Ana SayfaSilivri ÖzelÜç Yıl önce...

Üç Yıl önce…

Aynı kafada olan insanlar için bir daha yayımlıyorum…

         F Tipi Başkan

CHP ile ilgili eleştirilerimi, çoğu kez kaleme alarak sizlerle paylaşmıştım. Geçtiğimiz günlerde de; “Temel İç Güdü” başlıklı yazımda, yine eleştirmiş ve parti ile ilgili iddialarımı yinelemiştim. Çok sevdiğim ve saygı duyduğum bir ağabeyimle yolda karşılaştığımızda sitemlerini dile getirirken; “ Senin gibi biri, bunu yapmaması lazım, hele bu zamanda” diyerek, bize gönül koyup geçti gitti… Ağabeyimizi 50 senedir tanırım, iyi bir sosyal demokrat iyi de CHP’lidir.

Ben, “Hele bu zamanda” cümlesine takılmış, dışarıdan bakıldığında içinde bulunduğum durumu çözmeye çalışıyordum.

“Hele bu zamana,” bir göz atmaya karar verdim. Hele, kelimesi ile vahamet yüklenen zaman nasıl bir zamandı?

Kutlu Doğum Haftasına denk gelmişiz.

O da ne?

“Hele bu zamanda dedikleri” ve “ sen bari yapma” dediklerini, bizim İlerici, Devrimci, Çevreci, Atatürkçü Belediye Başkanımız Özcan bey, Belediyenin imkânlarıyla yapmıyor mu?

“Hele bu zamanda”

Belediye Başkanımız; Kutlu Doğum haftasını, Belediye öncülüğünde kutluyor ve şenlikler düzenliyordu. İki yıldır da yapıyor bunu…

Nerede bu Sosyal Demokratlar ve Sosyalist geçinen Belediye Meclis Üyeleri, Parti Üyeleri, Eğitim-Sen gibi dernek ve Oda Başkanlıkları?

Belediye, Ak Partinin elinde olsaydı, böyle bir olay karşısında çoktan ayağa kalkmışlardı.

Beş gün önce CHP’nin Fatih Mahallesi temsilciliğinin açılışında Belediye Başkanımız Sayın Işıklar diyor ki;

“ 2009 Yerel seçimlerinde, son gece bu mahalleden binlerce kişi, hep birlikte sahildeki Atatürk heykeline yürüdük. 2014 Yerel seçimlerinde de; yine buradan hep birlikte yürüyeceğiz Atatürk’e. Bizim yolumuz Atatürk’ün yoludur.” Diyor!

Hadi be! Ağlattın bak şimdi beni…

Çok haklısınız Başkanım, bize unutulmayacak bir 10 Kasım yaşatmıştınız ya! İyi biliriz sizin yolunuzu ve yolculuğunuzu…

Bu mahalle temsilciliğinizin açılışından bir hafta sonra; Kutlu Doğum Haftası başlıyor. Gülen Cemaatinin organize edip getirdiği ve içlerinde Katolik, Ortodoks ve Müslüman çocukların olduğu ilahı korosunu ( Gülen cemaatinin, Dinlerin Kardeşliği felsefesine uygun) getireceksin ve kendince şark kurnazlığı yaparak siyaset yaptığını zannedeceksin. Oy için her çeşit taklayı atacaksın sonra çıkacak diyeceksin ki; “Yolumuz Atatürk’ün yoludur.”

 

Hani bazı zamanlar diyordunuz ya! “Türkiye’de bu işi ilk defa biz uyguluyoruz” falan diye. ( hiç rastlamadık ya)

Atatürk felsefesi ile Gülen felsefesini birleştirip, ortaya ilk defa yeni bir sentez çıkarıyor olmayasınız sakın!

“Senin gibi biri” diyen ağabeyime, anımsatmak isterim… CHP gibi bir partinin gerek il başkanlığı, gerekse Genel Merkezi tarafından, bütün bunlar bilinecek, hiçbir disiplin işlemi uygulanmayacak… Eh o zaman bende size sorayım! Atatürkçü bir partinin böyle bir hareketi cezasız bırakabileceğini, düşünebilir misiniz?

Düşünün, düşünün iyi gelir…

Ama durun!

Bundan bir ay kadar önce, CHP genel merkezinden izinli olarak, iki Genel Başkan yardımcısı ve üç milletvekili Amerika’ya, Fethullah Gülen Cemaatinin konferansına katıldılar. Tabi ki; CHP yerel yönetimlerden sorumlu Genel Başkan yardımcısı GOKHAN GUNAYDIN Amerika’ya giderek cemaatin konferansında konuşma yaparsa; OZCAN ISIKLAR’ında, Saray Bosna’dan cemaatin ilahi korosunu getirmesi caizdir.

Samanyolu TV, Çarşamba akşamı İlahi dinletisini, saat başı aralıklarla ekranlara getirdi. Ekranda, saat başı CHP meclis üyelerini, belediye çalışanlarını, CHP’liler ve İlerici, Devrimci Demokrat, Çevreci ve Atatürkçü Belediye Başkanımızı, Silivri’deki Gülen cemaati ile birlikte izledik.

Bitmedi!

Perşembe akşamı: Diyanetin hazırladığı gece de konuşma yapan, ilahiyat profesörünü kimler dinledi. Vatandaşlar, Ak Partililer, müftülük ve görevlileri. CHP’lilerden ara ki birini bulasın…

İlerici, demokrat, sosyalist, devrimci, çevreci ve Atatürkçü Belediye Başkanımız, Gülen Cemaati ile bu kadar derin ilişkiler içindeyken, neden ve nasıl oluyor da Başkanın kendisine sormazlar da… (  Özellikle de Meclis üyeleri, Parti yöneticileri) Bana derler ki; “Senin gibi biri, bunu yapmaması lazım, hele bu zamanda”

Bana telkinde bulanan, o ağabeyimizi görünce soracağım:

Ben nasıl biriyim…

İLGİLİ YAZILAR
- Advertisment -

Son Yazılar

İlgili Yazılar