Gözlerim dolar, içime bir ürperti gelir, göğsüm daralır.
İçimden “Yaşasın Cumhuriyet” diye bağırmak gelir.
Çok değil, daha 94 gün önce Cumhuriyet bayramı kutlamalarında Belediye Başkanımız, Sahnede resmen tepiniyordu;
“Ne senden geçerim ne de eserinden” diyerek ortalığı inim, inim inletiyordu.
Dinlerken kendimden geçmişim, “Allaaahhh” diye bir nara atmışım! Baktım ağlıyorum. Yandan birileri; “ağla, ağla iyi gelir için boşalır” diye telkinde bulunuyorlardı.
Bakın, tüylerim, diken, diken oldu yine!
Esip gürlerken, ne oldu da vazgeçtiniz,
Atanızdan ve de eserinden!
Vardır yine bir düşündüğünüz diyeceğim ama! Yok, siz iyice şaşırdınız gibi geliyor bana…
Bence O strateji uzmanı beyefendiye çakma meclis üyesi listesi hazırlatacağınıza, Size bir yol haritası çizse iyi olur diyorum.
O da; 20 yıldır evden çıkmıyor garibim, al biraz dolaştır iyi gelir ona da…
“Çok Sevgili CHP’liler Sayın Belediye Başkanınız, Cep telefonlarınıza üye listelerini atarken araya reklam alıyor.
Yine mesaj atarak, Özel bir televizyonun tanıtımını da yapıyor.
Hangi kanal bu?
7/24, Facebook tan, twitter adresine kadar her şeyi veriyor.
D Smart, 270 kanal da olduğunu bile yazıyor, vertical’ı da dikey olacakmış…
Ne demekse! Vallahi öyle yazmış başkanınız…”
Tamam dedim! Biz, bir internet sitesi açtık ya! Başkanımızın da karşı hareketi TV kanalı olacak diye düşünürken, arkadaşım hayretler içerisinde;
“ İyi ama bu Kanal 7/24 Fethullah Hoca’nın kanalı” demez mi? E be birader, Tam da dönerdir, çevirmedir derken…
Araya reklam almanın ne gereği var. Hani ne oldu?
Vazgeçmezdiniz ya siz…
Bilmez misiniz ki Trakyalıların ne Cumhuriyetçi olduklarını!
Atatürk’ün eseri ortada… Onu koruyacak olanlar da burada meydanlarda!
Sizin eserlerinizi de gördük, biz kendimize hiç yakıştıramadık o eserleri…
Çok Sayın, 35 yıldır Bektaşi olduğunu söyleyemeyen, Fethullacı Başkanımız…
Sayın Sarıgül Başkanımız sizin için “Bir de susmasını öğrense” dediğinde;
Ne demek istediğini davetlilerin hiç biri anlamamış olsa gerek! Biz, taa buradan anladık iyi mi?
Okuyucularımız da merak eder şimdi “yoğurt” bu yazının neresinde diye…
Yoğurt koydum dolaba da ellere vay / Bu gün başım kalaba da ellere vay.
A ha İşte! Alın size, yoğurtta geçti yazı da…