Uzun zamandır yazamadık ya sistemimiz eskidi ya da birileri virüs göndermekten bir türlü vazgeçmiyor. Dünyalar iyisi bir programcım var, Ali Yılmaz’a buradan sevgilerimi gönderiyorum.10 yıldır tepesindeyim daha gık demedi. Eh Kaan Göktaş kardeşimin de kurduğu sistem 3 yıl oldu bana tahammül ediyor. Elbet birisinden birisi isyan edecekti! Ne yapayım, böyle düşüneyim ki virüsçüler alınmasın bize…
Bu zaman zarfı içinde neler oldu, neler bitti!.. Sanırım çok şey kaçırmadık. Şaşmıyorum, şaşırmıyorum her şey kendi mecrasında olup bitiyor, bu ülkede. Hiçbir şey, hiçbir yaşanmışlık bu topluma ders olarak geri dönmüyor.
Cehaleti seviyoruz ve gayet memnunuz da!
Balık hafızalı olmak zorundayız. Yoksa, olaylardan ders alır, toplumca uyanırız neme lazım!..
Çocuklarımızın gözünün içine baka baka etini karşıya veririz, bize kemiği yeter muamelesini yaparız. Sonra o çocuklar, eve ya sakat dönerler ya da dönemezler. Etini yemezler ama çok çocuğun canını yemişlerdir.
Mesleki bir öykü geçeyim size! Memleketin birinden 13-14 yaşlarında bir özürlü kız çocuğu yanında bir minik tabut geldi, ve 20 kerli ferli adam. En genci 18, en yaşlısı 75 yaşında. Toparlayıp getirmişler. Kız kendisine tecavüz edenleri tek tek saymış. Tabutta 14 yaşında özürlü kızın doğurduğu bir bebek onu da boğazlayıp gömmüşler. Tabi ki DNA testi! Sonuç kızın amcası suçlu! Ya 19 kişi ya diğerleri ya o köy, kasaba vilayet ya bu koca ülke!.. Amca ne ceza aldı dersiniz… 3 yılda çıktı. Ya sonra?.. Sonrası yok işte! Hepsi yurdum insanı. Sonuç, balık hafıza devreye girer…
Umarım sitemize dokunmazlar, umarım arıza falan yapmaz, devam ederiz…
Bu arada Belediyemizin “Belediyeniz kapınızda” organizasyonunu tuttum. Ses getirecek gibi duruyor. Faydalı bir proje…Kutluyorum…