Ana SayfaLütfü ErtürkVoltranı Oluşturmak!..

Voltranı Oluşturmak!..

1980’li yıllarda çizgi film dizisi olarak girmişti dünyamıza!.. Biraz bilim kurgu, biraz da felsefi bir tema ile karşımıza çıkmış, inovasyon Süpermen karakterinden çok, inovasyon ortam yaratıcısıdır. Yani, örgütçüdür. Tam adı ise “Voltran: Evrenin Savunucusu “dur. Bu Evren olarak tanımlanan ortam ve çevre faktörlerinden birinin de örgütsel kültür olduğu düşünülmektedir. Bu çalışma, örgütsel kültürün inovasyonun insan üzerinde bir etkisinin olup/olmadığını bulabilmek amacıyla yapılmış, çocuk çizgi filmidir.

Dizinin ana karakterleri 5 adet mekanik aslan robot ve bu robotları kumanda eden (pilot) 5 kahraman savaşçıdır. Her aslanın ayrı bir yeteneği vardır.

Tek başlarına alt edemedikleri düşmanları karşısında birlik olmanın verdiği güçle zafer kazanırlardı. Bunun için içlerinden birinin “Hadi Voltran’ı oluşturalım” demesi yeterliydi. Beş arslan bir araya gelerek kocaman bir robotu oluştururlardı.

Son paragraf yazının temeli aslında.

“Robot” yani kullanımı yine insan eliyle olan mekanik bir makinedir.

Robotlara verilen talimat gereği bir araya gelmeleri örgütsel bir faaliyet olduğundan bu inovasyon örgüt kültürü çocuklardan çok, büyüklerin ilgisini çekmiştir.

Ana tema, evrenin kurtarılmasıdır. Süpermen’de bu kurtarma işi bireysel kahramanlık ele alınarak yapılmakta ama Voltran ’da kuvvetler birliğinden söz edilmektedir.

1970’lerin başından 1990’ların sonuna değin ülkemizin siyasi ortamı bir inovasyon yaşayacaktır. Ortam müsaittir. Müsait olmasaydı, bu tür inovasyon hareketler zayıf kalır, tutunamazdı. Netice de 1998 sonrası Türk siyasi hayatı gerilemiş oldu.

Peki, Türk siyasi hayatında inovasyon ortamı yaratan Voltran oluşumu nelerdi. O yıllarda VOLTRAN ülkemiz de henüz bilinmiyordu. (Gökler hâkimi GORDON ve BADMAN okuyorduk)

Peki bizim Voltranı kimler oluşturuyordu?.. Siyasetçilerimiz 1970 sonrası Voltran’dan bihaber olarak Voltran’cı olup çıkmışlardı!..

Dörtlü, Milliyetçi cephe hükümetleri, 1980 sonrası karma hükümetler, bu kervana daha sonra Bülent Ecevit’te katılarak açık ve gizli ortaklıklarla hükümetler kurdular.

Her Voltran oluşturduklarında (Koalisyon hükümetleri) memleket biraz daha geri gitti. Voltranı oluşturan Arslanlar arasında huzursuzluk baş gösterdi.

Ne dedik başta?..

Bu ortam ve çevre faktörlerinden birisinin de örgütsel kültürün üzerinde birleştirici etkisinin olduğu düşünülmektedir. Ama gelin görün ki bizimkiler birleşemediler bir türlü!.. Voltran çok fena ayağa düştü…

Yani, ortamı müsait hale getirmek isteyenler gereken inovasyonu oluşturmuşlar, son darbeyi de 80 ihtilalinle yapmışlardı.

Mesela “Soros Devrimleri” (Ladin, gül, lale, turuncu, mavi) dünya üzerinde turluyor, ortam ve çevre faktörlerini yaratıyor buna da inovasyon diye isim takıyorlardı…

Var mıydı şehrimiz de “İnovasyon” diye, yırtınan biri!..

10 yıl boyunca, kendi kurduğu Voltran’ı hiç bozmadı bu arkadaşımız. Güce karşı hep hazır bekledi. 10 yıl boyunca başardı da bunu!.. Bazı parçaları değiştirmekte gecikince inovasyon zayıfladı eridi ve bitti…

Şimdi yeni bir model Voltran oluşturacaklar ama Arslanlardan birinin durumu iyi değil. Saçak kuşu gibi mübarek, bir saçağa bir dala konuyor. Hani ya dalda kal ya da saçaktan dışarı çıkma derler ya!

Ben, hâlâ Süpermenciyim. O da evreni kurtarma peşinde ama kripton gezeninden olması kafa karıştırıyor!..

Varsı olsun!..

Bir zamanlar bu şehir de çok meşhur olmuş bir söz vardı: “Çeltikten gelip te Silivri’yi yönetemezsin” dediydi biri. (Daha sonra 15 yıl çalıştı o Çeltikli ile, o arkadaşımız) O köprünün altından da çok sular geçti. Adamın biri, ta Erzurum’dan gelip, 5 yıl boyunca da adam gibi yönetmişti Silivri’yi…

Sizin kafanız karışmasın! Kamiloba’nın aslı bizimdir.

Voltran da sizin o bildiğiniz Voltran değil artık!..

Yanlış telaffuz ediyorlar, onun da aslı Volkan’dır…

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
İLGİLİ YAZILAR
- Advertisment -

Son Yazılar

İlgili Yazılar