Algı yöntemlerinin biri konuyor, biri kalkıyor.
Mesele öyle bir hale getirildi ki kocaman rezistanslara kondu muamelesi yapılarak, projelerin halkın gözünde küçük düşürüp, projeleri gereksiz göstermek! Nasıl algı yöntemi ama… Mesele 12 kat 24 kat meselesi asla değil! Hele sözü edilen arazi için hiç değil.
Önce biraz gerilere gidip, kimlerin hangi projeleri nasıl geliştirildiğine bakalım!
Önce, belediye başkanımızın tarım arazileri konusunda ki hassasiyetini bir görelim. 1994 yılından itibaren konut projelerinin en yetkili kişilerinden biriydi. Öyle değil mi? Bugün orada o koltukta oturabiliyorsa konutlar sayesinde oturuyor. Çıraklık dönemini orada geçirdi diyebiliriz.
Çok değil daha 3 yıl önce havaalanı projesine karşı çıkmıştı. Ne demişti o günlerde de? “Tarım alanları etkilenecek, karşı çıkıyoruz! Demişti. Tek başına mı almıştı bu kararı? Yok canım! O bölgenin inşaat imarı çıkarılacak yapılan pazarlıklarla inşaat şirketlerine satılacaktı. Gel şimdi oraya havaalanı yap! Olacak iş mi? Şayet, havaalanı Silivri’ye yapılacak olsaydı Silivri’nin imarları kitlenecek belki de bugün algısını yaptığı kat sayısı 4 te kalacaktı. Tarım alanı hikâyesini herkes yedi…
80, 81, 82, 83, 61, 67, 54 55 sayılı birkaç ada imara açıldı. Açılacak daha Kim bilir kaç tane ada var sırada? Ben, bildiklerimi yazdım. Buralar, Silivri’nin en baba tarım alanları değil miydi? Hadi bunu da geçtik! Meşhur üniversite olayına bakalım. 3 katlı sınırlandırılmışken, Sayın Başkanın üstün gayretleriyle kaç kata çıkarıldı? Üstelik “kandırıldık” sözünü ilk başkan bey kullanmıştı. Sonra koca Türkiye alıştı bu söze…
Bitmedi!
Batı yönünde baktığınız da Kara Ali Çeşme mevkiinde 3 tane devasa blok göreceksiniz! Silivri’nin siluetini bozan, güneşin batışını karartan 3 devasa blok! Tarım arazilerinin tam ortası değil miydi orası? Kim nasıl, ne zaman verdi o katları? Aman, ne olur sakın kandırıldım demeyiniz…
İlk ve son yapılan Abelia Konaklarına o bölgede henüz imar yokken, tarım arazisi iken, nasıl inşaat izni verildi? Gazeteci Fatma kardeşimiz de takılmıştı bu konuya… Sakın benden önce demeyin, siz de 2. Etabı devam ettirdiniz… Firma yetkilileri imarlarını göstermişti.
Bitmedi! Gelin biraz daha eskiye gidelim! Ali paşa mahallesinin yolunu boydan boya sanayi imarına açtınız! Başkan değildiniz ama başkan yardımcısıydınız. Tarım arazilerinin en güzelleri burada değil miydi? En güzel Silivri manzarası buradayken sanayiye kapattınız! Sakın ben yoktum demeyiniz. Hiç olmazsa bugünkü gibi karşı çıksaydınız; algı yöntemlerini, tarım arazilerinden yana kullansaydınız. Çanta mahallesinde kaç dönüm tarım arazisini imara açacaksınız? Satılırken verilen sözler tutulmalı değil mi? k
Ya o rüzgâr güllerine ne demeli Tarım arazilerinin tam ortalarına çaktılar. Dahliniz yoksa karşı dursaydınız! Ha, bir ara göçmen kuşların göç yolarından dem vurmuştunuz! Sonra Rüzgârgülleri jet hızıyla doldular, tarlalara kondular…
Bitmedi!
Yolun, sağı solu diyerek 2,5 kat imarlı olan gözde çiftlik evleri ve Arıkanlı çiftlik evleri bölgesini hangi ara 6 kata çıkardınız da koca koca rezidanslar dikildi tarım arazilerinin ortasına.
Talan edilen yerler tarım arazisi değil mi? İster tek kat olsun ister 10 kat mesele tarım arazisi ise buyurun işte sizin eseriniz…
Maxi, alış veriş merkezinin sağı solu önü arkası imar da değil mi? sanayi değil mi? Biz mi yanlış hatırlıyoruz, siz mi unuttunuz? Sayın Ahmet Hamoğlu’nun 35 katlı rezidans projelerine karşılık belediyemize aldığınız 65 dönümlük arsaların akıbetini merak ettim şimdi! Onlar tarım alanı değil miydi?
Yapmayın, Siz “tarım alanı” dedikçe beni bir gülme tutuyor ki sormayın. Vallahi, Sayın Başkanım gücenmeyin ama sizinkisi çiftçi korkusu değil de biraz tüccar korkusu gibi geldi bana!