Tepkisiz!..

Tepki gösterenler bu ülkede “kaçık” muamelesi gördü yıllarıdır.

Birgün “yanmadan aydınlatmanın” olamayacağını anlatmaya çalıştığım bir anda “, neden be oğlum, neden sen?”  Demişti anneannem ve ona “sen yanmazsan ben yanmazsam, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa” demiştim.

“Önüne ne konursa ye! İtiraz etme, kaşığında ne çıkarsa bahtına!” diyerek cevap vermişti.

İşte, o bahtı da taht kavgasına kurban ettiğimiz gündeyiz artık!

Öyle birilerinin dediği gibi değil durum! Yok 20 yıldır, yok 10 yıldır tepkisiz bir toplum olmuşuz!

700 senedir tepkisiz bu toplum!

Belki farkındasınız, benim ağzıma pelesenk olan bir cümle var!

“Örgütlü Toplum” olalım diye, söylenir dururum…

Merak etmeyin sizi, ne meydanlara dökeceğim ne de çatışmaya falan süreceğim!.. Oturduğunuz yerden tepki gösterin, tepki koyalım ama hep birlikte olsun diyorum.

Halkı, isyana teşvikten hüküm giyeceğim valla(!)

Tepki koymak için bir yerlerden talimat falan beklemeyin!

Birilerinin, size dikte etmesine gerek yok. Hepimizin gördüğünü hepimiz biliyoruz. Söylemeye ne hacet!..

Bakın, konu netleşti bile! Zamlar…

Zamlar, tamam da nasıl zamlar?..

Hükümetin yapmadığı ama yapana da ses etmediği zamlar!

Gidiyor en zayıf halkayı vuruyor, En zayıf halka ücretliler, emekçi kesim!

Hafta da üç gün zam! AVM’lerin kasiyerleri, yerlerinde yok! Sesleniyorsun, rafların arasından ince, cılız bir ses cevap veriyor: “Geliyorum” !..

Gel, ama senin işin ne orada?..

Fiyat güncellemesi yapıyoruz(!)

Ne güzel söylüyor!.. Fiyat güncellemesi (!..)

Zam değil yaptığı, güncelleme(!)

Elindeki kabarık etiket tomarını işaret ediyorum: “Ne oldu da zam yapıyorsunuz? Dolar yerinde duruyor.” Kızımız, kıkırdıyor; “altına zam yapmışlar”

Ne zaman?

Az önce!..

İkimiz de gülüyoruz, benimki ağlamaklı çıkıyor biraz…

İki gün sonra, yeminle size; aynı kızımız yine elinde etiket tomarı ile yine rafların arasında iki büklüm. Bu sefer seslenmeden direk yanına gidiyorum.

Daha bitiremedin mi?

“Yok, bunlar yeni gelenler.”

Yine ne oldu?.. Dolara mı zam geldi!

Bu sefer biraz daha uzun ve sesli kıkırdadı kızımız. Önce yukarı doğru sonra iki yanına bakınarak cevapladı.

“Bu sefer size zam geldi diye, oldu bu zamlar!..”

İyi de biz daha zam falan görmedik ne geldi ne kadar geldi bilmiyoruz…

Yukarıdaki olay ayniyle vakidir. Birkaç gün sonra o kızımızı bir daha göremedim oralarda…

Emeklinin işi gücü yoktur. AVM’lerde, marketlerde etiket kontrolündedirler. Sor sana, hangi malın fiyatı, hangi tarihte, saat kaçta güncellendi. Dakikada cevaplasınlar.

Hüseyin Abi yine mi zam? İşaret parmağı anında dudaklara gidiyor ve sessiz bir şekilde “sus” işareti yapılırken kafa da iki yana sallanıyor? Burada da “hem de nasıl, haşırt” demek istiyor(!)

Tepki var mı? Asla, hiç olur mu!.. Acı var mı acı?.. Olmaz mı ama tepki yok!

Peki, nasıl bir tepki yapabilirler!

Bir zamanlar bir söz etmiştim. “Makarnasını alamayanlar birleşin” dedim. Bana bir tepki yağdı, sevinçten ağlayasım gelmişti. Demek ki tepki refleksleri hâlâ var, “bugün bana, yarın onlara olur” deyip, konuyu kapatmıştım…

Bu hafta içinde ete üç defa zam geldi. Arkası çözüldü… Zam gelmedik ürün kalmadı…

Peki et yemeyelim mi? Zaten yediğin ne ki! Birkaç gün daha yeme!..

Kola içmeyin, gerçekten içmeyin! Niçin? Bakın ete zam geldi ya! Direk olarak kolaya da zam geliyor! 21 TL idi 1 litresi, hafta başında 30 TL yaptılar, durun bitmedi! Hafta sonu “Hayırlı Cuma” indirimi yapacaklar değil mi? Gidin bakın kolalara 35 TL yazıp üzerini çizip 30 TL’den satmaya devam edecekler pazartesine 35 TL’lik kolalarınız hazırlandı bile…

Basit tepkiler gösterin, alınması elzem olmayan ürünleri almayın! Evde, diş macununuz var, gargara suyu almayın, bekleyin! bu hafta 82 TL’sına çıkardılar, 2 ay almayın 49.-TL

Tepki koyun almayın! Üstelik klorheksidin, glukonat maddeleri fazla kullanımda zararlı hale gelebiliyorlar…

Almayın tepkisi, ne işe yarar, çözüm müdür?..

Büyük AVM’lerin çalışma şekli, genel satış cirosu yerine; kalem kalem mal satışlarının ve cirolarının takibi ile sağlanır. Yani raf ömrü ne kadar uzun olursa olsun, o malın girişiyle ilgili ödeme, üretici ve pazarlamacı firmaya 3,6, 8 ay gibi vadelerle ödenmektedir. Yani mal satılmadan ödemesini gerçekleştirmezler… Malın satış süresinin dolmasına yakın ya elden çıkarmak için muazzam bir indirime gidecek ya da ödemenin yapılacağı vade gününden evvel alındığı yere, ayıplı mal (Çürümekte, bozulmakta) olarak geri vermenin yoları aranacaktır…

O tür ürünlerin satışları bir daha o fiyatları görmüyor… Yine bir örnek vereyim!

26 TL’den 175 TL’ye ses hızıyla çıktı sosis fiyatları… Haliyle satımı da düştü rafların aralarında sıkıştı kaldı. Raf ömürleri de fazla değil bu ürünlerin.

Ne yaptılar?

175.-TL’den bir anda 100.-TL’ye indiremeyeceklerine göre paketleri ikiye böldüler. Adına da ekonomik paket dediler, 55 TL’den sattılar. Yani normal paket, 110.-TL’ye geldi. Peki niçin 175.-TL idi!.. Tek bir cevabı vardı “Yerseniz”!  Yemediniz. 110.TL oldular. Kaç ayda gelir, 175.-TL bilemem. Yarın sabah ta gelebilir…

Yani her birimiz, birkaçımız, belli ürünlerle tepki koyarsak onlar da o ürünleri takip ettiğinden, ürün satılmazsa ödemeyi de yapmak istemeyeceklerdir. Üretici için üzülmeyin sizin kasaptan almıyorlar. Holdinglerle çarpışıyor onlar…

İstikrarsızlık almış başını gidiyor. Bir dilim kek ve bir tek adet susamlı kandil simidi 65 TL! Kandil olmaya görsün 80.-TL’den veriyorlar kutusunu. Ekmek unu kadar un yok içlerinde…

Bir kangal sucuğa 400.- TL istediler geri verdim.

İşte, tepki gösterebileceğiniz çokta önem arz etmeyen ürünler. Evde lokma döktür o kandil alma, kalsın elinde! Sorsun kendine “niye” diye…

Şimdi birileri yine ağır aksak uşşak makamından okuyacaklardır. “İktidar yüzünden” diye! Tepki koydun mu? Yok, tüccarın işine gelir böyle zamanlar, bir harp zamanında zengin olur bunlar, bir de vicdanın yok olduğu zamanlar… Siz, örgütlü bir toplum olduğunuzu düşünün ve öyle davranın tepki koyun! Onlar, zam yaparlarken size karşı-ticaret yoluyla örgütleniyorlar ama sen göremiyorsun… Ticaretin örgütlediği bir tüccarlar birliği var karşında. Bireysel bir duruş göster, inan kazanırsın.

Korkma, seni sadece devlet izlemiyor! Market kameraları da izliyor, cebindeki telefonlarla da dinleniyorsun. Almak istediklerini görüyorlar, alacaklarını duyuyorlar ve birbirlerine haber veriyorlar. Sana terörist muamelesi yapamazlar, kendileri de tröstler yani…

Korkma, devletin bütün bunlardan hiçbir zaman haberi bile olmaz! Tröstler de kendi işlerine devleti karıştırmak istemezler!

Devlet bile sevinecektir, senin duruşuna…

Sosisini alamayanlar birleşin(!)..

İLGİLİ YAZILAR
- Advertisment -

Son Yazılar

İlgili Yazılar