Kekleme Sanatı

Argo bir sözcük ama ne yapalım! Yapılanı gördükten sonra söyleyebileceğim en güzel sözcük! Batılılar buna “Ajitasyon” diyor.Ne oldu da söyledim ya da yakıştırdım bu sözcüğü değil mi?

Atatürkçü belediye başkanımız, büyük ailenin Silivri temsilcisi Sayın Özcan ışıklar beyefendi, geçtiğimiz günlerde bir öğrenci apart otelin açılışında şu sözleri beni ihya etti. Son günler de hiç bu kadar keklenmemiştim!

İşte bu yüzden saygım sonsuzdur kendisine… Tuttu dedi ki “Silivri’ye neden üniversiteler gelmiyor biliyor musunuz?”  Aaa! Herkes birbirine bakıp, şaşırıp kaldılar. Sahi ya, bu üniversiteler neden gelmiyordu? Oradaki topluluğun şaşkınlığını gören değerli başkanımız gerçeği söyleyiverdi!

“Şehrimizde öğrenci yurtları olmadığı için gelmiyorlar” deyiverdi. Daha yüksek bir “aaaaaaaaa” sesi ile karşılık buldu bu konuşması!

Evet, meğer üniversiteler, şehrimizde öğrenci yurdu olmadığı için gelmiyorlarmış. Anladınız mı şimdi konuyu? Bu ayıpta bize yeter artık…

Olmayan okullara öğrenci yurdu açmak dâhiyane bir fikir olarak literatürümüze geçmiş bulunmaktadır.

Biz buna Mahmutpaşa felsefesi diyoruz. Gömleğe göre takım elbise seçmeye benzer.

Allah seni başımızdan eksik etmesin. Arada böyle bizi kekle de kendimize gelelim. Bu sıcaklarda soğuk duşlar aldır bize.

Valla sen git Kazakistan’lar da, Özbekistan’lar da Bosna’da, Kosova’da okul açılışları yap, Avrupa’yı karış karış gez, ilim irfan yuvası Open Days günlerini kaçırma sonra gel bizlere de ki “ Öğrenci yurdu olmadığından üniversiteler gelmiyor”  diye dert yan…

Bu seninkisi kek değil, cheese kek oldu valla!

Ne zaman böyle bir hadise ile karşılaşsam?  Aklıma hep o 10 Kasım günü gelir! İtiraf edeyim ki kekin en büyüğü idi.

Kripto Romantika 505

Aramızdaaa! Hadi takma o kadar…

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
İLGİLİ YAZILAR
- Advertisment -

Son Yazılar

İlgili Yazılar