Ana SayfaLütfü ErtürkHezeyan ya da Sanrı

Hezeyan ya da Sanrı

 

Öncelikle tıbbi yönden bir ele alalım…

Diğer insanların inanıp inanmadığına bakılmaksızın sürdürülen, tersinin doğru olduğuna dair açık ve tartışmasız kanıtlar …

Tersi kanıtlanmış olsa dahi değiştirilemeyen gerçek dışı inanışları ifade eder.

Hezeyanlar, yanlış fakat sağlam ve kolay değiştirilemez düşünce ve inanışlardır.

İkna yolu ve mantıklı tartışma ile değiştirilmesi mümkün olmayan, hatalı/yanlış/sapmış inanış, düşünce…

Bulaşmaya gör!

Dünyanın en acımasız psikolojik hastalıklarından biri!..

Şizofrenlik vakaların en üst düzeyi!.. Demans ve Alzheimer’la sonuçlanan ölüme kadar gider!..

Ne bu şimdi değil mi?..

Topa tüfeğe gerek yok!..

Bir toplumu hasta ederek yok edebilmenin yollarından biri.

Emperyallerin, toplum mühendisleri tarafından uygulanın en acımasız ruhsal çöküntülerin toplum sağlığını tehdit eden sessiz silahı…

Birkaç zamandır yeni bir akım kol geziyor! Sosyal Emperyalciler!

Hele Türkiye de sosyal olmayan hiçbir şey yok zaten! Her şeyimizi sosyale bağlamışız…

Adama soruyorlar: Abi içkiyle aran nasıl?

Pek iyi değil, sosyal içiciyim ben! Yani buldu mu götürenlerden(!)

İdeoloji kurbanı kardeş söze başlıyor: Türkiye’nin sosyo- politik durumu sosyo-ekonomisiyle doğru orantılıdır(!) Yani demek istiyor ki haspam, sosyal politikalar, Sosyal ekonomi ile ilintilidir… Bildiği hepsi o kadar zaten…

Bu emperyalistler yıllarca dokunmadılar bize! Hep izlediler, ne yapıyorlar bunlar diye!..

Sosyo-ekonomik, sosyo-politikten öte bir arpa boyu gidemedik!..

Sonuç, vurucu darbenin ne olacağını keşfettiler!

Toplumsal Hezeyan!..

Yani kısaca ruhsal hasta bir toplum yaratmak!..

Başardılar da!

Nasıl?

Öncelikle Demokrasinin karşısına teokrasiyi yerleştirdiler. O öyle senin dinin islam diye kendiliğinden ortaya çıkmadı. Yani, Türkçe olarak din erki dersek daha bir anlaşılır kılacağız! Hani İslam’ı çok sevdiklerinden ve de bizi de ziyadesiyle fazla düşündüklerinden değil bu! Dedik ya! Sosyal Emperyalciler kurban edecekleri toplumları ararlar!.. Yani, Üniter yapını bozmak için ellerinden geleni yapacaklar!..

Teokratik yapı kurulduysa karşısını harekete geçirmenin zamanıdır. Karşıyı kurmaya gerek yok! Onlar hep hazırdır zaten!..

Ben size daha anlaşılır olacağı için, neredeyse 78 yıllık bir Türkiye gerçeğini söyleyeyim!

TBMM’nin her bakanlığında 78 yıldır görev yapan 2 sosyal Emperyal görevli (Amerikalı ya da İngiliz) görevlerini itina ile yapmaktadır…

Sosyal Emperyaller ne iş yapar?..

İyi polis, kötü polisi oynatırlar!

Tavşana kaç, tazıya tut derler!

İktidarları, çökertmek için öncelikli olarak “yoksun toplum” düşüncesini yayarlar bu düşünce ile vururlar!

Hezeyan (Sanrı), endişe, panik, algıyla özdeştir.

Bütün yurtta bunu yaratmaları için seçimleri beklerler!

Size öyle bir aday yaratırlar ki sanırsınız seçim sabahı devrim yapacak! Emekli maaşlarınızı, Cumhurbaşkanın karşısına dikilip, zam yaptıracak. Direncinizin kırıldığını bir daha ki seçime kadar ancak anlarsınız!..

Her gördüğünüz “Sosyal” sözcük sosyalizmi ya da sosyal demokratlığı ifade etmez, size de çağrıştırmasın!..

Bu dönem bu görevi yükledikleri parti CHP’dir. Ülkenin her yanında Ak Partinin burnunun sürtmesinden bahsedip, emekli maaşlarınız üzerinden oy istiyorlar!.. Benim için nereye vereceğinizin hiç önemi yok! Sadece takip edin, 1 Nisan sabahı konu kapanmış olacak…

Son evredeyiz!

Vatan mefhumunuz ortadan kaldırılmak üzere! Direnciniz kırılıyor.

Şehirleriniz, yabancılarla dolarken, CHP’nin yerel seçimlere emekli maaşınızı düşünün diyerek girmesi manidar değil mi?..

Yani bu memleketin ya da şehrin sorunlarını rafa kaldırıp, emekliler üzerinden siyaset yapmak ne kadar akılcı!..

Her direnme, direniş değil hele ki diriliş hiç değil!

Son sözüm, bir avuç Atatürkçü’nün kaldığı CHP’de Sosyal Emperyalciler cirit atıyor.

Şimdi, alabileceklerini almalısın. Şehrini abat etmenin yollarını tıkama! Şayet bir direniş olacaksa bunu hep birlikte daha güzel daha dirençli bir CHP ile yaparız…

Emekli maaşını önüne koyanlara bir cevap ver!

22 yıldır hiçbir şey yapamayanlar 22 günde burunlarını sürtelim diyerek geçemezler ülke siyasetini!..

Tanrıların elinden ateş alınacaksa insanlığın buna da şiddetle  ihtiyacı varsa o ateşi getiren adama sahip çıkın…

Aklın yolu birdir, B. Çekmece-Mimarsinan Hastanesi bile 235 yataklı iken, şehrine 650 yataklı eğitim araştırma hastanesinin gelmesini engelleme!..

Kendini yoksunlukla imtihan etme! Siyaset baronlarının ellerini ovuşturmasına izin verme! Kendin için çalış,

Genel seçimlere 4,5 yıl var. Gel sen 5 yıl acı çekme geçirdiğin 10 yılı unutma…

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
İLGİLİ YAZILAR
- Advertisment -

Son Yazılar

İlgili Yazılar