Yazım kurallarının, anlatımın; ne denli önemli olduğunu yıllardır anlatıyorum. Damat Instagram hesabından yayımladığı istifa metninde Türkçemizi katletmiş. Bu davranışı büyük tepki aldı. Dikkatler yazım kuralları konusuna yoğunlaştı. Müstafi damadı bu nedenle kutluyorum.
Bir de Türk Lirasının %10’a yakın değer kazanmasına neden oldu. Bu nedenle notunu 5 olarak değerlendirdim. Özgeçmişini incelediğimde son yıllarını Gâvur mekteplerinde okuduğunu öğrenince kıyamadım (!) Hem ilk paragrafta ‘’beş’’i yazı ile doğru yazmış, sonrakileri rakamla! Şu kuralı biliyormuş, sonra unutmuş! Kural şu; küçük sayıları, iki sözcükten olanları yazı ile kaleme almak gerekir.
Yanlışlar bu denli kısa bir metinde 20. Her biri üzerinde durarak sizleri sıkmak istemiyorum. Merak ediyorsanız sorun yanıtlayayım. Kırmızı ile belirlediğim bölümler arasında tartışmalı olanlar bulunabilir. Her zaman vurguladığım gibi Türk Dili Derneğinin kurallarını ölçüt alıyorum.
Damat bu metni kaleme alırken Ali Erbaş’tan yardım almış gibime geliyor (!) Kullandığı sözcüklere bakar mısınız!.. Son bölümde ‘’ülkeme ve ümmete hizmet etmeyi…’’ diyor. Demek ki bana hizmet etmemiş. Ben onun kastettiği topluluktan değilim. Evet, ben de onun gibi Müslümanım ama Türk Ulusunun bireyiyim.
Dilimizi özenle kullanmak gerektiği bu örnekle bir kez daha ulusal çapta ortaya çıktı.
Türkçeyi yalnız damatlar mı katlediyor sanki. Tele 1 ya da Halk TV’yi kapattığım oluyor. Can Coşkun ve İrfan Değirmenci’nin diline dikkat edin. Bu delikanlılar benim bile kullanmadığım Arapça, Farsça sözcükleri ne de rahat kullanıyorlar! Ayşenur Arslan’dan söz etmeyeceğim bile!
Bir de Gökmen Karadağ’dan söz edeyim. Karşısındaki adamın ( gibi adam) adı Övgün. Ben Arap değilim, Bana Ahmet demeyin nitelikli kişi anlamına gelen bu sözcüğün öz Türkçesiyle seslenin diyor. ‘’Süpürtü (tsunami) diyor, kırık (fay) diyor, deprem gücü (kuvveti) diyor. Gökmen Bey araya girip ‘’ Aman Hocam, anlayamadığımız sözcükleri kullanmayalım, öz Türkçe sözcük avına mı çıkacağız’’ deyince Övgün Hocam stüdyodakilere dönüp ‘’Anlayamayanınız var mı’’ diye soruyor. Mık yok !
Diyeceğim o ki bu efendiler de sözcükleri özenle kullanmalı, Prof. Dr. Övgün Ercan’ı, Prof.Dr. Ahmet Saltık ‘ı örnek almalılar.