Ateş Altında

Nick Nolte, Ed Harris, Gene Hackman, Joanna Cassidy’nin başrollerini paylaştığı 1983 yılı yapımı bu filmi, sizlere; bugünkü satırlarımla birlikte üçüncü kez yazmış olacağım! Üçüncü defada da konumuzun ana teması aynı olacaktır… Yağcılık, yalakalık ve yağmacılık!Takdiri, okurumuza bırakıyorum!…

Filmimizin ana teması emperyalizm!

Emperyalizmin çalışma sahası, şekli, elemanları ve onun yerli işbirlikçileri…

Bu film de sürekli karşılaştığımız olayların konu edilişindeki benzerlik beni hayrete düşürmüştü!…

Üç ayrı Amerikan dergisinin gazetecileri olan Alex Grazier, Russell Price ve Claire 1979 Nikaragua olaylarını izlemek için bu ülkeye giderler!

Benim dikkatimi çeken; filmin teması her zaman güçlüden yana olan ile mazlumun yanında olanların birbiriyle kıyasıya mücadelesini anlatır… Bu, Nikaragua’da görev yapacak olan gazetecilerin arasında da böyle cereyan etmektedir…

Nick Nolte, (Alex Grazier) Sandinistlerin nasıl haksızlığa uğradığını gördükçe ve onlardan yana bir tavır alınca ve de onlara yardım etmeye kalkışınca, CİA ve Pentagonun hedefi haline gelir. Öldürmek üzere de peşine düşerler!…

Bir yandan Amerikalı ajanlar, bir yandan kendi meslektaşları tarafından takip edilmekte ve ortadan kaldırılmak istenmektedir…

Sonunda, sandinistler galip gelir ve devrim hareketi ülkenin her yerinde kutlanmaya başlar. Başkentin sokaklarında devrimciler, kamyonların üzerinde halkı selamlarken, izleyenler arasında yer alan Alex Grazier, bir bakar ki kendisini ortadan kaldırmak isteyen Amerikalı ajanlarla, sandinistlerin liderlerini öldüren Amerikalı albay, herkesten çok; “yaşasın devrim” diye bağırmaktadırlar! Tam yanlarından geçerken, Gazeteci; “siz nasıl oluyor da orada bağırabiliyorsunuz” dediğin de Albay tarafından kendisine verilen cevap nettir.

“Biz ülkemizin menfaatleri doğrultusunda hareket ederiz ve daima güçlünün yanında yer alırız! Bugün buradayız ama yarın nerede olacağımızı şu an biz bile bilemiyoruz” diye seslenir! …

Bu drama, yıllarca beynimin içinde yer etmiş olacak ki! İşte, o yüzden bazen esneklik göstermem gereken yerde bile sanırım filmin etkisinden kurtulamadığım için o esnekliği gösteremiyorum!

Çok inandığım ve çok güzel olan bir söz vardır!

Savaşta en önde olanlar, madalya sıralamasında en arkada olanlardır! Bu söz ile bu film, belleğim de çok güzel kesişir…

İlçemizde, bir yerel seçim heyecanı yaşandı! Beklenen son geldi! Sonu görmek istemeyenler, sonlarını hala göremeyip, o seremoni de yerlerini almak için adeta birbirilerini ezdiler…

Dünün hükümet yanlıları, bir gecede devrim muhafızı rolüne soyundular! …

Sıvış, sıvış gülüşleriyle büyük resimde yer alma yarışına giriştiler…

Ve bizler olayın gerçek kahramanlarıyla birlikte onları izledik…

Gülün şimdilik, bu devran böyle gitmez bilesiniz istedim! …

Biz, buradan anlatmaya devam edeceğiz…  Çünkü derenin taşınla, derenin kuşunu vurma modası sona erdi bilesiniz…

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
İLGİLİ YAZILAR
- Advertisment -

Son Yazılar

İlgili Yazılar