Cemile’ye güvenirim! Boş atıp, dolu tutmaz. Sağlam kaynak olmadan yazmaz. En az benim kadar sevdiği insan için ise hiç yazmaz! Diğer tarafta ise 25 yıllık siyasi hayatında hep yanında olmaya desteklemeye özen gösterdiğim bir insan! Selami Değirmenci!

Cemile kardeşimiz balta gibidir. Son söyleyeceğini ilk söyler, ortadan konuşur, yardırarak konuşur. Yaradılış meselesi…

İşte kafamın içinde birden canlanan O söz, “Her zaman, büyük resme bak” , ikilemden kurtulmama yardımcı oldu.

Şu an, Sayın Değirmenci’nin CHP de etkin bir görevi yok! Partisinin sade bir üyesidir. Dışarıda, iş hayatında aktif olarak çalışması, çeşitli organizasyonların içinde olması ve düzenlemesi normaldir. Bu işlerden para kazanması da normaldir. Bu kazancın adı komisyon olur, kâr olur, kâr payı olur, olur da olur. Netice de kendisi de bunu doğruluyor ve saklamamış! Üstelik Belediye Başkanımızın konuya olan ilgisi de ortadayken, Sayın Değirmenci’nin hiddetini anlamış değilim!

Aslında, bu konuyla ilgili olarak benim anlamadığım çok şey var! Mümin Koçoğlu’nun konuya balıklama atlayıp, açıklama yapayım derken, iyice karıştırması dikkatimi çekti.

Arkadaşımın üstüne basa basa daima büyük resme bak demesi geliyor aklıma!

Bir bakayım şu resme dedim ve baktım. Amanın ne göreyim? Bu ne kalabalık? Selami Değirmenci Hüseyin Şahin, Abdullah Yıldırım, Yılmaz Kandemir, Özcan Işıklar yan yana… Aklıma geldi 2009 Nisan ayının sonu ya da Mayıs ayı başlarında olacak. Silivriliyiz. Com da bir yazı yazmıştım. Almanya seyahati ile ilgili. Orada bir cümle kurmuştum mizahi anlamda “Kimsesiz bir yavru gibi kucağında ağlayayım” diye! Sanırım, Sayın Değirmenci’nin aklı Almanya’da kalmış! O gün, bu gündür hep bir umudu oldu. Hep bekledi. Oysa Mümin kardeşimin üslubuyla,kucakların ve yavruların yeri değişmiş görünüyor. Kendisine de bu ilişki de bir rol biçtiğine göre! Ne diyor? “Bu görüşmede benim gayretlerim oldu” diyor. Oysa bu ilk değildi ki… Bundan önce de Özcan Bey ile Vekil adaylığı için temasa geçmişlerdi. Kendisi de çok iyi bilir. O dönemde Sayın Değirmenci’nin vekil adaylığının nasıl önlendiğini… Bilmiyorsa, ben anlatırım kendisine.

Ne diyor Sayın Koçoğlu? “Dargınlığın ne faydası var! Tam da Genel Seçimler üzeri…” Buradan Bir güvensizlik anlamı çıkıyor farkında değil! Yani, bir yıldır orada ve tedirgin. Bazı şeylerden memnun değil. Sayın Değirmenci’yi Kurtarıcı gibi lanse ediyor. Güç arıyor.  Aslında Özcan Bey’i kafasında kabul etmiş ve benimsemiş ama Sayın Değirmenci de olursa her şey daha güzel olacak. Hayat garantisi gibi bir şey olacak. Bizleri de unutmuyor hani! Ne diyor? “Tam da genel seçimler yaklaşırken!” E bravo yani, korku siyasetini öğrenmiş en azından…

Neden böyle yazdım! Hayat bu kadar ucuz değil dostlar! İnsanların, sizin için düşündüklerini, emeklerini, güvenlerini bir kenara atıp, dargınlıkların bitmesi;  faydalı olacak demişsiniz.  Güldürdünüz beni çok faydalı meclis üyem,

Belediye Başkanımız Özcan Işıklar’ın, Selami Değirmenci adını hafızalardan silmesi için yaptıkları aklıma geliyor da! Neredeyse, 20 küsur yıl önce dikilen ağaçları bile sökecekti!

Hayat böyledir işte! Uğraşırsın, uğraşırsın yapamazsın. Tam bıraktığın (aslında pes etmez) bir anda olay kendiliğinden çözülür.

Gözün aydın Başkan.

Efsane bitti!

Kendiliğinden…