Saray görevlisi olan Basri Efendi de artık Rumeli de çalışacaktır. At sırtında Rumeli vilayetlerini dolaşarak, dükkânlarda ne kadar tütün, içki, gaz yağı gibi maddeler varsa kayıt altına almaktadır. Bir nevi vergi memurluğu da diyebilirsiniz.
Saray, bu genç evlilere oturmaları için nereyi tahsis etti dersiniz? Piri Mehmet Paşa camisindeki evlerden birine yerleşirler.
1.Dünya savaşı yıllarıdır. Saray, maaşları ödeyemez hale gelmiştir. Memurunu ve çalışanını takip edemez, halini hatırını soramaz durumundadır. Çok geçmeden de İstanbul İşgal edilecektir zaten.
Silivri İtalyanların himayesine verilmiş, bundan yüz bulan Rum çeteleri köylere, evlere saldırmaktadır.
Ailemiz, cami avlusunda bir başlarına kalmış, bundan sonra kendi imkânları ile hayatlarını sürdüreceklerdir. Basri Efendi, gittiği her vilayetin ünlü meyve fidanlarını getirip, avluya dikmiştir. Her ağaç, mevsiminde meyvesini vererek, ailenin geçimine katkıları olmuştur. Benim hatırladığım ağaçları sayabilirim. Dut, İncir, Kayısı, Badem, erik ve hünnap ağaçlarını hatırlıyorum. 150 ye yakın meyve ağacı vardı.
Camimizin avlusunda 9 adet kuyunun, 3 tanesinin kalıntısı ben hatırlamaktayım. Evler, Şimdi Çardak Köftecisinin tarafında sıralanmış, önlerinde Kıvırcık, taze soğan, turp gibi sofralık sebzeler yetiştirilir ve satılırdı.
Cumhuriyet İlan edilmiş, dertler azalmış. Ailemiz de genişlemişti. Senihe Hanım Basri beye beş çocuk verir bunlardan ikisi erkek üçü kızdır. Oğlanların adları Halil ve Mustafa’dır.
Soyadı kanunu ile birlikte aile, Sarıbaşak adını alır. Halil Sarıbaşak, Piri Paşa Mahallesinin 16 yılı muhtarlık olmak üzere toplamda 35 yıl muhtarlığa vekillik eder. Osman Sarıbaşak’ın babasıdır.
Mustafa Sarıbaşak bahçeciliği devam ettirir bir yandan da balıkçık yapmaktadır. Adnan ve Basri Sarıbaşak’ın babalarıdır.
Senihe Hanımın kızları Lebibe Hanım, Muharrem Artmış’ın annesidir. Meşhur Aşçımız Tito Süleyman’ın eşiydi.
Esma Hanım, Süleyman Demiray’ ın (Merkez lokantası) ananesidir.
Saniye hanım, Bursa’ya gelin gitmiştir.
Yıllar çabuk geçer…
Kader, Erkin zırhlısında yargılanmakta olan Nazım hikmet’e de Bu cami avlusunda, Seniha hanımın yetiştirdiği sebze ve meyvelerinde boğazından geçmesini nasip edecektir. Nişantaşı’nın bu iki güzide insanı birbirlerini hiç görmeden Silivri’de de buluşmuş olurlar.
Aynı zamanda Yavuz zırhlısının da 3 aylık bir süre ile Silivri açıklarında demirleyecek olması, geminin bütün meyve ve sebze iaşesi, Senihe hanımın bahçesinden temin edilecektir…
Basri efendi Hakkı rahmetine kavuşur. Senihe hanımı zor yıllar beklemektedir. Caminin avlusunun bütün bakım işleri ve işletmesi kendisine kalmıştır.
O yıllarda Limana gelen gemilerin iaşeleri, limana yakınlığı nedeniyle Senihe Hanımın işlettiği cami avlusundan karşılanmaktadır. Bu gibi alış verişler için Oğlu Mustafa limana gidip gelmektedir. Burada Balıkçılarla yapılan sohbetlerde Mustafa’nın Denize ilgisi artmakta; bir taraftan da balık alıp onları çarşıda satmaktadır. Bizler yetiştik Mustafa reisin balık tezgâhlarına, sopaya dizilmiş kıvırcıklarına taze soğanlarına…
Halil amca’dan az mı ikametgâh aldık. Kızılay derneğine 50 yılını gönüllü verdi Halil amca. Sevgili Silivrililer, Bu gün sizlere; 7 kuşaktan Silivrili olan Sarıbaşak ailesinin Senihe hanımını ve Basri Efendisini tanıtmak istedik. Tarihimizin tozlu sayfalarından açığa çıkarmak istedik. Tüm Sarıbaşak ailesinin ölmüşleri için Hak’tan rahmet diliyorum. Mekânları cennet olsun.