Ana SayfaLütfü ErtürkArşiv Yalan Söylemez

Arşiv Yalan Söylemez

2009 yerel seçimler sonucu açıklanmış, herkes kaderine razı gelmiş ve Silivri için çalışılacak mantığı ile hareket ediyordu. Kısaca TAVAK olarak anılan Türk – Alman Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfının Silivri’de kurmayı planladığı Üniversite projesini yeniden gündeme getirmiş ve vakfın kurucu üyeleri arasında bulunan ve projenin hayata geçirilmesi için kendi döneminden beri takip eden  Selami Değirmenci’nin de aralarında bulunduğu bir heyet ile 2009 Haziranın ilk haftasında Almanya’ya uçmuşlardı!…Tabi ki heyetin başında bulunan çiçeği burnunda Belediye Başkanımız Özcan Işıklar ve Abdullah Yıldırım’da heyetteydiler!…

O günler de “kimsesiz bir çocuk gibi kucağında ağlayayım” başlıklı yazım Silivriliyiz.com’da yayımlanmıştı…

Almanya’dan, planlanan günden erken dönülmüştü. Ve Sayın Işıklar’ın, Abdullah Yıldırım’dan, uzak geçen saatleri kafalarda soru işareti yaratmıştı! Bazı kaynaklar, o gün için Özcan Bey’in Selami Beyle buluşup, Abdullah Yıldırım’dan şikayetlerini anlattı diye yoğun bir söylenti halini almıştı…

2010 yılı Şubat’ında Sayın Değirmenci ilçe başkanı olacak, Kasım Ayında da Sayın Yıldırım istifasını verecekti…

Öyle trafik kazası falan olmadı yani! Resmen ve cebren Abdullah Bey’in üstüne oynamıştı… Bakmayın siz, Abdullah Bey’in olaya kaza süsü verdiğine…

İki konuya daha vurgu yapacağım. Bunlardan İlki 2004 yılında Sayın Değirmenci Genç Partiye geçmek için Partisini bırakmadı. Partisinden ihraç edildikten 9 ay sonra gerçekleşti bu geçiş!

İkincisi; Sizce, TAVAK niçin Silivri’de üniversite kurmadı? TAVAK bize kuracağı üniversiteyi kimler önünü kesti?…

Gümüşyaka’da kurulması beklenen üniversite, TAVAK olarak anılan Türk – Alman Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar  Vakfının üniversite kurma isteği kimler tarafından önlendi? YÖK bu konuda nasıl bir tavır sergiledi

İnşaatını kim üstlenmek istedi? Yapılan etüt çalışmalarında inşaatın maliyeti nasıl iki katı fiyatına çıkacaktı?

Ayrıca Türkiye ile Almanya arasındaki bilimsel, kültürel ve teknolojik iş birliğini geliştirmek amacıyla kurulan Türk-Alman Üniversitesinin de ilk hedefinde Silivri vardı! Ne oldu da Sarıyer’e kaydırıldı?

Ya Her Allah’ın günü sahilde stant açan Aydın üniversitesi o niye vazgeçti gelmekten?…

Bunlar, 2009- 2013 yılları arasında gerçekleşmemiş projeler ama arşivlere bakmadan konuşuyorlar…

Gelmek isteyen Üniversitelerden talep edilen bir başka konu da mütevelli heyeti olma istekleri ömür boyu maaş ve öldükten sonra da çocuklarına kalacak bir gelir olarak görüldüğünden vazgeçme sebeplerinin arasındadır…!

Yani, 10 yıl boyunca bir türlü üniversiteler şehri olamadık! Olmak için gayretlerini boşa çıkarışlarını da izledik…

Rumeli Üniversitesi imarı 3,5 katlı iken belediye meclisin de görüşülen bir konu vardı. Rahmetli Mehmet Balcı, Belediye Kültür kompleksini yapacağına dair söz vermiş lakin yerine getirememişti!

Belediye Meclisin de görüşülen bir diğer konuda Rumeli üniversitesinin Mehmet Balcı ile ilişkilerin ne durumda olduğu cezai müddeiye uygulanıp, uygulanmadığı idi!

İşte, meclis kürsüsünden gözümüzün içinde baka baka “mühürlendi” diyen Sayın Başkanımıza aynı gün Kamera çekimleri ile çalışmaların son hız devam ettiğini ispatlamıştık!…

Bizim Silivri gazetesinin arşivin de olduğunu sanıyorum…

Yani, işinize karışmak gibi oluyor! Atarken de biraz geçmişi az da olsa anımsayarak yapın bu işi diyeceğim. Aksi halde, “atma recep din kardeşiz” tekerlemesi devreye girecektir…

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
İLGİLİ YAZILAR
- Advertisment -

Son Yazılar

İlgili Yazılar