Son günlerde yine çokça gündem olan bir olay var!
Yaklaşık 10-12 yıl önce gündemde olup ve yeniden hortlayan çevre felaketi kapımıza yine dayandı!…
Farklı tepkilerle, farklı yorumlarla, karşılıyoruz ama tek bir farkla yine farklı bir yönetim ile…
Bunun dejavusu nerede (?) Diye sorabilirsiniz!
Biz de!…
İki olayı birden gündeme taşıyalım ve görelim bakalım bizden başka kimler dejavu diyecek!…
Öncelikle gündemimize kısacık bir göz atalım!
1. Konumuz, İlçemiz sınırları içinde kurulması istenilen atık dönüşüm tesisi ile kuruluş aşamasındaki yaşananların yaratığı gündem!…
S.S. İstanbul Silivri Sanayicileri Küçük Ölçekli Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi tarafından Silivri Büyük Çavuşlu Mahallesi’nde kurulması planlanan atık dönüşüm tesisi projesine izin verilip, verilmemesi konusu ve belediyemize hibe edilen kamyonlar için koparılan fırtına…
Bu atık tesis projesi kapımıza 2. Veya 3. Kez dayanıyor sanırım!
ÇED raporunu eline geçiren dayanıyor belediyenin kapısına!
Bundan 10 yıl önce kadardı bizim püskürttüğümüz proje; Çorlu’nun kapısına dayanmış, aynı buna benzer olaylarla projelerini uygulamaya çalışıyorlardı. Çorlu’da çevre derneği yoktu o yıllarda iyi mi? Bir gazeteci arkadaşın konuyu bize aktarmasıyla ben ve Ali Korsan atladık gittik!
Çorlu halkı istemiyor ama daha önce deneyimleri olmadığı için savunamıyorlardı…
Silivri Çevre Derneği olarak söz istedik gazeteci arkadaşlar devreye girdi ve söz aldık.
Şu cümlelerimiz etkili olmuştu!
“Biz, Silivri’den kovaladık; size geldiler. Sizler, kabul mü edeceksiniz”?…
Yıkıldı ortalık! Omuzlarda terk ettik salonu…
Deneyimli bir başkan neyin endişesini duyuyor şimdi? Çay bahçesini kaybeder diye mi endişe ediyor?…
2. konumuz Direkt Silivri Belediyesi ile bağlantılı.
Tarih 20-25 Şubat 2015 günleri AK Parti İlçe Başkanı Dilek Demiral’ın daveti üzerine yanına gittiğimde önüme bir ÇED raporu koydu bir de Silivri Belediyesinin görüş bilgileri ve izin belgeleri
Neden bahsediyoruz?
“Kurfallı ile B.Sinekli köyleri arasında çimento torbalama fabrikasını kurmak isteyen yatırımcılar varmış” dedi
Ne kadar bir hazırlık süresi geçirmişler? Diye sormuştum…
“Yaklaşık 1 yıldır o bölgede arazileri toplamışlar. Belediyenin bilgisi var ve sürekli bilgilendiriliyormuş. ÇED raporuna kadar herkes sessiz ve derinden çalışıyor!
ÇED raporu birinci başvuruda olumsuz ikincisinde de ilçemiz Ak Partili siyasetçilerimizin müdahalesi ile geri gönderiliyor.
Projenin hayata geçirilmesi imkansızlaşınca Hepsi bir ağızdan başlıyorlar bağırmaya…
Dışarıda bir yaygara kopuyor! Silivri, yandı bitti kül oldu! Ölüyoruz, batıyoruz…
Kimdi, bu avaz avaz bağıranlar? Başta, Çevre Derneği Başkanı ve Birçoğu hala mecliste olan CHP’li belediye meclis üyeleri…
Fena mı yapıyorlar? Ne güzel işte!…
İyi güzel de bir de ne gördük!… O fabrikanın oraya yapılmasında “uygunluk” onayını veren yine bu meclis üyeleri değil miydi?
Üstelik, daha İlçe ÇED müdürlüğünden de rapor bile alınmamışken.
Sonuç O günkü Belediye Başkanımız alelacele hediye tabaklarından birini kapıp, soluğu Ak Parti de aldı; “kapatalım bu konuyu” diye!
Kapattılar!…
Şimdi, yine aynı terane devam ediyor. Yine aynı kişilerle!…
“Silivri battı, bitti kül oldu”!
Yemin ediyorum, araştırın bu konun altından yine en çok o bağıranlar çıkmazsa ben mesleği bırakırım!…
Evet, birbirine benzeyen bu durumlar, aslında her dönem var olan sancılar!
Bir de şu kamyonları soran arkadaşlara minik bir hatırlatma yapayım! Bir zamanlar, Ahmet Hamoğlu’nun projelerinden biri olan 35 katlı rezidans ve fuar merkezi projesine karşılık olarak alınan 37 dönüm civarındaki arazileri “Neden aldık” diye sorabilmişmiydiniz? Aracıların aldığı komisyonları sormuyorum bile… Hatta satıldılar mı onu da bilemiyoruz!
Uzaydan bile duyuldu bunlar.
Adaletten bahsedenler, önce adaleti kendilerinde aramalılar….
Önemli olan bizlerin her dönem aynı tavrı sergilememiz olacaktır! Generali fazla olan bir orduya kumandanlık ediyor Volkan Yılmaz! Hem de lejyonerler ordusu…
Kulakları, her an ricat borusunu bekliyor.
Şeytan azapta diyelim noktalayalım!
“İsteyenler, o günkü konuları bağcıyı dövmek ve tabak adlı yazılarımdan takip edebilirler”!…
21-25 Şubat 2015 yazılarım. Arşiv unutmaz!
Bunları ve bu gibi çifte standart görüşlerden birkaç tane daha sıralayabilirim… İsteyene tabi ki…