Gelin görün ki ilçede CHP’nin bir parti değil de dernek havasına büründüğünü hep birlikte görmeye devam edeceğiz anlaşılan!…
Evet, Özcan Işıklar 10 yıllık süreç içerisinde partinin DNA’sıyla öyle bir oynadı ki. İçerideki kalabalığa baktığınızda bunlar CHP’li, bunlar değil diyemiyorsunuz!…
Toplantılarda AKP’li, MHP’li, İYİ Partili katılımcıları fazlasıyla görmeniz mümkün olmaya başladı!… CHP Ruhu yok ortada! Olan CHP’liler de ruh gibi dolaşıyorlar zaten!
Elini masaya vuran bir başkan istiyorum!
CHP’nin geleneksel disiplininden haberdar bir başkan istiyorum!
Partinin üzerinden ölü toprağını atacak bir başkan arıyorum!
Yok boşuna bir bekleyiş içindeyim!
Çünkü başkanlığı isteyen adayların söylemlerine bakıyorum! Ortalıkta naif bir siyaset furyası dolanıyor! Gülümsemekle geçti ömürleri… Sempatik olacaklar ya! Sorasım geliyor, “niçin gülüyorsun”?
Dişleri bile gülüyor cevaplarken haspamın! Başkanlığa adayım! İyi de sen meclis üyesiydin. Sen, başkan yardımcısı idin, sizinle kaybetti seçimi bu parti gülünecek ne var diyorsun!
Daha çok gülüyor!
“Ben” diyor, “ben herkese eşit mesafede olacağım”! “Kimsenin adamı olmayacağım”! Diyor, bu sefer de alıyor beni bir gülmek ağzım yarılacak gülerken…
Mevcut Başkanla el ele çıkıyorlar sahneye, birlik mesajı veriyorlar! Gülüş oynaş selamlıyorlar partilileri…
Kimse de demiyor ki “ Bu parti bu kadar kötü yönetildi, bu kadar insan gitti, oy gitti diyemiyor! Diyemiyor, işte! Ben, bu yüzden aday olacağım. Ekibimle bu kötü gidişata bir son vermek için buradayız” diyemiyor!
Ya ne diyor?
Küskünleri barıştıracakmış!…
Ben diyorum ki partinin DNA’sı bozulmuş. O küskünleri bir araya getirecekmiş!… Senin o küskünleri bir araya getirecek ne özelliğin var? Neden küstüler? Neden gittiler? Madem vazgeçilmezdin! Arkadaşlarının parti disiplinine verilmesini niçin önleyemedin? Nerede kaldı partinizi üstüne oturttuğunuz demokrasi anlayışı? Mağlubiyete kılıf uydurdunuz!
Partinin bütün sorunu küskünlük mü?
Küskünleri barıştırma sözü nasıl bir söz? Ne talihsiz bir açıklama!…
Nasıl bir seçim yatırımı bu?
Yani, Birileri siyasi varyasyonlarından vaz mı geçecek? Bir diğerine özür mü dileteceksiniz? Ne olacak?
Oysa sizler, hep birlikte seçim kaybettiniz! Bana bunları anlatın!
Hayali ihanetler yaratmayın! Hayali düşmanlıklar yaratmayın! Gidin, iğneyi başkasına batırmadan evvel; çuvaldızla, harakiri yapın kendinize…
Hala, halkınıza ve partinize karşı oynuyorsunuz! El ele, kol kola yürüyorsunuz! Sanki CHP değil de Kaybedenler kulübü gibisiniz…
Yukarıdaki söz ve tanımlamalar, CHP’den başkan adayı olacak adayların ortak söylemleridir ve aşağı yukarı ilkini dün akşam dinledik! Saydıklarımın dışında söylenen bir şeyler varsa yazın, utandırın beni! Ha bir de güzel gülümsüyorlar… Ağlanacak hallerine!
Peki bana ne oluyor?
Nedir bu CHP seviciliği?
Bir parti düşünün 85 yıldır Tüzük yapmamış, mevcut tüzük yamalı bohça gibi teşkilatlarının durumu ortada!
Kim kurtaracak bu partinin bahtı kara maderini?
CHP’nin gücünü halktan aldığını bilen, CHP’nin teşkilatçı yapılanmasının örgütçü geleneğini unutmayan, CHP’nin kuralları ile disipline olmuş sistemine sahip çıkmış birileri lazım! Var mı kendi içindeki dinamiklerinden böyle bir aday?
Varmış duydum!
Belki, kendisine haksızlık bile edeceğim ama adını duyar gibi oldum…
Sayın Erdoğan Ataç’ın adaylığını fısıldayanlar oldu!
Ben öyle gizli kapaklı konuşamam olaya paça kasnak dalarım!
Kendisinden tek ricam adaylığı kesinlikle düşünüyorsa, gecikmesin! o meşhur bekleme sürelerini geçsin artık! Çıksın adaylığını açıklasın…
CHP’nin bekleyecek süresi kalmadı! Çok uzun günler sürecek çalışmaları olacak.
Öyle ev komşuluğu, vefa kardeşliği, baba dostluğu gibi etkenler kurtaramaz Silivri’yi! Oysa, diğer adaylar da bilsinler ki partiyi dizayn etmek yine Sayın Işıklar’ın elindedir. Adaylarımız mesafelerini ölçe durmasınlar. Onun kafasındaki İlçe başkanı zaten hazır!…
Bırakın insanlara mesafenizi ölçmeyi! Kurtuluş hamlesini başlatın! Çünkü sorulacak tek bir soru var!…
CHP Nasıl kurtulur?