Denge

Uygarlık tarihinin en önemli unsuru olarak göze çarpmakla birlikte; belki de evrenin varoluşundan bu yana vardır.

Oysa ben, bir cambazın tel üzerindeki başarısını hep “Denge” olarak nitelemişimdir!

Bu da benim hayatla olan dengemi bir türlü sağlayamadığımı gösterir. Oysa, bir satranç oyuncusunun denge kavramı; binlerce, on binlerce oyunla sürdürülebilirliğini, zamanın süresiyle sağlayabilir.

Yapacağı hamlelerle piyonlar zaman içinde öyle kullanılmalı ki, harcandıklarında rakibin kalesi çoktan düşmüş olsun.

Bu tarz olayları siyasi yapının içinde sıklıkla görebiliriz. Bir günün hesabından, 10 yılın hesabına kadar yapılacak hesaplarla siyasi dengeler sağlanır ve uygulanır.

Bunu bu kadar güzel satranç gibi uygulayabilen bir siyasetçimiz var mıdır?

Olmaz mı?

Sayın Belediye Başkanımız Özcan ışıklar… Satranç gibi siyaset yapar! Kimi, hangi zaman, kime karşı nasıl kullanması gerektiğini çok iyi bilir! Önündeki 5 günden; beş yıla kadar, bütün hesaplarını iyi yapar hamlesini de ona göre yapar. Kaleyi alabilmek için kaç vezirden vazgeçtiğini aşikar izledik.

Dengelerin bozulduğu anlar hep felaketler kapıda bitiyor! Doğanın dengesi bozuldu dediğimizde; İnsanlık acı çekiyor. İktisadi dengeler bozulmaya görsün. Ülkeler bölünüyor, devletler batıyor…

Sağ olsun Belediye Başkanımızın çok dengeli bir yönetimi  ve denge üzerine de kurulu bir yaşamı vardır.

Yakın bir zamandan bahsedeyim… Çok değil daha 20 gün evvel Kobene’ye Kamyonlar dolusu Yardım götürdü… Acılarını paylaştığı Kürt halkından bizlere selam getirdi… Hiç dengeyi bozmaya mahal bırakır mı? Ayağının tozuyla olmasa da akabinde; Ülkü Ocaklarına ziyarete gitti ki; dengeler bozulmasın…

Denge çok önemlidir çok… Ülkücüleri ayrı bir sever, ayrı bir değer verir onlara…

Ne dedi? “Siz beni yanlış anlamayın, ben sizleri çok severim aslında bakın sizden başkan yardımcısı bile aldım, birçok dernek ve odalara sizden başkan atadım… Güzel günlerimiz olacak yakında.”

Denge çok önemlidir çok…

Bir ara hakkında Fethullahçı dedikoduları çıkmıştı.

O ne yaptı? Dengeyi bozmamak için gitti Semerkantçılara 105 dönüm yer tahsisinde bulundu… Önemli olan dengeyi bozmamak değil mi?

Kasım ayında dengesi bozulur gibi olsa da çabuk toparlıyor. Ayın 10’undan sonra bir şeyi kalmıyor. Evvelki yıl burada yoktu; geçen yıl siren çaldırmadı dediler! Bu yıl olayı dengeleyeyim istedi.

Denge nasıl sağlanır görün istedi? Kantarın topuzu biraz kaçtı sanırım…

Gitti, koca anıtkabiri Silivri’ye getirdi!

Ne demek istedi?

“Öyle düdük çaldı, çalmadı saygı duruşu oldu, olmadı anlamam” dedi.

Canı isteyen geçsin anıtkabirin önüne akşama kadar saygı duruşu göstersin istedi.

Denge biraz kaçar gibi olduysa da;  arada Cumhuriyet bayramı olduğundan olay dengelenecektir. Şimdi, siz seyreyleyin başkanımızı, Cumhuriyet Bayramında Anıtkabire karşı ne nutuk çekecektir?

“ Ne senden geçerim ne de eserinden” diye, tendonlarını koparana kadar ayağını yere vura, vura söyleyecektir.

Ben en çok 23 Nisan’da takdir ediyorum Sayın Başkanımı! Bir Kuran okutuyor ki sormayın!  İman doluyor insan…

5 Mayısta dengeyi koruyacak hamleyi de patlatıyor!

Nereden aklına geliyorsa böyle şeyler, ne gerek duyuyorsa? Orasını bir türlü anlayamadım işte…

“Bir zamanlar ben de Dev-Gençliydim demez mi? Durup dururken…

Bir şarkı dolanır dilime… “Ben de sevildim bir zamanlar ama

Senin ki düpedüz vurgun sayılır”

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
İLGİLİ YAZILAR
- Advertisment -

Son Yazılar

İlgili Yazılar