Tabi ki bu seçimin galibiyetini Demokratik seçimle listeye girmiş olan CHP’li Meclis üyeleri ile. Sonradan listelere tercihen girilen meclis üyelerini, CHP’nin özverili bir şekilde çalışan Kadın kollarını, gençlik kollarını ve parti yönetimini, Belediye kadrolarını ve Ak partinin sağduyulu çalışmalarını ve de Seçim Strateji Merkez birim komutanı Ömer Sabahattin Çetin’e ithaf ediyorum…
Başkan mı?
Şanslı…
Bundan sonra bizim soracağımız tek bir soru var!
Ne olur?
Genel gidişatla, Silivri’nin seçim stratejisi aynı idi. Genel de Herkes Başbakanın oylarının yerlerde sürüneceğini bekleyenler ile Silivri de Sayın Işıkların Dip yapmasını (Ben dahil) bekleyenler sükutu hayale uğradılar.
Başbakanın cemaat oyları bizim içimizde ancak % 4 ü bulur demesiyle, Belediye Başkanın Yayınlanan tapelerin de Cumhuriyet Halk partisi umurumda değil, ben cemaatçiyim demesi doğru orantıda işledi.
Yani AK Parti genel de % 4 oy kaybı yaşarken, Silivri Belediye Başkanlığı seçimlerinde bu oran Sayın ışıkların hanesine yansıyordu.
Tahir Sert’in adaylığı doğru bir seçim miydi? Asla değildi! Metin Karakaş’ın İlçe Başkanılığı döneminde 700 trlyon civarında bir yatırımı Metin Başkanla yapıyorsun, diğer bir adayın Hüseyin Turan tüm anketlerin galibi olarak önünüze geliyor. Siz Tahir Bey’i gönderiyorsunuz! Nereye?
Yıl 2011 İstanbul’da bir toplantıdayım. Bizzat şahsıma verilen bilgi şu: “Biz yerel seçimlere, Tahir Sert’i Beylikdüzü Belediyesinde hazırlıyoruz.” Bizzat verdiğim cevap da şu: Yapmayın, Silivri’yi şimdiden kaybettiğinizi söyleyebilirim.
Yanımda bulunan arkadaşlar ve görüştüğümüz kişiler benim hafızamda saklıdır. Bunu niçin söyledim? Tahir Bey’in şahsı ve becerileri ile yakından uzaktan alakası yok! Sadece Ak Partiyi iyi analiz etmem ve ilişkileri iyi süzmemdir. Bir bakıma şöyle de diyebiliriz! Biz bu filmi daha önce de görmüştük…
Nasıl olur?
Özcan Bey çok zeki bir insandır. Durum değerlendirmesi yapacaktır.
Başbakan da partisinin ve kendisinin başarısını değerlendirecektir. Erken seçim kararı alabilir. 14. Ağustos 2014 tarihinde Cumhurbaşkanlığı görevi sona eren Abdullah Gül sıcak siyasete soyunabilir. Hatta Yeni bir parti de kurulabilir. CHP’den Sarıgül ile birlikte bu yöne doğru kopmalar olabilir. Bu kargaşayı yaratmamak için ve yarı başkanlık sistemini oturtabilmek amacıyla Başbakan hızlı bir atraksiyon yapabilir. Bu durum da elinde sadece 8 meclis üyesi ile fazla çalışma rahatlığı bulamayan Sayın Işıklar’ın ani bir kararla Ak Partiye geçme düşüncesi tekrar zuhur edebilir. Ya da Yeni oluşumun içinde yer alması beklenebilir diye düşünüyorum. 8+3 Meclis üyesi olan sayın ışıklar, Ak partiye geçtiğinde 8+3+13 ile Belediyede tüm kararları alma lüksünü yakalayabilir…
Bir farkla Kendi gitmez, bu sefer davet ettirir kendini…
Nasıl ama teoride üstüme yoktur ama pratiğe geçemedim henüz… Esen kalın