Anarşizm insan ruhunun derinliklerinde vardır. Hemen, hemen her insanda da vardır. Görünen en yaygın örneği; mazlumun yanında yer almaktır.
Bu kişinin, kimyasına göre değişir. Yaşam, kültür, inanca göre değişim gösterebilir.
Kimimiz, Cumhuriyet Yürüyüşüne katılır, iktidara çatarız. Kimimiz, daha geniş kapsamlı hareket içine girer uluslararası hedefleri koyar kafasına…
Kimimiz bireyseldir, eşinle, çocuğunla sade bir yürüyüş içersinde karşı gelir sömürü düzenine! Kimimiz daha organize olur. Dernek olur, Platform olur, takım olur, cephe olur savaşır düzenin içinde…
Cumhuriyet yürüyüşündeki insanları sorguladım kafam da! İktidarı lanetlerken, mazlum makamına kimi oturtuyorlardı? CHP’yi mi? Belediye Başkanlarını mı?
Binerce insan o duvarın karşısında haykırdı…
Anıtkabir değil de ağlama duvarına döndü! Herkes İktidarı lanetlerken; mazlum, timsah gözyaşları mı döküyordu?
Bu iktidarın kapısında yatan ben miydim? Alınmadı, eh diyecek bir şey yok! Mazlum sayılır. Alınsaydı; sizler, yine Cumhuriyet için yürüyecek ama sizleri iktidarın nimetlerinden faydalandırmak için kendini feda etmiş bir Belediye Başkanı görüntüsü ile karşı karşıya kalacaktınız. Yine de mazlum sayılacaktı.
Anıtkabir panosu saldırıya uğradı!
Bir bardak suda koparılan kusursuz fırtına…
Biraz da anarşist gibi düşünsek diyorum!
Sayın Kandemir’in verileriyle 200 milyon TL borç var. Belediyenin hazırladığı 2015 bütçesinde giderler 156 milyon TL. Gelirleri boş verin siz, gelmeyebilir de? Seneye en az 356 milyonla boğuşuruz.
Durumu düzeltmek için, Arsa satacakmış! “Kelepir fiyattan gidiyor” diyor eş başkan…
Bana göre hava hoş, lakin birileri satışa mı geliyor ne dersiniz? Bu mazlumun ahını da almaya gelmez hani!
Ne yapalım? Bence durumunuzu kontrol edin, vazife başında olanlar var.
Dağ başını talan almış, Yürüyelim arkadaşlar sesimizi yer gök dinlesin…