“Sizi, ben kurtaracağım” dediğin de kurtarılmayı bekleyenlerden bir alkış tufanı koptu ki! İşte, ondan sonrasında kendisi de koptu gitti Sayın Muharrem İnce’nin!…
Balkanlardan, zor çevirdiler. Seçimler bu tarafta deyip, sınırdan içeri zor soktular!…
Her şeyin hesabını yapmaya başladı! Belediye zabıtası gibi esnafı teftiş ediyormuşçasına her şeyin fiyatını soruyor, “ hiç olur mu?” diyerek , “ben, geleyim; bedava dağıtacağım” demeye başladı.
Her gün, hesap soruyor ama kendisi de bol keseden dağıtıyordu! Sanki ülkede bolluk vardı da devlet halkından mı saklıyordu? Aslında, devlet kademesinde hiç görev almamıştı ama öğretmendi ve matematiği iyi bildiğini söylüyordu!…
“ 26 yaşında, öğretmenlikten istifa edip, dershaneye ortak oluyordu! “120 öğretmene iş verdik” derken, ne kadar girişimci olduğunu söylüyordu. İşte, bu yüzden ülkeyi de yönetmeye talip olacaktı!…
“Ülkem bitmiş, yanmış, kül olmuş feryatları ile kurtaracağım bu ülkeyi!…” Sözleri ile kendi gazını, kendi üretip ve de ne için meydanlarda olduğunu unutup, tek adamlığa soyunuverdi ki partisini de unutuverdi!… Sayın Meral Akşener ve Sayın Temel Karamollaoğlu’na başkan yardımcılığı rollerini de biçivermişti.
Kendi partisinden 5. tercih olarak çıktı meydanlara! Hakkını yememek lazım, iyi alkış aldı, iyi de kabul gördü! Hesap adamı, kendi hesabını yaparken biraz zorlandı sanırım. Varlığını 2,5 milyon TL olarak paylaştı bizlerle! Yani, insanın sorası da gelmiyor değil hani! Bizden önce hiç mi mal varlığın yoktu? Diye…
Öyle ya!
Atlıkarıncaya biner gibi biniyor özel kiralık jet uçaklarına! Saati binlerce dolar olan özel jetler hatlı minibüs muamelesi görüyordu Sayın İnce’nin altında!… Saati kaçadır? Kaç gün, kaç saat uçacaksın? Kaç para tutacak, bu uçuşlar?
Gazetelerde okuyorum, Sayın Meral Akşener tarifeli uçakla şuraya gitti, buraya gitti! Diye… Daha da ekonomik olsun diye Sabiha Gökçen’i tercih ediyorlar!… Ne yapsın? Bu uçuşların adını da “halkıyla beraber uçmak, halkıyla iç içe olabilmek için yapıyor” diyor yetkililer!…
Ülke yönetti ama hesap adamı olamadığı için düşünemedi jetlerle uçmayı!…
Ülke genelinde parlamenter adayları soran yok! Birer minibüs dolaşıyor sokaklarda! Ama gelin görün ki Sayın İncenin partisini bile aradığı sorduğu yok! Ne diyor? “Kafama göre bir hükümet kurarım. Ak Partili vekillere de görev veririm…” Diyor!
Yani, aslında kısacası diyor ki! Erdoğan’ı aratmam sizlere diyor!
Biz de diyoruz ki Sayın İnce bu dershane değil, koskoca 1000 yıllık bir ülke! Batarsa bir daha çıkaramazsın! Şakaya gelmez, denemeye gelmez! Ben de diyorum ki! Evet, biri kurtaracak bu ülkeyi ama asla bu sen değilsin!…
Burjuvazinin zafiyetlerine teslim olmuş bir beyin! Asla kurtarıcı olamaz…