Hayır söyleyemeyiz!
Şehir düzeni içinde kendilerini var etmeye çalışan Alevi-Bektaşilerin, kendi inançsal değerlerinden hızla uzaklaştıklarının tanığı olmanın üzüntüsünü fazlasıyla yaşıyorum.
Alevi-Bektaşiler; Kendi inançsal kurumlarını yani dernek ve vakıflarını kurarken, mensubu olduğu siyasi partilerdeki kirliliği, hastalığı bu örgütlerine beraberlerinde taşıdılar. STK olarak faaliyet gösterecek bu yapılar siyasi partilerin arka bahçesine dönüştürüldü.
Kurum içi iktidar savaşları, bu yapıları, kuruluş amacındaki yüksek ideallerinden uzaklaştırıp egemen zihniyetin kullanımına açık hale getirdi. Silivri’de yaşadıklarımız, ülkemizin diğer bölgelerinde STK olarak yaşadıklarımızdan farklı değil.
31 Mart 2019 tarihindeki seçimlerde Alevi-Bektaşiler ne yapacak, tercihleri hangi yönde olacak?…
Alevi-Bektaşiler Kâmil insanlardan örülü bir toplumluluktur.
Irk milliyetçiliğini savunan siyasi partiler ile şeriat ilkelerine dayalı İslam Cumhuriyeti kurmayı hedefleyen siyasi partileri desteklemezler.
Atatürkçü, Laik, Demokrat ve Sosyal Hukuk devletinden yana olan siyasi partilere ise eşit mesafede dururlar.
Bu parti ve adaylarının İktidara yakınlık derecesine bakar onları samimiyet sınavına tabi tutarlar. Somut istemlerini cevaplama da yeterli gördüklerini, toplumu temsil etme iradesine sahiplik yönüyle; kendi değerlerini seçilebilir sıralarda göstermiş olanlara özel bir teveccüh gösterip oylarını o parti ve adaylarına verirler. Silivri özelinde nasıl derseniz teveccüh adresi bellidir.
Tercihiniz konusunda daha açık olmanız mümkün mü?…
İnanç önderi olarak bizler, kâmil insanlardan örülü bu topluluğa şu partiye veya bu adaya oy verin deme nezaketsizliğini göstermeyiz. İnanç önderleri olarak kendimizi yetkili de görmeyiz.
Ancak, ben ve arkadaşlarımın kime oy vermeyeceğini soruyorsanız onu söyleyebilirim. Ben ve arkadaşlarım; ‘’kul hakkı” yediğine inandığımız, ‘’ahlaklı insan’’ boyutunda ruhu ve bedeni çoraklaşmış bir tarlaya dönüşen Özcan Işıklara oy vermeyeceğiz.
Bektaşiliğin bir intisap müessesesi olduğunu bilmeyecek kadar cahil, yola girip nasip almadan ben Bektaşi’yim diyecek kadarda cesur birisine oy vermemiz tabi ki mümkün değil.
Yolumuzun önderi Hz. Ali ahlak direğinin yıkılmaz duvarıdır. Kıldan ince, kılıçtan keskin bu yolda, insanın; kinden, kibirden, buğuzdan, gıybetten kısaca kötü hallerden uzak durması gerektiğini her Alevi-Bektaşi bilir buna göre davranır, Siyasi değerlendirmesini de buna göre yapar.
Verdiği sözü yerine getirmeyen, 8-9 yıl önce başlattığı cem evi inşaatını bitirmeyen, en iyi yaptığı şey yalan söylemek olan, duyduğumuz ve de bildiğimiz kadarıyla ‘’ahlak fakiri’’ Özcan Işıklar’ın artık neyine inanacağız!…
Büyükşehir seçimlerinde ne düşünüyorsunuz?..
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde ben ve arkadaşlarım CHP’si adayı Ekrem İmamoğlu’na oy vereceğiz, verdireceğiz. Çünkü Ekrem İmamoğlu CHP’si be İstanbul için doğru bir tercihtir desteklenmesi gerekir.