Peki, neden böyle oldu?
“Bu düzen değişmeli” diyen Türkiye komünist Partisi, seçimlere girme yeterliliği olmasına karşın, YSK tarafından seçimlere sokulmadı!…
Türkiye komünist Partisi, bu düzen değişmeli diyenlere çağrıda bulundu. Türkiye’nin birçok yerinde halk toplantıları yapıldı. Bu düzen değişmeli platformu altında seçimlere bağımsız aday olarak girecekler belirlendi.
Neye karşıyız? Ne istiyoruz? Sorularına hep birlikte yanıt ürettiler. Seçimlere bağımsız adaylarla giriyoruz diye açıkladılar!…
“Bu düzen değişmeli” platformu altında bu duruşu sergilemek istediklerini açıkladılar. Seçime girip; halkımıza, esas değerin insanın kendisi olduğunu belirterek, haksızlık üreten bu düzeni değiştirmek için yola çıkıp, halkın sesini meclise taşımak istediklerini belirttiler.
İşte bu gönüllü adaylardan biri de 3. bölge bağımsız adayı Atakan Boyoğlu idi!
Atakan Boyoğlu, Geçtiğimiz hafta sonu Silivri İlçe örgütünü ziyaret etti. İlçe örgütü ile birlikte İlçemizde yerel basını ve çeşitli kuruluş ve STK’ları ziyarette bulundular.
Gazetemizi de ziyaret eden Atakan Boyoğlu ile küçük bir söyleşi de gerçekleştirdik!…
Komünist manifestonun kurallarını konuşmak yerine Türkiye’nin durumunu irdelemeyi seçtim! İyi ki de yapmışım!…
Öncelikle Atakan Boyoğlu’nun dikkat çektiği bir konu var ki sanki içimi okur gibiydi?
Bir soru sorarak başladı!
Cumhuriyeti ele geçirmek bu kadar kolay mı olacaktı?… Diye, sordu ve cevabını da kendisi verdi …
“Evet, İçi boşaltılmış bir cumhuriyet kolay ele geçirilir ve böyle de oldu” diyerek daha konuşmasının başında sorunun cevabını vermiş oldu!.. . Tabi bu konuşma çok önceki yıllara gidip oradan bu günlere gelerek sürdü gitti.
“Türkiye’nin gelmiş geçmiş en örgütlü partisi Ak parti ile nasıl mücadele edileceğini 16 yıl boyunca öğrenemediler, ciddiye almadılar, bazen de iş birliği içinde oldukları için nasıl büyüdüğünü ve kök saldığını göremediler.” Diyerek, “artık, vaatlerle seçim kazanamayacaklarını da anlamalarını beklemiyoruz.” İddiasında bulundu!…
Öyle Ya! Adaylar, Ya 4. Köprüyü yapmaya kalktı, ya da sarayı balyozla yıkmaya çalışıyordu!… Seçim vaatlerinde… Oysa, önce insan sloganı; tam da bugünlerde hatırlanmalıydı!…
Hiçbir aday, eğitimin tekrar devlet eliyle parasız eğitime dönüştürüleceğini, okulların, hastanelerin, bankaların, madenlerin yeniden devletleştirileceğinden bahsetmiyordu.
Yerli ve yabancı tekellere ait işletmeler devletleştirilecek diyemiyordu…
NATO’dan çıkılarak, bütün üslere el konacak diyebiliyorlar mı?
Çocuk istismarı, çocuk işçiliğin ve çocuk evliliklerin önüne geçilerek toplumsal ahlakımız irdelenip, iyileştirmeler yapılıp, etnik ve kültürel engeller kaldırılacaktır… (hiç konuşmadıkları bir konudur)
Temel insan haklarının tamamı güvenceye alınacak; herkes, yasalar önünde eşit olacak, hiçbir yöneticinin dokunulmazlığı olmayacak!…
Kadınların, toplumsal yaşama katılımı önündeki yasal, ekonomik ve kültürel engeller bertaraf edilecek…
Devlet, emperyalizme karşı yurtsever, gericiliğe karşı aydınlanmacı, bireyciliğe karşı toplumcu halkçı bir doğrultuda yeniden yapılandırılacaktır. Diye maddeler halinde sıralayıverdi bizlere; neler yapabileceklerini…
Evet, Atakan Boyoğlu ile keyifli bir söyleşi yaptık ama bize vaatlerde bulunanlarla, Sayın Boyoğlu’nun anımsattıkları, bir yüzyıl kadar uzaktılar birbirleriyle…
Bizim hedefimiz, insanımıza yaşanacak bir dünya yaratmak, bir tek insanımızdan bile sorumluluk duyan bir yönetimi başa getirmektir.
Belki, bugün için seçilemeyeceğiz ama bir duruş sergilemiş olacağız!… Bizden sonrakilere gururla bırakacağımız duruşlarımız olacaktır! Diyoruz…
Halkımızı, kendisini oylamaya davet ediyoruz…