Dolmuş kül tablasında acı tütün kokusu

Sobanın üstünde çay sabahtan kalma.

Kara mı kara…

Saat gecenin bilmem kaçı!

Uyutmayan sebepsiz iç sıkıntısı,

Ağaçtaki baykuş “kapat ışığı” der gibi hiç susmadı.

Yahu diyorum “yok mu yakınlarda bildiğiniz bir mağara”

Yedi uyurlardan farkım ne?

Kalsam birkaç yüzyıl orada,

En fazla deli derler uyandığımda…

Ne kadar değişmiş olabilir ki dünya?

Gerçek deliler dışarıdadır hala!

Tarih tekerrürden ibaret,

Ülkemin üstüne çöken kara bulutlar dağılsın artık.

Geleceğime hesap veremem korkarım!

Neredeydin? deseler, ne diyeceğim?..

Kaleme bile kelepçe taktılar ki

Ben neyi, nasıl derim?..

Ama sız cümleler kuramaz olduk.

Sırça köşkünde oturanlardan,

Parmak sallanır…

Ben, nasıl derim!

Yedi uyurlardan farkım ne?..

Televizyon karşısında ahkam keserim,

Bu kara tarihi nasıl gömerim…

Dik duruşun ağır sandık bedeli,

Peki susmak suç ortaklığı değil mi?..

Ne sen beni çok ciddiye al,

Ne de ben seni, hayat!

Beğenmiyorsan beni, al baştan yarat…

Hamurumu yoğururken çok aceleye getirmişsin.

Çok basit kalmış bir tutam su, bir tutam toprak.

Acısı fazla kaçmış, tadı berbat…

Söyle, bu hayatın tadı tuzu neydi

Biraz aşk, bir fiske kahkaha da yeterdi…

Sabırdan yana elini bol tutmuşsun maşallah,

Dayanıklılık desen Allah Allah!..

Bir çimdikte olsa huzura varmamış elin…

Yaşadığım coğrafya da cabası olmuş işin

Belli ki leylek yolu şaşırmış,

Beni bırakacağı evler karışmış…

Aman Hayat! Ne olur,

Fazla da karıştırma!

Belli ki bu hayat daha çok su kaldırır,

Deniz bitti, yelkenler mayna ben de

Bundan sonrası gemi alarga da

Sıra sen de…

İLGİLİ YAZILAR
- Advertisment -

Son Yazılar

Çayı demledim

Sevgi ile Kalın

O benim o ben

Aklına Geldim mi?..

Maneviyat Kavramı

Buzdan bir kalp…

İlgili Yazılar

Çayı demledim

Sevgi ile Kalın

O benim o ben

Aklına Geldim mi?..

Maneviyat Kavramı

Buzdan bir kalp…