Ana SayfaLütfü ErtürkGide gide bir söğüde dayandım…

Gide gide bir söğüde dayandım…

Başlık, çok sevdiğim “Tuğrul” kardeşimden. Bir önceki yazımda “başlık yok” demiş idim. O önermişti sağ olsun…Ne demiştik biz. Kimsenin Silivri spor ile ilgilendiği yok!  Herkes, işin siyasi boyutunda demiştik. Değil mi? Sonra yorumlar yapıldı. Burada biz nasıl yorumluyorsak, herkesin de yorumlarına açığız. Lakin yorum yapmadan önce durun bir bekleyin. Ben, nasıl bekledim ise siz de bekleyin! Ne oldu? Daha 24 saat geçmeden dediklerim çıktı. E şimdi ben, size ne diyeyim? En iyisi size ben bir şey demeyeyim. Yeni gözlemlerimi söyleyeyim.

Küçük bir not düşeyim! Özellikle siyasi konularda ve bilhassa siyasi konumda olanların her konuşması gelenin, hemen bir basın toplantısı yapması  “adettendir” haline geldi. Nedir bu basın? Radyo mu? Teyp mi? Mikrofon mu? Canlı mı cansız mı?

Bence köprü gözünle bakabilirsiniz… Basın toplantısı yapacakların halkla arasında köprüdür.  Lakin yorumlarını, basın aracılığı ile dile getirenlere kimsenin bir şey dediği yok! Bunu, topluma aktaran basın mensuplarına verip veriştiriliyor. Bu durum, biraz da futbol sahalarındaki hakemlerin durumuna benziyor gibi sanki… Bana öyle geliyor.

Ben diyorum ki işin siyasi boyutu, spor boyutunu geçti.

Nitekim akşam, ilk ürününü de verdi. Ne oldu? Ak Parti yöneticilerinden Yetkin Çavdar, yine Ak partili bölge temsilcisi Metin Karakaş’ı eleştirdi. “Senin işin ne orada dedi…”  E, arkadaş Yetkin bey’in böyle konuşması kimin işine gelir. Sayın Işıklar’ın işine gelir.

Böl parçala yönet!

Yetkin Çavdar’ın tezi, “parti zarar görüyor” derken, Metin Karakaş’ın konuşması,” orada Ak Parti adına bir duruş sergiledik” oldu. Duruma bakar mısınız? Her ikisi de aynı şeyi söylüyor ama kulvarları farklı.

Konuşmaları hep dinledim. Sayın Çavdar’ın konuşması tarafsız olma gayreti içinde gözükse de biraz kızım sana söylüyorum gelinim sen anla cinsindendi. Ümit Kalko’dan yana hiç olmadı ama Özcan başkanı irdelerken biraz tatlı serti oynadı.

Zaman beni hep haklı çıkaracak ama şimdi sabretme zamanı!

Akgün Duru, konusuna da bir dokunalım. Önce hemen belirteyim. Dün gece buluştuk ve konuştuk. Ona birkaç cümle içinde, “şu an da senin kavgandan çok siyasi bir kavganın var olduğunu ve yapacağın çalışmaların takibi yapılamayacağını hatırlattım.” Meğer aynı dertten mustaripmişiz. Ayın 12 sin de sezonun açılışından girdik, futbolcunun çorabından çıktık. Ben bu kadar futboldan anlamadığım için açtığı her sayfaya kederle bakmadım dersem yalan olur. Tabi muhasebe kayıtlarına da dokundu arkadaşımız. “Zamanı gelince” dedi. Ortam yeterince gergin dedi. Saygı duydum. Yazımın vurgusuna değindim. “Bizim bakmadığımız bir yönden bakmışsın” dedi.

Az sonra Sayın Çavdar benim yazdıklarımı teyit etmiş oldu.  Müspet ya da menfi fark etmiyor.

Bütün bu olaylardan ortaya bir iki şık çıkıyor!

Birincisi, Ümit Kalko, bundan sonra yoluna kendi kuralları içinde ileriye dönük projeleri ile yalnız yürüyecek! Umarım, zaman ona ihanet etmez…

İkincisi, Akgün Duru bu kalabalık bu hengâme içerisinde sesini duyurabilecek mi? Şimdilik herkes konuşuyor ama kimse bir şey demiyor. Akgün’den çok konuşan, Akgün’cüler  var! Akgün’ün ne dediği duyulmuyor bile…

Üçüncüsü Metin Karakaş, üçüncü bölgenin dertleri ile uğraşırken,  kendi bölgesini korumakta zorlanacak gibi duruyor. Unutmasın, Ortadoğu da seyahate çıkan şeyhin yerine geçmek için bir prens harekete geçer…

Dördüncüyü demeyecektim ama bi diyeyim istedim. Yetkin Çavdar, siyaset arenasına çıktığında, karşınızda Bayburt+Silivrili  değil de bir İngiliz var sanırsınız. Soğuk bakışları ve donuk gülüşleriyle az sonrasını kestiremezsiniz. Onun da her zaman kalbindeki prensi “Sayın Işıklar” olmuştur…

Allah, Akgün Duru’ya önce sabır versin, güç versin. Bana anlattıklarından çıkardığım şu! Yanındakilerin de her biri Akgün Duru olacak ki kulüp harekete geçsin. Ayın 12 sinde takım sahalara inmiş olması lazım. Hazırlık dönemi başlayacak, örneğin 2. Lig maçlarını bu stada vermeyebilir federasyon. Stadın durumu hiç iç açıcı olmadığını belirttiler…  Kısacası, Sayın Duru’nun günah keçisi haline dönüşmesi için bütün şartlar hazır durumda. Sadece” Akgün Duru” demekle olmuyor bu işler… Umarım, bir basın toplantısı yaparak içinde bulunduğu durumu güzelce bir anlatır.

Bence, Ümit Kalko ile bir araya gelmeliler. Öyle veya böyle! İster bir panel şeklinde olsun, ister basına kapalı… Silivri Spor açısından gerekli. Bu bir veya iki kişinin nezdinde de olabilir.  Bir müddet sonra bunu düşünmeliler diye düşünüyorum…

Belediye Başkanıma da buradan teşekkür edeyim. Beni, bu güne kadar hiç yanıltmadı.

Efeler, zeybeğe durduklarında bir nara ile başlarlar, bir nara ile bitirirler oyunu…

Biz de kısa keselim Aydın havası olsun…

Gidip bir söğüt  bulayım da yaslanıp, ağlayayım. Bu kadar da rastlantı olamaz yani…

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
İLGİLİ YAZILAR
- Advertisment -

Son Yazılar

Son Fasıl

Empati ve Sempati

İfade Özgürlüğü

İşin Aslı

Hezeyan ya da Sanrı

Niyetli Bir Yazı

Vizyon Meselesi

Manipüle Etmek

Neyin Tecrübesi?..

İlgili Yazılar

Son Fasıl

Empati ve Sempati

İfade Özgürlüğü

İşin Aslı

Hezeyan ya da Sanrı

Niyetli Bir Yazı

Vizyon Meselesi

Manipüle Etmek

Neyin Tecrübesi?..