Bu kadın ya da erkek farketmiyor. Yer, zaman ve iştigal konusuna göre değişiyor!
Bir de o kadar yaptığı yanlışa rağmen, son kozunu bu insanlar üzerinden oynamaya çalışan yetki merciini iştigal eden insanlarımız vardır.
Yelpaza geniştir, belediye başkanlarından tutun da bakanlığa kadar, oradan cemaat evlerine ve gösteri dünyasına kadar gider…
Kısa bir müddet önce son Belediye Başkanımız Sayın Özcan ışıklar’ın B planı olarak sahne alan iki genç yardımcısını örnek gösterelim!…
Bora Balcıoğlu ve Mümin Koçoğlu’nun Aday adaylık sürecinde; yakın çevrelerini dahi haberdar etmeden birer direnişçi edasıyla “ağabeyimiz” dedikleri kişiye karşı aday adaylıklarını açıkladılar!…
Oysa, her ikisi de belediyemizin gülen yüzüydüler…
Ben hariç, herkesin gözünde ve gönlünde bir yer ettiler! Çünkü halk Sayın ışıklar’ın Algı operasyonlarını yemiyordu artık!
Bora Balcıoğlu, kendisine CHP’nin üst katmanları içinde yer de buldu! Mümin Koçoğlu’da Yukarılarda adı geçen en donanımlı kişiydi… Artık ikisi de çok isitiyorlardı ama ikisi de biliyordu ki vazifeleri icabı o pozisyondaydılar!… Ağızlarını dahi açamadılar.
Başkanlık ayaklarına kadar geldi! Asılamadılar bile…
Geri dönüş, biraz zorladı onları! Sayın ışıkları da zorladı bu durum, bu kadar infial beklemiyordu!…
Ya Sonra! Sayın Balcıoğlu’nun DSP projesi rafa kaldırıldı. “Ya geçerse”, diye endişeler hasıl oldu! Çünkü halk Sayın Işıklar’a oldukça tepkiliydi!…
İki ay önce yazmıştım! Bora’nın B pilanı olduğunu!… 6 ay önce kendi söylemişti; “ağabeyim olmadan asla” diye!…
Özcan Bey’de biliyor, kendisi de biliyor geri dönüş sancılı olacaktı! İşte bu projenin en janjanlı yönü burada başlıyordu!
Hem siyasetçi olacak, hem güvenilir olacak, ağabeylik misyonunu yüklenecek birileri bulunmalıydı! Üstelik eli ayağı düzgün ve sözleri geçerli insanlar bulmalıydılar ki “Aaaa Bakın bu oyun değilmiş, hepsi burada eskisinden daha sağlam demek ki o da destekliyormuş” diyebilsinler diye, eski siyasetçilere ağabeylik misyonu verilerek meclis üyelikleri teklif edildi..
Yani, başkanlık makamı; bu kişilere yeniden ibra ettirilecekti.
Buraya kadar tamam!
Bizlerin, liyakat sahibi olan bu arkadaşlarımızın görevlerini layıkıyla yapacaklarından hiç endişemiz yoktur! Yararları da olacaktır, buna inancımız tamdır!
Ya sonra?
O arkadaşlara, iyi insan rolünü biçenler, kendileri hangi rollere soyunacaklar?…
Karakterler değişir, oyuncular değişir ama flim aynı film olduktan sonra seyirci bu filme daha ne kadar dayanır?
Gerçeklere dönmenin zamanı geldi!
Algı operasyonlarıyla iyi kötü bir 10 yıl geçirdik. Yaptıklarını ya da yapamadıklarını sizlere anlatmayacağım! Herkes herşeyi biliyor artık!
Bu olay artık Silivri’yi aşmış durumda!
Direnenler, ülkeye örnek oluyorlarken, savundukları tek şey, “kişiler, parti değiştirmekle demokratik haklarını kullanıyorlar” sözüdür. Yok böyle bir şey! Yani, sen partini demokrasi merkezi olarak nitele ama insanlar senden kaçsın. Kendinle çelişen başka bir görüş var mı böyle?
Var!
Hani, Hasan Hüseyin Korkmazgil’in şiirindeki gibiyiz!… Dostum, dostum güzel dostum/ Bu ne beter çizgidir bu / Bu ne çıldırtan denge / Yaprak döker bir yanımız / Bir yanımız bahar bahçe…
Bir kısmımız Ankara yollarında direniyorlar! Maltepe İlçeimizin halk partili vatandaşlarımız ve çoğunluğu alevi vatandaşlarımız bunlar. Kendileri gibi alevi olan ama gösterdiği yönetimle eleştrilen bir belediye başkanını istemediklerini bu karda kışta Ankara’ya yürüyerek protesto ediyorlar…
Bir yanımız bahar bahçe
Kurbanlar kesilmiş, Belediye başkanı ile musmutlu pozlar verilip tarihe notlar düşülmüş…
Biz, size Ankara yollarına düşün demiyoruz, sadece sandığa kadar gidin yeter!