Bu hafta sadece Silivri Haber Hattı’na gelen mektuplara yer verdik. Sevgi Abladan sonra da Sevgili Eyüp Yaşar Kardeşimin bir yazısını yayınlıyorum. Şahane bir yazı, günün özeti olmuş…
BELEDİYE MECLİSİ SONRASI BAŞKAN BEYİN MAKAM ODASINDAN İZLENİMLER …
01.09.2025 Pazartesi günü yapılan Silivri Belediye meclis toplantısının önemli konularından biri de son zamanlarda bölge basınının gündemine oturan “Silivri Çanta Mahallesine yapılması planlanan Çimento Fabrikası” oldu.
Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu mecliste kendisine muhalefet partileri tarafından bu fabrika ile ilgili yöneltilen soruları teker teker cevapladı ve “bu firma sonuçta babamın oğlu değil gerekirse “KIRALI DAHİ GELSE EĞER İLÇEYE ZARAR VERECEKSE TANIMAM”, biz Silivri halkının zararına olan hiçbir şeyi kabul etmeyiz, gideriz hemşerilerimizin yanına, onlarla birlikte itiraz ederiz, gerekirse gider mahkemeye dava açarız, bu nasıl Kavaklı için geçerliyse, yarın gerekiyorsa Çanta mahallesindeki söz konusu tesis için de Danamandırada Mahallesindeki taş ocağı için de kömür madeni için de bu geçerlidir, kimsenin endişesi olmasın” şeklinde teminat verircesine konulara açıklık getirdi ve bunlar meclis kayıtlarında zaten mevcut ve hatta bu olay yerel basına da yansımıştır. Ancak, bizim bu yazıda üzerinde duracağımız husus, meclis sonrası makam odasında Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu ile bu fabrika için yapılan detaylı görüşmede geçen diyaloglar ve kendisinden beklenilen çözümler üzerine olacak…
Başkan bey Meclis açılış konuşmasına başlarken bizlere dönerek ” eğer gündem dışı bir husus var ise bu salonda söz hakkı verilmeden herhangi bir hususta çıkışlar yapılmaması gerektiğini, eğer görüşme talebi olan varsa, makam odasında görüşebileceğini belirtmiştir ve bu da meclis kayıtlarında mevcut. Bu sebepten dolayı, daha önceden kendisi için yaptığımız görüşme taleplerimiz cevapsız bırakıldığı için, bu konuşmayı davet kabul ederek, Çanta bölgesinde ikamet eden ve bu Çimento fabrikası olayına muhalif olan vatandaşlar ile birlikte, Silivri Çevre Derneği olarak, Belediye Başkanının odasına bu konuyu görüşmek için geçtik.
Makam Odasında Başkan bey ile yapılan uzun görüşmeye; Silivri Çevre Derneği’mizden başta Başkan Ali Korsan, Eyüp Mar ve Lütfü Ertürk dahil olmak üzere, Meclis üyeleri, belediye başkan yardımcılarından birkaçı, bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, bazı gazeteciler, Silivri Kent konseyi Başkanı Nursel Erel, Çanta Bölgesinde ikamet eden bazı vatandaşlarla birlikte, oldukça kalabalık bir topluluk katıldı.
Silivri Çevre Derneği olarak; Başkan beye, Silivri Çanta Bölgesinde yapılması planlanan çimento fabrikası ile ilgili ÇED (çevre değerlendirme) raporunda geçen “hem çevre hem de içerik olarak birbiri ile tezat olan tüm detayları” sayfaları ile birlikte aktardık. Bu fabrikanın bir ” Klinker Öğütme Fabrikası olmadığını”, bu fabrikanın insan ve çevre sağlığını tehdit eden bildiğimiz diğer emsal entegre çimento fabrikaları gibi bir çimento fabrikası olduğunu, çünkü rapor içerisinde hem klinker üretimi, hem de klinker öğütme ve paketleme yani Portland çimentoya dair ibareler ve iş akış süreçleri bulunduğunu ve bu rapor içerisinde geçen “döner fırın, yakma, soğutma gibi işlemlerin” ancak klinker üretim tesisinde olabilecek iş akışları olduğunu, hatta ilgili firmanın sahibinin Beyoğlu 29. Noterde altına imza attığı taahhütname içerisinde söz konusu bölgeye “Klinker Üretim ve paketleme tesisi” ni yapacağını açıkça taahhüt ettiğini, tüm detayları ve raporda geçtiği sayfaları dahi göstererek kendisine ve orada bulunan topluluğa anlattık ve çevreye ve insan sağlığına zararlı bu tesisin yapımına karşı çıkılması hususunda acilen bir şeyler yapılması gerektiğini ifade ettik. Hatta yukarıda bahsettiğimiz sıkıntılı hususların geçtiği ÇED sayfalarının fotokopilerinden oluşan bir grup evrağı, kendisinde kalması ve incelemesi için Başkan beye de takdim ettik.
Başkan bey uzun süre bizi dikkatlice dinledi ve hatta bu tesis ile ilgili anlattığımız tezatlıkları evraklar üzerinden kendisine gösterince, kendisi şaşırarak “bu gösterdiğiniz evraklar bu ÇED Raporunun içinde öyle mi ” diyerek sorduğu sorular, açıkçası bizi de oldukça şaşırttı!.. Bu konuda başkan beye ya firma tarafından tam anlamıyla bilgi verilmedi, ya da rapor belediye tarafından tam detaylı olarak elden geçirilip araştırılmadı ya da Başkan beye firma tarafından bir şekilde aşırı baskı yapıldığını düşünmek istedik. Çünkü aksi takdirde Başkanın bu kadar tezatlar içeren detayların olduğu bir tesisi, halen daha bilerek ve isteyerek hem belediye meclisinde hem de basın üzerinden “Burası Klinker öğütme tesisi, klinker üretim çimento tesisi değil” diyerek savunmaması ve karşı durması gerekirdi…
Bu diyaloğun ardından, Başkan beyin kendisine bu kadar sıkıntıların olduğu bir konuda bu tesise hakikaten neden onay ve ruhsat verdiği sorulduğunda ” ben bu tesisten gelen bu talebi incelemek ve araştırmak üzere bu onay sürecini bir müddet elimde beklettim, ama ancak bir ay bekletebildim ve bir ay sonunda bana firmadan telefon geldi, beklettiğim için bana çıkıştılar, sorun ne, neden onay sürecini uzatıyorsun, biz ÇED onaylarımızı aldık, eğer onayı geciktirirsen hakkınızda yasal işlem başlatacağız denildi” ve ben de ilgili gerekli yazışmaları yaparak ve şerhleri düşerek (ÇED RAPORUNDA GEÇEN BELEDİYE YAZIŞMALARINI KASTEDİYOR) onay verdim” şeklinde bizlere cevap vermiştir. Aslında Başkan Bey, verdiği bu cevap ile geçtiğimiz günlerde basına yansıyan ” onay versen bir türlü, vermesen bir türlü” cümlesine bu fırsattan istifade hem açıklık getirmiş oldu hem de aslında verdiği bu onaydan kaynaklanan pişmanlığını da bir nebze bizlere yansıtmış oldu.
Ardından Başkan beye tesis önündeki ruhsat tabelasının neden boş olduğu sorulduğunda ise “tesise ayrıca İBB de onay verecek onay süreci tamamlanmadı, o yüzden” cevabını vermiştir.
Yukarıda bahsi geçen soru cevapların ardından sıra Çanta bölgesinde ikamet eden vatandaşların taleplerine geldi. Vatandaşlar Başkan Beye, insan ve çevre sağlığını bozan bu tesisi istemediklerini, bu tesisin yapımının durdurulmasını ve bu hususta yapacakları itirazlar için kendilerine destek vermesini beklediklerini ve mağdur olduklarını sırasıyla ilettiler. Bu diyalogların ardından konuşma ve açıklama yapmak ve destek vermek üzere kendisini Çanta bölgesine ve kaldıkları siteye davet eden vatandaşlara Başkan Bey “olur katılırım, irtibatta kalalım” cevabını verdi.
Bu uzun toplu görüşme bitiminde Başkan beyin odasından ayrılırken ayrıca Silivri Çevre Derneği olarak bizler de kendisine aynı talepleri ilettik ve 01.09.2025 tarihli meclis oturumunda mecliste sarfettiği “gideriz hemşerilerimizim yanına, onlarla birlikte itiraz ederiz, gerekirse gider mahkemeye dava açarız” şeklindeki sözlü teminata dayanarak destek istediğimizde, kendileri bize de olumlu yanıt vermiştir. Biz de Silivri Çevre Derneği olarak kendilerinin bu olumlu geri dönüşlerini bu konuda bir taahhüt sayıyor ve gerçekleştireceğimiz aksiyonlar ve itirazlar için bir başlangıç kabul ediyoruz. Bu hassas konuya duyarlı olan değerli Silivri halkından da yapacağımız kanuni itirazlar ve çimento tesisinin yapımının durdurulması için, bizlere destek vermesini bekliyoruz.
Ve MADEM Kİ HALK EN BÜYÜK, o zaman biz de diyoruz ki bizler de Silivri’de yaşayan halktan bireyler olarak, hiçbir olay halka rağmen olamaz, olmamalıdır!
BU HUSUSTA ATACAĞIMIZ ADIMLAR İÇİN, GEREKLİ DUYURULARI YAPACAĞIZ…
SİLİVRİ ÇEVRE DERNEĞİ
BAŞKAN ALİ KORSAN, EYÜP MAR, LÜTFÜ ERTÜRK