Özellikle de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu sert sözlerle eleştiren, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, basın toplantısı düzenledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘ nu sert sözlerle eleştiren Mahir Ünal özetle şu ifadeleri kullandı:
”Kemal Kılıçdaroğlu’nun, artık siyasetin konusu olmadığını, ruh halinin artık siyasetin konusu olmaktan çıktığını defalarca ifade ettik. Kemal Kılıçdaroğlu, ısrarla bizim geride bırakmak istediğimiz gerilimleri kavgayı yaşatmak istiyor.” Diyor!
Ne zaman söylüyor?
Olağan üstü kurultay çalışmalarının başladığı gün!…
Ne diyor?
“Kılıçdaroğlu, tarihin çöplüğünde yerini almıştır. Artık siyasetin konusu değildir!…”
Yani dışardan CHP’ yön vermeye çalışıyor, Ayar vermeye çalışıyor, Şekil vermeye çalışıyor!… Kısacası Ak Parti’nin Muharrem İnce’ye açık desteğini dile getiriyor…
Nasıl diyor?
“Kemal Kılıçdaroğlu, ısrarla bizim geride bırakmak istediğimiz gerilimleri, kavgayı yaşatmak istiyor.”
Adama sormazlar mı? Kılıçdaroğlu muhalefet lideridir! Elbette yanlış olarak nitelenen uygulamalar için kavga da edecektir, şikâyette edecektir. Muhalefetin gereğini yerine getirecektir.
Yani burada Sayın Ak Parti sözcüsü Mahir Ünal, açık bir şekilde nasıl bir muhalefet istediklerini de dile getirmiş oluyor! Yani oturup, “dertleşerek” “hep birlikte sorunların üstesinden geliriz” demeye getiriyor. Yani Sayın Ünal’ın verdiği mesaj, “mutedil bir muhalefet istiyoruz.” Demeye geliyor…
Eh adayımız da hazır zaten!…
Puanını, Parti puanından 5 puan fazla arttırdı diye genel başkanlık benim hakkım diyen Sayın İnce’nin bu çıkışını, Sayın Erdoğan gibi bir siyasetçinin gözden kaçıracağını da hiç sanmıyorum!
Sayın İnce’nin savaşta her şey mubahtır düsturu ile olaya yaklaşması; CHP’nin bir daha ayağa kalkamadan siyaset tarihinin tozlu raflarında yerini alması demektir! Bu güne kadar hiçbir dönem iktidarda ve muhalefette partiye hiçbir parti ve kişiler ayar verememiştir. Asıl olan da verdirilmemiş olmasıdır…
CHP’nin geleceği böyle taşeron hareketlerle kurtulmaz! Hele ki dar alanda kısa paslaşmalarla hiç olmaz!
Evet, CHP çok kötü günler geçirmiş bir devlet partisidir! Anayasa yapmış, Anayasa değiştirmiş bir gelenek partisidir. Yani bugün, genel başkanlığın değişimi devrim niteliğinde değil, sarayın ataması şeklinde yorumlanmaya açık olacaktır. Bu durum partiyi, parti içi muhalefeti ve muhalefet liderini töhmet altında bırakacaktır.
Umarım, Sayın Kılıçdaroğlu önüne konan bu acı reçetelerin ne demek olduğunu daha iyi anlamış olacaktır. Partisinde, 83 yıldır yapılmayan bir tüzük çalışmasıyla başlar, yeni bir ekonomik programla partisini yeni bir siyaset meydanına ivedilikle hazırlar. Aksi halde bir gece kalenin kapıları ardına kadar açılır ve bazı komutanlarınız saf değiştirebilirler (1950 örneğindeki gibi)
Şu an da Ak Partinin CHP içindeki muhalif kanadını desteklemesi artık deşifre olmuştur. Açıkça görülmektedir ki Ak Parti yan olup, yön vermekte gizlilik gözetmemektedir.
İki de bir istenilen genel başkanlık kurultayları, aslında parti yönetiminin zafiyetinden kaynaklanmakta olduğu gün gibi aşikârdır.
Parti içi hiyerarşi yok olmuştur! Hiyerarşi yok olursa; parti programı yok olur! Yasama ve yürütme durur! 2014 yerel seçimlerinde yaşadığımızı yaşıyorsunuz Sayın Kılıçdaroğlu! Galibi olduğunuz seçimi, Kaybedenler bağıra bağıra gelip elinizden alacaktır…