Eylül’de Gel

Uzun uzadıya yazmayacağım. !2 Eylül kendisini yeterince beyinlerimize kazıdı zaten.Bundan bir önceki yazıma ek olacak niteliktedir yazdıklarım.

CHP İlçe Başkanımız Sayın Tuğlu; “siyaseti CHP’ye borçlular” sözünden yola çıkarak 12 Eylül’e de şöyle bir dokunup geçmek istedim.

1980 yılı bazı olaylar için sonun başlangıcıydı diyebiliriz! Hem siyasi hem de iktisadi açıdan Türkiye’nin geleceği masaya yatırılmıştı.

Biz, 1980’i Tariş olaylarını ve ekonomik önlemler paketini içeren 24 Ocak kararları ile başlatalım…

Cinayetler, boykotlar, ekonomik zorluklarla dolu günler birbirini izliyordu.

Terör; genç, yaşlı, siyasetçi, aydın, yazar, öğrenci, sağcı, solcu demeden can almayı sürdürüyordu.

Çorum olaylarında 48 kişi hayatını kaybetti.

Mayıs 1980 de MHP Genel Başkan Yardımcısı Gün Sazak öldürülüyor. !9 Temmuz da Eski Başbakanlardan Nihat Erim öldürülüyor. 22 Temmuz da Maden İş Sendikası Başkanı Kemal Türkler öldürülecekti. Ülkede 10 bin terör olayında, 2bin insanımız can verdi.

Şimdi sıkı durun…

Aynı yıl cumhurbaşkanlığı seçimleri gelmiş çatmış, Fahri Korutürk’ün görev süresi sona ermişti. Her bir siyasi parti kendi adayının seçilmesini istiyordu.

12 Mart muhtırasında imzası bulunan dört generalden biri olan, Emekli hava kuvvetleri komutanı Muhsin Batur da; emekliliğinden sonra CHP’den Senatör seçilmişti. 16 Nisan 1980 tarihinde; CHP, emekli hava orgenerali Sayın Batur’u cumhurbaşkanlığına aday gösterecekti…

Hani Siyaseti borçlu olduğumuz parti var ya (CHP)  bakın nasıl bir tarihi bir olaya imza atıyordu.

Muhsin Batur Hava kuvvetleri komutanı olmadan önce Eskişehir de görevdeyken ( O yıllarda albay ve darbe hazırlıklarının içinde bizzat yer almaktadır.)  Kütahya da bulunan Başbakan Adnan Menderesin tutuklanmasında bizzat rol almış ve gidip Kütahya’dan teslim almıştır.

Emeklilik sonrası birçok general gibi ballı senatörlük için CHP saflarından senatoya seçilecekti. Daha sonra 1980 de CHP’lilerin Cumhurbaşkanlığı için aday gösterdikleri Sayın Batur;  ne yazık ki cumhurbaşkanı seçilememiştir.

1980 de Cumhurbaşkanını seçemeyen Türkiye’de 1980 darbe girişimine kadar Cumhurbaşkanlığı vekâletle Sayın İhsan Sabri Çağlayangil’e bırakıldı.

Ve 1980… 12 Eylül sabahı Türk halkı Türk Silahlı kuvvetlerinin sesi ile uyandı.

Bundan gayrısını herkes biliyor…

Her fırsatta gücünü halkından aldığı söylenen CHP’nin aslında halkı ile pek fazla işi olmamıştı.

Türk halkına birilerinin borcu çok ama! Türk halkının CHP’ye hiçbir borcu yoktur. Bilakis alacaklı bir durum hâsıl olmuştur. Saygılarımla

İLGİLİ YAZILAR
- Advertisment -

Son Yazılar

Son Fasıl

Empati ve Sempati

İfade Özgürlüğü

İşin Aslı

Hezeyan ya da Sanrı

Niyetli Bir Yazı

Vizyon Meselesi

Manipüle Etmek

Neyin Tecrübesi?..

İlgili Yazılar

Son Fasıl

Empati ve Sempati

İfade Özgürlüğü

İşin Aslı

Hezeyan ya da Sanrı

Niyetli Bir Yazı

Vizyon Meselesi

Manipüle Etmek

Neyin Tecrübesi?..