Virane olmak gerek önce
Dökülmeli sıvaların
Dengesi kaymalı çatının
Çatırdamalı temelin sessiz
Belki de büyük bir gümbürtü ile
Ancak öyle, ancak o zaman
En güzelinden inşa etmek için kendini
Önce virane olmak gerek
Görmek eksiğini gediğini
Fazlanı görmek gerek
Elinden gelenle kalbinden gelen denk mi
Gördüklerin, duydukların
Bildiklerin mi yıktı geçti
Hangi fırtınaya siper alamadın
Hangi yıldırımlar deldi geçti
Bir daha düşün
Bu yıkılmak değil ki
Yeniden inşa etmek kendini
En sağlamından çakmak
Her bir tecrübe çivisini
Doğru yerlere koymak pencereleri
Güneşe dönmek için yüzünü
Ve kapını bahara doğru açmak
Kışı bilmek kadar sağlam
Yazı görecek kadar umutla
Ve zaman geç olmadan
Tadını çıkar
Eserinin önünde bir bardak çayın
Mayınları kaldır sınırlardan
Çiçekler rengarenk
Ağaçlar boy boy
Bahçe yolu denize çıkan
Dibine vur bir kadeh rakının
Tadını çıkar
Yalnız bile olsan
Aynalar olsun dört bir yanda
Kaçma kendinden sakın ha
Hatırlat kendine kendini
İnsan kendinin mimari sonuçta
////////////////////@////////////////
Kışı sevmek zor
Gözlerin pırıl pırıl parlasa da
Buz kırıntıları buna sebep belli
Kaybolmak istesem de derinlerinde
Kışı sevmeye zorlama beni
Öyle kolay kolay görülmem ben
Küçük bir alevim küçücük
Ancak kör karanlıkta bilinir kıymetim
Yemin ettim büyütmemeye
Yok yere hiçbir şeyi
Senin bildiğin sevmelerle sevmeyeceğim
Hiç dokunmadan öyle uzaktan seveceğim
Kırıklarım iyileşmiyor işte
Kırılmamak için sevmeyeceğim
Kız, kırıl sitemin dibine vur
Duymayacağım yemin ettim
Ama söz
Güzel seveceğim seni
Sözümden dönmeden
Yeminimi bozmadan
Kendimi eleyerek
Sana dokunmadan
Darağacı kurmak yok
Yok öyle küstüğün her yere
Sen yüzünü asarsan
Bende yüreğimi asarım
Her yerden görebileceğin yere
Zorlama beni kışı sevmeye
İstesem de sevemem
Parmaklıklar ardında tutuklu
Bir o kadar özgür ruhumla
Söz güzel seveceğim seni
&&&&&&&&&&&&&^^&&&&&&&&&&&&
Sırrına Erdim
Sandın ki kül ettim gül bedeni
Kuruttum yaprak yaprak sayfalar arasında
Ben doğmanın sırrına erdim
Sandın ki gidince kurudu
Çorak toprağa döndü
Yağmurlar bitti sandın
Ben çağlamanın sırrına erdim
Lal olur sandın gönül
Susar kanarya, susar bülbül
Karanlıklar dile gelir sandın
Ben notalarımın sırrına erdim
Kaç dilde şarkılar bilirmişim meğer
Bam telime basınca anladım
Sandın ki yıkılır kalem
Eli birdaha tutmaz kalem
Ben kitaplar yazmanın sırrına erdim
Avuç avuç dağıttığı şavkı söner demişsin
O yanmayı bilmez
Yanarsa sönmez bellemişsin
Ben kül olmanın sırrına erdim
Son ateşle yaktım geçmişi
Yıktım köprüleri son nefesle
O bensiz nefes alamaz demişsin
Ben gök yüzünün sırrına erdim
Benmişim meğer toprak
Toprağı ıslatan yağmur benmişim
Işık benmişim, ses ben
Kül bensem ateş benmişim
Irmağı, gölü geçtim
Deniz benmişim
Ben benim sırrıma erdim
Arkana bakınca çöl görürüm sandın
Serap görmek senin seçimin
Ben çöl ortasında vahayım
Sevgi bendeymiş emek emek
Çaba bendeymiş ilmek ilmek
Söyle şimdi sana ne gerek
Ben hiçliğin sırrına erdim.