Üstat Ataol Behramoğlu Cumhuriyet’teki köşesinde bir kedinin katledilişini ele almış.
Başlığı “Canım Eros!” Okuyalım:
” Zaten adından da belli. Sevgiyle büyütülmüşsün, bakılmışsın.
Genç ya da eğil, güzel ya da değil, bütün canlılar gibi kuşkusuz yaşamaya hakkın vardı
Alçakça, vahşice, canavarca katledilmek için değil, yaşamak için gelmiştin dünyaya” dedikten sonra sorular soruyor caniye:
Nasıl birisin?
Kendini nasıl tanımlarsın?
Hayat hakkında düşüncen nedir?
Hayattan beklentin nedir?
Ülkede, dünyada yaşanmakta olan olaylar konusunda ne düşünüyorsun?
En son hangi kitabı okudun?
Aklında tek bir dize olsun şiir kırıntısı var mı?
Dün Bosna’da, bugün Gazze’de, daha önce faşizmin toplama kamplarında öldürülen günahsız insanlar, çocuklar hakkında ne düşünüyorsun?..”
“İnsan görünümlü bu kişinin yaptıklarını; “Bütün bunlar derin bir aşağılık duygusunun dışavurumlardır!” gibi tümcelerle sürdürüyor yazısını Büyük Usta!..
Bugünkü haberlere göz gezdirdiyse değerli hocam, benim gibi kahrolmuştur. Bursa’da bir sitede başları kesilmiş 6 yavru bulunmuş !..
Sabahtan akşama değin seçim haberlerini, yorumlarını dinlediğimiz bugünlerde ben de Üstadım gibi genel gündemin dışına çıkalım, diyorum.
Ancak bizim gündemimiz de az sıkıcı değil. Bugünkü haberi okursa değerli Hocam da benim gibi kahrolacak. Çünkü Bursa’da bir sitede 6 kedi yavrusu, kafaları kesik halde bulunmuş (!) Bakalım adalet yerini bulacak mı?
Sıkıldım artık seçim haberlerinden. “O kişi aday gösterilmediği için partisinden istifa etmiş!” “Beriki 180 derece dönüşle rakip partiye geçmiş!” “Kendisi solcuymuş ama bu kez Sağ’ın adayını destekleyecekmiş” falan filan!..
Bunlardan çok kedim Zeytin’le ilgileniyorum ben! Zeytin korona hastası. Sokakta bulduğumuzda arka bacakları kırıktı. Takma bacak çözüm olamayacağından bir tanesi dipten kesildi. Şimdi üç bacakla idare ediyor. Koronası depreştiği için Acıbadem VETHOUSE Kliniğinde 10 gün konuk edildi. Şükür iyileşti. Görgüsüzlük olarak niteleyebileceğinizi tahmin etsem de gidiver geliver 30 bin TL’ye turp gibi olduğunu belirteceğim!
Bugün Zeytin’i, Pamuk, Tomruk ve Minnoş yeğenleriyle (!) kontrole götürdük. Sonuç olumlu!
Toplumda, Eros’u öldüren cani gibilerin olduğu kuşku götürmez ama kliniğe gelen hayvanseverleri görünce mutlu oldum. Işıl’ımda 6, Elif’imde 3, bende de 1 olmak üzere 10 kedimiz var! Emin Çapa 7tane besliyorum, diye hava atıyor ama bugün tanıştığımız bir hanımefendi “41 kere maşallah derseniz söylerim kedilerimin sayısını” dedi ve ekledi! “41 adet!..” Allah kolaylık versin deyip ayrıldık.
Bende iz bırakan başka bir anı!.. Silivri’de, site bahçesinde beslediğimiz bir Fındık vardı. Ne denli çaba harcasak 4-5 m yanına yaklaşamıyorduk. Bir gün komşumuz ; “Eedal abi,Fındık sürekli ağlıyı ağlıyı, angı sütü bozuk yaktı canını“ deyince veterinere götürdüm. Dostum V. H. Uğur Bazan tedavisini yaptı. Bizim sitede de bir cani varmış meğer! Tekmelemiş hayvanı!
Getirdim kendi ortamına Fındık’ı. Yanına 4-5 metre yaklaşamadığımız masumun bacaklarıma sürtünmesini görseydiniz siz de duygulanırdınız benim gibi Seçim stresinden kısa bir süre daha uzak tutayım sizleri. Son günlerde Çanakkale ve Balıkesir’deki sallanmalar bana Zertop’u anımsattı.1953 yılında Biga, Gönen ile Yenice’de can ve mal kayıplarına neden olan bir deprem olmuştu. Çadırlarda yaşadık bir süre. Biga Kütüphane Müdürü Orhan Aydoğan’giller Yenice’de ikamet ediyorlardı. Çadırımızda konuk ettik onları. Bir ara söz kedilerden açıldı. “Yenice’de kedi köpekler telef oldu, fareler ortalıkta cirit atıyor” dediler. Bizim de yılda birkaç kez doğuran verimli (!) Zertop’umuz vardı. Verelim size onu, damadı da siz bulun, eksikliği gidersin, dedik. Ve de öyle oldu.
Yıl 1960. Bir gün Zertop kapımızda miyavlıyor!.. Şaşırıp kaldık! Aradan 7 yıl geçmiş!..
Dostlarımıza sorduk, “Bıktırdı mı sizi? Herhalde getirip bıraktınız eski mekânına, dedik.
Aldığımız yanıt: “Olur mu öyle şey! Böyle düşünmeniz üzer bizi!”
“7 yıl sonra evine dönen Zertop!..”
Nasıl dostlarım, zaman ayırıp okudunuz mu? Seçim streçinden (!) bir süreliğine uzaklaştırdım mı sizi!
Teşekküre değmez! Kalın sağlıcakla !