Bu değişim, CHP’nin içinde de vücut bularak; milenyuma kadar devam edecektir. CHP, niçin iktidar olamamasını irdelemesi gerektiğinde; İşte, bu çok yıllık, hantallaşmış ve de feodalleşmiş kadrolarına dönüp bakması lazım!
Birilerinin ortaya çıkıp, “böyle gelmiş böyle gitmez” denilmesi gerekliliğini açık ve net bir şekilde ortaya koyması gerekmektedir.
CHP, Türk siyasetine lokomotiflik yapmaktadır! Bu feodal yapısı, diğer partiler tarafından da benimsenmiş ve parti içi iktidarlar yüzyıllık bir yalnız içinde partileri bir işletme gibi yönetmişlerdir.
Özelikle, Genel Başkanlık konularında tartışmasız bir feodal yapı oluşturulmuştur. Bu yapının işleyişini ve de korunması parti delegeleri ile sağlanıyordu. Örneğin İsmet İnönü, 26 Aralık 1938 aldığı Genel Başkanlığı, 8 Mayıs 1972’de devredecekti! Yani 34 yıl partisinin iktidarını elinde tutmayı başardı. Bir yıl sonra da 25 Aralık 1973 89 yaşında vefat etti. Yani ölünceye kadar iktidarda kaldı diyebiliriz. Sadece Genel Başkanlık için mi bu sistem? Yok, hayır kesinlikle değil. Bu iş, Ankara’dan başlayıp en küçük beldelere kadar uzanmaktadır.
Delege sistemi, sağlıklı bir sistem değildir. Seçilmiş gibi görünseler de parti iktidarları tarafından sistemleştirilmiş topluluklardır. Delege demokrasisi var mıdır? Diye bir soru abesle iştigaldir!
“Çünkü delegasyoncu demokrasi, liderin aşırı kişiselleştiği demokrasi anlayışıdır. Demokrasinin kurumsallaşamadığı ülkelerdeki lidere endeksli durumu işaret etmektedir. Siyasal kurumlar dâhil hemen her şeyin lidere endeksli olduğu modeldir.”
Böyle bir sistem ile hiçbir demokratik devlet, kurum ve kuruluşlar yönetilemeyeceğine göre, 94 yıllık bir parti nasıl böyle yönetilmiştir? Gelenek haline getirilmiş bir delegasyon sistemi hem partiye hem de ülkeye zarar vermiştir.
25-30 yıllık yöneticiler ve zamanın gerisinde kalmış yönetim sistemleri, CHP’yi ülke iktidarından etmiştir.
Delegasyon sistemi, yönetimdekilerin diktası tarafından seçilmiş listelerdir. Bu listelerin onaya sunulması ise asla bir demokratik hareket değildir.
Yani Feodal yapının partiliye ve halka dayatması ya da yaptırımı diyebiliriz! Partisin de iktidar olup, yıllarca ülke iktidarını göremeyenlerin sistemidir.
Bu sistem, yerel yönetimlerde de işleyiş tarzı ile parti içi demokrasinin çirkin yüzü olmuştur olmaya da devam edecek gibi görünüyor.