İnsanoğlunun hayata hazırlandığı, karakter koymaya başladığı yaş 1-7 yaş arasındadır. Yani kişiliğin oturmasıdır. Ondan sonra gelenler hayata karşı edineceği, ezberleyeceği rollerdir.
Kişilik: Genlerin olaylar karşısında fizik yapımızı etkileyecek tepkilemeleri Cesaret, korku, etki-tepki-sevgi unsurları donanımından kişilik oluşumu tamamlanır. 7 yaştan sonra dış olaylara gösterilecek olan etki ve tepkimeler kişilik kaynaklıdır.
Kaynak, babadır!
Kızlar, babalarının yaptığı ve söylediği şeyleri asla unutmazlar. Yani, kızlar aslında en çok babalarına kırılır, en çok babalarıyla mutlu olurlar.
Baba, insanın dayanacağı en güçlü temel taşıdır.
Aynadır, kızının sevgisi de bir baba için öyledir!
Birgün kızınız karşınıza çıkar ve “Beni tanıdığını sanıyorsun ama tanımıyorsun, baba. Ben senin bildiğin o kız değilim, ben daha fazlasıyım.” Dediğinde, şu soruyu kendinize sorabilir misiniz?.. Ben, nerede hata yapıyorum diyebilecek misin?
Hemen söyleyebilirim bunun cevabını. Çok basittir!
Bir şeyi öğretmeye kalktığınızda o şeyin öğrenilmesini engellerisiniz!
Evet, cevap sadece budur!..
Geçtiğimiz gün CHP İlçe Başkanlığı yerel yönetim seçimleri için meclis adaylarını belirledi.
Büyük fırtınalar koptu!
Kimse yerinden memnun değildi. Nasıl olsunlar ama? Hak etmekle/ Söz vermek arasında yapılan belirlemeler birçok adayın canını sıktı gardını düşürdü. İşte bunlardan ikisi, kızları için günlerce mücadele eden babalardı!
Bir küçük parantez açayım, ne demek istediğim daha güzel anlaşılsın istiyorum.
CHP İl Başkanlığında, Disiplin Kurulu Başkanı Yardımcılığı yapan siyasetin ve partisinin il bazında, ilçe bazında sorunlarını ezbere bilen, birey ya da toplumsal politikaların hukuki savunuculuğu yapan Ender Unutan Ersözlü listenin 14.sırasında, hani kendisine bunu anımsatsanız ben partim için çalışıyorum diyecektir…
CHP Yönetimi, öyle kısmetler yakaladı ki dönüp bakmadılar bile!
11 yıl, tam 11 yıl Çanta Belediyesinde fen işlerinde müdürlük yapan Çanta Beldesinin bugünkü halinin ana hatlarının yaratıcısı olan Mimar Suat Kavakdere arkadaşımız nasıl olurda listelere bile giremez, hayretle karşılıyorum. O günün şartlarında aynı belediyede fen işlerinde memur olarak görev yapan Harun Akkan bugün Silivri Belediyesinin başkan yardımcılığını yapmaktadır.
Bakış açınıza ölçü olur mu sizce?..
Belediyelere en gerekli olan ve 3-4 tanesine birden ihtiyaç duyulan harita mühendislerinin meclis üyeliği kaçar mı?
Kaçmaz, kaçmamalı!
Hele ki Tamer Bıyıklı, 24. Sırada! Döktüğü tere yazık!..
Yani seçim kaybedilirse; bana yar olmayan, başkasına da yar olmasın mı dediler acaba?..
Neyse biz konumuza dönelim!
Kız babaları biraz evecen olurlar! Telaşa kapılırlar, uyku tutmaz onları! Eh bir kız babası olarak kendimden biliyorum da ondan…
Bütün kız babaları, şu cümle ile sınırlandırılmışlardır!
Kızımın ayağı takılsa, yere düşse, benim canım acır, kızımın bir derdi olsa benim yüreğim kanar.
Oysa, kızları birazcık düşse ve diz kapakları kanayarak hayata atılsalar belki daha sıkı, daha sağlam basacaklar.
Kendi hallerine bırakın, kaybetmeyi göze alsınlar, kaybetmemek adına yarışsınlar.
Yani sen söyledin diye ya da sen söyleyince, kızınızı listelere yazmasınlar, o politikacı sözlerini almayın kimseden, hele ki sen Yılmaz Kandemir abimiz, Silivri siyasetinin kitabını yazacağım diyen adam sen! O CHP’nin yollarını düz edenler vardı iyi biliyorsun. Ne oldu?..
Sizler hayal kırıklığı yaşayıp da kızlarınızı üzmeyin! Bırakın seçimlerini kendileri yapsınlar.
Onlar, o cesareti gösterip aday oldular, gerisi de onların inisiyatifinde olmalı!..
Bir kız babası olmanın nasıl bir şey olduğunu ben de iyi bilirim!.. Sizleri seviyorum.
Bir babanın, “benim biricik kızım”, demesi tüm aşk sözlerini ezer geçer.