Yarından sonra… Titanik!..
Titanik batarken orkestra çalmaya devam ediyordu.
En son, su yüzünde kalan bir alto kemancı vardı. Kemanına tutunmuştu ama o da hipoglisemiden gitti filmin sonunda…
O kadar söyledik!
İthal kömürle olmaz bu işler dedik.
Enerjisi düşük, dedik. Yürütemez dedik, dinletemedik.
Bir de “Tam Yol İleri” diyorsun!..
Hiç olacak gibi değildi.
Olmadı da…
Başka bir filme geçtik.
Gemide isyan! (Mel Gibson, Anthony Hopkins,)
Neden, “Gemide İsyan” dedik?.. 1935’ten bu yana tam yedi defa çekilmiş bu film. Eh biz de aşağıya kalmayız yani… her seçim sonrası bir gemi isyandan batıyordu değil mi?
Üzüldüm!..
Ayık kafayla da söyledik, kıyak kafayla da söyledik!..
Olmaz dedik!.. Yapma dedik…
Ne oldu şimdi!..
Şu dakikaya kadar bütün bu olaylardan ilçe yönetimi sorumlu görünüyor.
Oldu mu ya!
Seçilen arkadaşlara, seçildikleri için bir sözümüz olamaz!
Ama netice itibariyle kömür işletmeleri iflas etti!
Hayırlı olsun!
Bir “an” var bende Andırın’dan da içeri!..
Ama ben işi çözdüm!
Silah aynı da mermi değişik! Siyanürlü mermi kullandılar bu sefer…
Kripto gibiyim değil mi?
Çözen çözdü!..
Buradan Simge kızımıza da sesleneceğim!
Simge Kandemir, isminizi listeler de göremeyince önce üzüldüm ama samimi olarak söyleyeyim ki sonra biraz düşününce senin adına da sevindim. Simge Kandemir, yüksek okul bitirmiş, akademik bir unvan sahibi olmuş değerli bir evladımızdır. Onu kendi iradesiyle değerlendiremeyen bir zihniyetle beraber çalışma ortamında olmayışına sevindim!..
Yılmaz Kandemir, mirasını kimselere bırakmak istemeyen aksi ihtiyarlar gibiydi! Sanırım noktaladı da…
Bu gecelik bu kadar yeter!