Ustam, Ruşen ustam; bugün hakka yürüdü; ruhlar alemine göç eyledi. Yolu ışık olsun, yıldızlar yoldaşı olsun…
1970 senesinde yollarımız kesişti. 13 Yaşında bir çocuktum. Ustamı tanıdım, sanırsın ki bir deryaya salındım. 1985 yılına kadar eteğinde büyüdüm. Oldum, piştim, dikleştim, hiçleştim! Onun deryasında bir katre su bile sayamadım kendimi! Ya ne oldum? Yarenlik öğrendim, insan oldum, yoluna yoldaş oldum…
Yüzlerce, insana baba oldu; iş oldu, aş oldu, iş açtı, gönül açtı… Bu sahte dünyaya bir tek gözünü açmadı ustam! Bugün, bu ülkenin dört yanında, evinde, hala bereketiyle nasiplenen haneler var. Çarşı pazarda yetiştirdiği ustalar var, Almanya’da, Antalya’da Amerika’da el verdiği çırakları var. Televizyonda her akşam izlediğiniz yamaklar var.
Dünyaya okutulacak bir ahlakı vardı ustamın! Mülkiyet tutkusu olmadı hiçbir zaman. Börtü Böcek, bir sap çiçek mutlu ederdi ustamı! Ha, bir Ali Ekber Çiçek dinledi mi kendinden geçerdi.
Bugün hakka yürüdü, arkasında binler bırakarak, bereketi ile kurulmuş evler, haneler bırakarak yürüdü gitti.
Elinde büyüdük, eliyle büyüdük…
Hakkını helal et usta,
Dilimde ay kesiği bir yara, ağzımın içi cam kırıkları ile dolu. Sen Gittiğin yerde huzurda ol! Memleketin dört bir yanı seninle dolu, senle dolu! ruhun şad olsun usta!..