Edebiyatta bir sözcüğü, geçici olarak bir başka sözcük yerine kullanma sanatına ‘istiare’ denir. Kelime anlamı ödünç alma veya benzetmedir.
Aslan gibi insanlar vardır; etrafında güçlerini ispat etmişler ve kendilerinden emindirler. Kartal gibi olanlar mağrur ve güçlüdürler. Sürü halinde uçmazlar. Şahinler vardır, tam bir avcıdırlar. Hiçbir şeyi gözlerinden kaçırmaz hedeflerine kesinlikle ulaşırlar. Bazıları çakal gibi sinsidir. Bazıları da akbaba gibi artık kalanlarla nasiplenir. Bazıları kene gibi, sülük gibi başka insanların alın terleri ve emekleri ile beslenir. Yılanlar vardır. Ne zaman sokacakları belli olmaz. Soğukkanlıdırlar. Milletin sırtından, fakirin ekmeğinden geçinip kul hakkı yiyenler keneler, parazitlerdir. Köpekler sadık dostlardır. Güvercin görünce özgürlük ve barışı düşünürüz. Ekip çalışması deyince arılar gelir aklımıza. Karıncalar gibi çalışkan olmak isteriz.
Benzetmenin iki temel öğesi vardır, benzeyen ve benzetilen.
Örneğin; Tilkilerin fiziksel özelliklerini bir çoğumuz biliriz. Ama istiare özelliğini kullanmak için bilmemiz gereken nasıl davrandıklarıdır.
Tilkiler çok farklı yaşam alanlarına ayak uydurabildiği için kendisine farklı alanlarda rastlanılabilir. Yeryüzünde her kıtada görülür. Özellikle ormanlarda, kırlarda, tarlalarda yaşamayı tercih eder, ama şehirlerin kenarlarında ve hatta şehirlerin içlerinde günden güne daha sık tilkiye rastlanılmaktadır.
Koku alma ve işitme duygusu çok güçlüdür. Gece avlanırlar. Gündüz karşılaştığınızda masum ve mağduru çok iyi oynadıkları için insanları etkileyebilen özellikleri vardır. Bala da düşkündür. (!) Yalnız yaşamayı seven bir hayvandır. Aslında çok küçüktür. Fakat kabarık tüyleri ve kuyruğu her zaman onu çok daha büyükmüş gibi gösterir.
Bazen aslan ve kurt gibi yırtıcıların arkasına takılarak onların av artıklarını yer. Çok zeki ve kurnaz hayvanlardır. Kolay kolay hayatını tehlikeye atmaz. Kuşlara arkadan sessizce yaklaşıp üzerlerine atlayarak avlarlar. Çok iyi yüzer ve balık avlarken en büyüğünü seçer. (!) Bazı tilkiler duruma göre renk değiştirebilirler. Yazın mavimsi, kışınsa beyaz bir posta bürünür. Postu, kürkçülükte ve zamanımızda çok kıymetlidir.
Bu kadar didaktik bilgiden sonra isterseniz hep beraber tilki davranışlarını istiare edip çevremize bir göz atalım.
Avlayanlar komik güç gösterilerinde bulunurken, avlananların mağduriyetini düşünün. Zaafları için her kümese girenleri, menfaatleri için her renge bürünenleri düşününün. Yeri yuvası bilindik görünse de nerede karşınıza çıkacağı belli olmayanları düşünün. Çok fazla değil mi? Çok fazla ve çok belirgin. Kimler oldukları, nerde bulundukları, neler yapabilecekleri…
Çocuk yaşlarımızdan biliriz “tilki tilki saatin kaç” oyununu. O yaşlar tilkilerin (!) az olup, sadece oyunlara konu olduğu yaşlardır.
Şimdi ise bunca çokluk içinde kaçımız tilkiye saati sorma cesaretini gösterebiliriz?
Sevgiyle kalın.
Kaynak:http://tilki.nedir.com