Belki de kendimizi en iyi eğittiğimiz alanlardan biridir!
Peki, nedir ters köşe? Kalecinin penaltı sırasında topun gittiği yönün aksi istikametine yatması durumu mudur?
Yani sadece bir futbol terimi midir? Yoksa, bildik bir olayı farklı göstererek, bir aldatmaca, bir kandırmaca mı?
Futbol sahalarından daha sık, daha fazla kullanıldığı yer sanırım Siyaset arenasıdır!…
Biraz gerilere gidip, anılarımıza bir göz atalım!
1973-1977 yıllarına kadar bir gidelim!
O tarihler arasında Sendikalar CHP’yi destekleme kararı alırlar! Fakat, DİSK işi daha da ileri götürür; sendikanın, CHP ile birleşmesinden sol bir platform oluşturmak istemektedir.
Ne oldu? Ecevit ne yaptı dersiniz?
Türk İş Sendikasını da yanına alacağını umarak DİSK’e bir cevap verir! “Benim kimseye töhmet borcum yoktur” diyerek DİSK’in teklifini geri çevirir! İşte bu ters köşedir.
Zemin, 1980 ihtilaline hazırlanmıştır. Burada Türk halkı ters köşe yapılmıştır…
1980 ihtilalinin ters köşe olayları o kadar çoktur ki! Biz birini anımsatalım sizlere…
1982 Anayasa oylamasında ülkece ters köşe yapıyoruz!
Herkes şaşırıyor… Bu anayasa, yüzde 8,6 oranında “hayır” oyuna karşılık, yüzde 91,4 oranında “evet” oyu aldı.
Ülke insanı kendi de inanmıyordu ama durum vahim bir şekilde orta da idi… Yani, boylu boyunca ters köşe idik. Bu durum konseyi de yanıltmış sivil yönetime geçmeyi hızlandırmasına neden olmuştu!…
Ne oldu dersiniz?
1983 seçimlerini anımsayın! ANAP seçimleri açık ara alıyor, halkçı parti ikinci olurken, Kenan Paşa’nın desteklediği Turgut Sunalp Paşa’nın Milliyetçi Demokrasi Partisi 3. Olacaktı!…
% 91.4’lük Anayasa oylamasına güvenen Kenan Paşa, Türk halkı tarafından tam tersi bir, ters köşe yaptırılıyordu…
Siyasette ters köşelerin en çok yapıldığı yıllardaydık!
Turgut Özal, Selefi Süleyman Demirel’e üst üste ters köşeler yaptıracak, Rahmetliye; “Biz, onu ocakçı yaptık; o kahveyi zapt etmeye kalktı” sözlerini söyletecekti!…
2001 yıllarında Bülent Ecevit, bizzat çağırdığı ve dışarıdan görev verdiği Kemal Derviş tarafından, istifaya davet edilmesi; son yılların en büyük ters köşesi olmuştu…
Sonrası malumunuz!
Ülkece her gün bir ters köşe yaptık!
Öyle bir an geldi ki ters köşe olmayı kanıksamıştık artık! Hükümet, bizi içeride ters köşe yaptırırken, dışarıdan da kendisini ters köşe yaptıran güçler vardı!
Hepimiz görüyor, izliyor ama elimizden bir şey gelmiyordu! Çünkü ana muhalefet de bizle beraber ters köşe olmuş olduğu yerden de kalkamıyordu…
Ekmeleddin, olayı ters köşenin en babasıydı ve CHP’yi ağlarla kucaklaştırmıştı…
Sayın Kılıçdaroğlu, Türk halkını artık günlük olarak ters köşe yapıyor, şapkadan tavşan çıkarma organizasyonları düzenliyordu!
Buyurun, iki defa ters köşe olduğumuz bir konu! İstanbul B.B Başkanlığı seçimleri…
Ülkeyi ters köşe yaptığı yetmiyormuş gibi! Yola çıktığı ittifak kurduğu partileri de ters köşe yapmaktan imtina etmiyor!…
Biz, buradan aylarca söyledik! Son dakika gollerine alıştık Kılıçdaroğlu’nun bize değil, kendi kalesine attığı gollere!…
Biz, sizleri hiç de ters köşe yapmadık!
Anlatamadık!
Küfür yedik, gol yedik ama ters köşe olmadık!
Bekleyin! Yakında 18 dışından penaltı da verecekler…
Bu iş, seçim, geçim işini geçti! Memleket meselesine döndü… Beraber yanacağız farkında değiliz…