Saygıdeğer belediye başkanımız Özcan ışıklar beyefendinin memleketi Silivri’ye ve hemşerilerine çok düşkün olduğu hepimizce bilinmektedir.
İşte, zaman zaman olsa da canını feda edercesine bazı çıkışlar yapar çünkü o bir kahramandır! Arazi mafyasına karşı kendini siper ederek, halkını korur, halkını uyarır. “Aman arazi satacaksanız ya da alacaksanız dikkatli olun, oyuna gelmeyin” diyerek, halkını böyle durumlarda “bize gelin, bize danışmadan arazi alıp, satmayın” diye de uyarır…
Çok âlicenaptır, birçok hemşerimize yardımcı olmuş ve o iyiliklerini, çarşı pazar hep anlatır durur Silivri halkı…
Geçtiğimiz günler de yine durduk yerde arazi mafyasından söz etti! İşkillenmedim desem yalan olur! Şöyle ne var, ne yok diye bir araştırma yapayım dedim. Esnafımız, “konuyu sen duymadın mı?” Diyerek anlatmaya başladılar.
Meğer neler olmuş ta bizim haberimiz yokmuş…
Tarihçi başkanımız, Silivri’nin tarihi evlerini çürümekten kurtarır olmuş! Eşe, dosta hatta Yunanlılara bile satışlarında kolaylık sağlıyor, ev sahiplerine de kazandırıyor dediler. Nasıl sevindim bilemezsiniz. Seviyor Silivri’yi, Silivriliyi… Tarihimiz kurtuluyor!
İşte, bu tarihi evlerden biri de “Silivrili” ailesine aittir. Kale Mahallesinin en güzel evlerinden birisidir. Yüzyıla yakın bir zamandır da bu ailenin tapulu malıdır.
Bu güzel ihtişamlı ev, bir zamanlar, “İstambuli” adlı bir Rum vatandaşımıza ait olduğu söylenirdi. Yalı mahallesindeki fabrikası ile bu evi arasına bir teleferik yaptırdığı efsanesi ile bilinmektedir. Trakya’nın en zengini derlerdi, patrikhaneye yakınlığı ile bilinen bu Rum vatandaşımız için… Daha sonra Silivrili ailesine geçecektir. 22 ada 29 parselde mukim kâgir bina aynı zaman da Aziz Nektarius’un tarihi evinin komşusudur.
Binanın sahipleri, Mehmet Silivrili ve Akgün Silivrili mirasçıları olarak %50 hisselere sahiptir. Sayın belediye başkanımız hisse sahiplerinden %50 hisseyi “belediyemize kültür evi yapacağız” diyerek satın almak istediğini söyleyerek meclis üyesi bir arkadaşımızın üstüne alırlar hisseyi. Hatta Hisse sahibi hanımefendi niye direk belediyenin üzerine alınmadığına tepki koyar.
Ne zaman oluyor bu olay? 7-8 ay evvel.
Geri kalan % 50 hisseye de Silivri’nin iş adamlarından bir arkadaşımız vekâlet etmektedir. Geçtiğimiz Mayıs ayı içinde her iki hissede satıldı.
Ne var bunda? Diye sorduğum da gerçekten de yok bir şey dediler ve eklediler: Yer, hisse sahiplerinden hisseler alırken söylendiği iddia edilen “belediyemize kültür evi yapacağız” sözü verildi mi? Hisse sahibine başka ne gibi sözler vaat edildi. Hani Sayın Başkanımızın çok kullandığı sözü ile soralım! Hakkaniyetli bir satış olmuş muydu? Alınan yer niçin bir meclis üyesinin üzerine yapıldı da sonra niye satıldı?
Ben, bu sorularla boğuşurken yerin kime satıldığını biliyor musun? Diye üçüncü bir soruyla karşı karşıya bırakılmıştım.
Evet, kime satıldı diye yavaşçacık sormuşum, gülüştüler!
Her iki hissede Celaliye Eğitime ve Kültüre Hizmet Derneği Başkanlığı adına satış yapılmış. Yine alttan alarak konuşmaya başladım. Ne önemi var? Dedim. “Araştır bakalım!” dediler. Araştırdım. Güzel Türkiye’min her köşesinde olduğu gibi bir cemaat derneği satın alıyordu. Alabilir, kullanabilir, parasını verdikten sonra.
Şimdi, adı şanı hiçbir yerde geçmeyen sayın belediye başkanımızın adını niçin zikrediyorum değil mi?
Şunun yüzünden zikrediyorum. “Belediyemize kültür evi yapacağız” sözüne kendisinden başka muhatap bulamadığım içindir.
Arazi mafyasını durmadan hortlatan Sayın Başkanı, Rahmetli Celal Bayar’a benzetiyorum. “Bu kış komünizm” gelecek diye diye bir yüzyıl devirmişti. Allah Başkanımıza ömürler versin. Ne zaman bir emlak işi olsa Arazi mafyasını ortaya atar oldu.
Bu yazının bundan sonrası hayal ürünüdür. “Gerçekleşmeyecek” diye de bir şey yok hani!
Öncelikle yukarıda adını verdiğimiz derneğin 17.05. 2017 tarihli satış işlemini çok net biliyoruz. Derneğimizin “Süleymancı “ tabir edilen bir cemaat derneği olduğunu da biliyoruz. Satışa ve derneğe zerre kadar sözümüz yok. Yasal bir kuruluştur, yasal bir işlem yapmışlardır…
Hani hatırlar mısınız? Sayın Başkanımız, “dinler arası diyalog” diye bir şey tutturmuştu. O günlerde Silivri Metropolitanı geliyor, gidiyor ev arıyor ev alıyor derken bazı çevrelerce “Ekümenlik” kurulacak sesleri yükselmeye başlamıştı ya! Sanki filmin ikinci yarısını seyrediyoruz şimdi…
Yer neresi? 22 ada 29 parsel Fatih mahallesinde Aziz Nektarius evinin yanı. Patrikhaneye yakınlığı ile biliniyor ilk sahibi İstambuli. Bu satış hiç tesadüfü bir satış değil gibi geliyor bana.
Aziz Nektarius’un evi restore edildiğin de söz konusu olan bu ev, kaç para eder sizce? Sizce, Otel mi daha iyi olur? Yoksa ekümenlik binası mı? Olmaz, demeyin sakın dinler arası diyalog bu! Basarlar parayı alırlar.
Hani bizim Başkanımız sahnelere çıktığın da ayağını yere vura vura “Ne senden vazgeçeriz ne de eserinden” diye esip gürlüyor ya… Güldürüyor beni! Ne diyeyim ki? Milletin ağzı torba mı ki? Büzeyim…