Bir heyecan, bir telaş, bir acele!..
Partilerde belediye başkanlıkları, meclis üyelikleri için yoğun bir başvuru var. Özellikle kaydımın olduğu Silivri’de !.. Sayı, 100’ü geçmiştir sanırım L.Doğan Tılıç (BirGün) dünkü yazısında “Seçimlere nimet paylaşımı için değil, külfet paylaşımı için girdiğinden kuşku duyulmayacak adaylarımız olmalı!” diyor. Acaba?..
İyi de 100’ün üzerinde başvuranın “külfet”çi olduğuna nasıl inanalım?..
Daha önce “nimet”çileri çok görmüştük de “külfet”çiler azınlıkta kalmıştı. Kimisi “savruldu” gitti!
Örneğin Silivrili bir gazetecinin, kırmızı dipli mumla davet ettiği hanımın biri, belediye meclis üyeliği için başvurdu. Seçilirse patisine ne kadar sadık kalacak dersiniz? Külfetleri omuzlayabilecek mi?
Bu aday adayının babası bir zamanlar, belediye başkan adayı olacak kadar CHP’liydi. Öyle bir fırtınaya maruz kaldı ki sosyal demokrat (ne kadar tartışılır!) partiden Siyasal İslamcı partiye savruldu(!)Şimdi, yeni partisinin aday adayı tanıtım toplantılarında, hararetle alkış tutuyor aday adaylarına.
Zamanla armut nereye düşecek acaba?..
Son yıllarda savrulanlar çoğaldı ülkemizde ama en ünlülerinden söz edeceğim şimdi.
Yazılara başlık, bitimden sonra konur ama ben başlarken düşündüm.
KIVIRCIK, SAVRUK, FIRDÖNDÜ, YANARDÖNER, KAYPAK, DANSÖZ, DÖNEK düştü aklıma.
“Hakaret”e hangisi girmez diye düşündüm.
Kıvırcık; bir koyun türü. Yurdumuzda çoğu Trakya’da iki milyon kadar var. Etinden, sütünden, yününden yararlanıyoruz. Yararlı !..Acaba bundan ötürü mü “kıvırcık”lığı seçenler oldu (!)
“Dansöz”lük bir meslek. Bu işi karın doyurmak için seçenler var. Meşru bir kazanç yolu. Onlar alınmasınlar. Kadın kılığına girmiş erkek dansözler de oluyor. “Zenne” olarak niteleniyor bunlar.
“Dönek” bir güvercin türü. Son zamanlarda bir tanesi 8 milyon TL’ye satılmış!
“Dönek”in makbulü de oluyormuş diyerek bu özelliğe bürünenler de oluyor mu acaba?
Benim hakaret sayılacağından korktuğum bu sözcüğün çoğulunu rahmetli Hasan Yalçın kitabına ad olarak seçmiş. Kapağına da Cengiz Çandar’ın karikatürünü koydurmuş. Yalnız burada dikkatinizi çekecek bir ilginçlik var.” DÖNEKLER” yapıtının önsözünü Doğu Perinçek yazmış (!)
Listesi kabarık Hasan Yalçın’ın. Çetin Altan, Cengiz Çandar, Hadi Uluengin, Ertuğrul Özkök, Oral Çalışlar, Gülay Göktürk, Murat Belge, Mehmet Altan, Ahmet Altan, Cüneyt Ülsever, Şahin Alpay, Nazlı Ilıcak, Nuray Mert, Eser Karakaş, Aydın Engin, Ali Bayramoğlu, Savcı Sayan, Mehmet Barlas, Toktamış Ateş…
Daha sonra benim nitelememle “savrulanlar”da az değil. Metin Fevzioğlu, Abdüllatif Şener, Hulki Cevizoğlu, Önder Aksakal (DSP Genel Başkanı-Hani hani Karaoğlan’ın genel Başkanlığını yaptığı partinin!..)
“Adam kazandı” partisinin genel başkanı Muharrem İnce, Nedim Şener, Geleceğin genel kurmay başkanlığına yakıştırılan M. Ali Çelebi. Önce Memleket Partisine, sonra AKP’ye zıplayan çekirge (!) Anasını on milyarlarca liralık BENTLEY ile tedaviye götüren delikanlı. Ama ne delikanlı (!..)
Sinan Ogan, Çelebi’den aşağı kalır mı (?) Onun da altında on milyarlarca liralık araba… Lüks villa da bonus’u (!)
Listemize Numan Kurtulmuş’u alsak mı acaba(?) HAS Partinin Genel Başkanı iken RTE hakkında söylediklerine bir bakalım. “Boyun eğdin, emir eri oldun. ”Sen Olmert’le (eski İsrail Başbakanı) görüşüyorsun, ertesi gün katliamlar oluyor. “Milletin ümitlerini boşa çıkardın!”. ”İsrail en büyük zaferini AKP sayesinde kazandı.”
Son savrulmuşumuz Cumhur İttifakının bakanı olmuş, şu anda İBB’ye yeşillenen soylu biri.
Bakınız Demokrat Parti Genel Başkanı iken neler demiş neler:
Boyan döküldü RTE!
Paçalarından yolsuzluk akıyor!
At üstünde durmayı beceremeyen başbakan!
Kendini padişah olarak görüyor.
Dahası var ama yetinelim.
Bu davranışlar karşısında “erkekliğimden utanıyorum” diyeceğim ama “ayrımcılık” yaptığımı düşünenleriniz olacak. Zaten listede “dişi”ler de var. En iyisi “insanlığımdan utanıyorum” diyeyim!