Tasavvufta mürîd bir noktadan sonra murad olur. Yani, ömür boyu hep onu diler, hep onu ister. O’nun mürîdidir. Kendi güç ve kuvvetinden teberri (arınma) edip, kudreti sonsuzun iradesine râm (boyun eyer) olur.
Tasavvuftan bir örnekle girdik yazımıza!
10 yıldan çıkıyor 15. Yıla girecek zat-ı muhterem!
Hiç kendini sorguladı mı? Ya da bırakın Silivri’yi! Parti içinde veya yönetiminde kendisini hiç sorguladı mı?
Gerek görmedi! Neden mi? Çünkü 10 yıldır onu sorgulayan bir partilisi olmadı!…
Bu satırlardan neler demedik, neleri yazmadık!
En son ne dedi?
“Karpuzlu ekmek yapacağım” dedi!
Bizi geçin bir kalem! Bu sözü ettiği anda orada, o kalabalıktan birisi çıkıp ta “Ya başkan boş ver karpuzlusunu; sen, normal ekmek çıkaran fırını kapattın, nasıl olacak bu iş?” diyemedi ya!
O yüzden, zaman zaman kendime çok kızmışlığım da olmuştur. 1000’e yakın yazı yazdım! Ne yazdığım tınladı ne de okuyanım!..
Beyefendi, kendine lavantadan Sadabâd yaptı! 10 yıldır algısının ekmeğini yiyor. Şimdi de karpuzlusunu yapıyor! Tarım kalkınması diye! Lavantalı açma, melisa böreği sırada olacaktır…
Bir Allah’ın kulu sormuyor! “Bizlere, bir çiftçi gösterin sizin projenizi uygulayan, dediğinizi yapan!… Yok ama onun kazancı 10 yıl ve akşamüstü hobi bahçesi olarak çayını, içkisini yudumlamak! Bir 10 yıl daha geçse değişen bir olmaz! Bunun ne 6 okla ne CHP ile ilgisi vardır! Belediyecilik ve şehircilikle de alakası yoktur! Hobi bahçeciliği yapıyordu ve hepsi buydu!
Ne diyor? “Karpuzlu ekmek yapacağım” diyor!
Siz ne bekliyorsunuz? Hizmet belediyeciliği değil mi?
Siyaset sonuç odaklıdır! Sadece 1.’ye mükafat vardır. Bu yarışmanın 2. ve 3. gibi dereceleri yoktur!
Ve sizler 5 yıl ya kazananı olursunuz ya da kaybedeni!…
Nasıl mı?
Bazı makam ve kurumlar kendisinden sonrakileri (Halkı) etkisizleştirme (Nötralize) algısına maruz bırakırlar… Yerel siyasette de buna “siyasetsizleştirme” hareket denir!
Yani önce kadrolaşmaya gidilir sonra bu kadrolar ile diğer insanların siyasi çalışmaları engellenir!
Engelleme çalışmalarından biri de kendisinden ayrılanların hainlikle suçlanması ve yarışma içerisindeki diğer bir partiye belli bir maddiyat karşılığı çalıştığını iddia edilmesi algısını yaymak gibi!…
Oysa siyasetin belkemiği diyalekttir! İçinde bulunduğunuz her durum mutlaka bir karşıtı yaratır! Yani sen de olanı karşıda da düşünmek gibi!
Bir Örnekle hemen cevaplayalım! Sayın Selami Değirmenci’nin AK Partiden yardım aldığını düşünmenizi sizin hangi duygunuz tetiklemektedir!
Oysa bu duygu tatmininiz için yaratılan komplo teorileri, aynı zamanda CHP İstanbul büyükşehir Belediye başkan adayı Sayın Ekrem İmamoğlu’na da zarar verecektir…
Bu akşam 6 Ok’a sevdalı bir abimle konuşuyoruz! 6 Ok diyor bir daha demiyor! Bir sürü olaydan bahsettim! Fetö dahil olmak üzere… Hangi CHP? dedim. “Olsun” dedi. Kurtarmak için ne yaptınız? Dedim. “Haklısın” dedi gitti…
Ben haklı olmak istemiyorum!
Özne, size karşı durumunu ne güzel anlattı işte! “Daha karpuz keseceğiz idi! Diyor.” Beklemeyin gidin siz!…
Sizlere bu akşam bir Rahmetli Erbakan anekdotu ile veda edeyim!
Kadayıfın altı yandı üstü daha kızarmadı demişti!
Kızarmaz o beklemeyin! Pokerface olur kendileri…