Porto Alegro sistemi dediğimiz belediyeciliğe adını veren Brezilya’ da bir kasabanın adıdır ve bu kasabada uygulanan belediyeciliği bugün Dünya’da birçok şehir uygulamaktadır. Nedir bu sistemin özelliği?
Katılımcı belediyecilik…
Kim, nasıl katılıyor?
Belediyelerin gerçekleştirmesi gereken hizmet ve istihdam alanlarını, halkıyla birlikte ortaklaşa işletmeleridir.
Bunları ne olduğuna bir bakalım. Bir belediyenin şehri ile ilgili coğrafi ve beşeri şartlarını gözden geçirip, istihdamı da göz önünde bulundurarak, ekonomik kazanımlara yönelmesidir.
Hangi alanlarda uyguluyorlar, Türkiye’de örnekleri var mı?
Tarım alanları: yüzlerce dönüm araziler tarım alanlarına dönüştürüp, halkıyla birlikte üretime geçilmesi. Türkiye’de uygulayan belediyeler; Dikili Belediyesi ve Karadeniz Ereğli Belediyesinin yüzlerce dönümlük çilek tarlaları.
Taşımacılık: Belediyelerin şehir içi ve şehirlerarası taşımacılıkta halkınla ortaklaşa alınan taşıtlarla taşımacılık istihdamı sağlanması. Bizden örnekleri, Eskişehir, Tekirdağ Çorlu belediyelerini örnek gösterebiliriz.
Tam da burada duralım istiyorum.
İki gün önce Sayın Belediye Başkanımız Tekirdağ Büyükşehir belediye Başkanı ile bir görüşme yapıyor.
Kendi kendime soruyorum, hayırdır? Eh mesele anlaşılmıştı.
Tekirdağ bu katılımcı belediyeyi çok güzel uyguluyor. Taşımacılık konusunda tek, tek müracaatlar alınıyor. Şartlara uyum gösterenlerin teklifleri değerlendiriliyor. Belediyenin denetim ve desteği ile araçlar alınıyor. Seyrüsefer başlıyor. Yüzlerce araç sahibi ve Tekirdağ Belediyesi ortaklığı da başlamış oluyor. Bir buçuk yıldır herkes memnun…
Silivri’den aracı olan arkadaşlarımız var Hem Tekirdağ’da hem de Çorlu’da çalışıyorlar. Memnunlar mı?
Hem de çok memnunlar…
Peki, bu Porto Alegro sistemini Bizim belediye Başkanımız nasıl işletmeyi düşünüyor?
O düşünmüyor kendi sistemini kuruyor. Katılımcılık yerine özelleştirmeyi seçti sanırım.
Yani, taşıma işini tutup bir kişiye ihale ederseniz, kapitalist sisteme hizmet edersiniz. Hizmetlerinizin karşılığını da alırsınız.
İstihdam yaratmaz, üretim yapmaz, halkına eziyet edersiniz.
Şimdi, işten çıkarılan bu üç arkadaşımızın durumu yazımızla ne ilgisi var? Diyebilirisiniz…
Zurnanın zırt dediği yer burası zaten. Tekirdağ ve Çorlu’da belediye sürücülerine öncülük tanınıyor. Onlara araç temininde kolaylık sağlanıyor. Yani belediye önce kendi çalışanını koruyor.
Bizim başkan Kendi sistemini kurarken işçisini işten çıkarıyor.
Eh, çocuklar da sendikalı haklarını arıyorlar yani.
Hani, Başkanımızın nasıl dürüst, nasıl Atatürkçü, nasıl sosyalist, nasıl dini bütün hak yemez bir başkan olduğunu bilmesem şaşıracağım nasıl yapar diye!
O uyarmış aslında; “yapmayın” diye… Dinlememişler meğer.
Her zaman kendi sistemini işleten başkanımız, Dünya’nın en iyi sosyalist uygulamalarından biri olan Porto Alegro sistemine alternatif bir sistem geliştirerek. Katılımcı ve katlamacı bir sistemi yaratmıştır.
Porto Maçango sistemi bu sistem. Açılımını merak ediyorsunuz değil mi?
Vermeden almak Allah’a mahsustur.