Beklerdim ki gerek Belediye gerekse Çevre Derneği bir etkinlik düzenler. (Sitelerine girin bakın, dünyadan bir haberler) İnsanlarımıza ormanı, ormanın yararlarını anlatırlar. Orman köylüsü ile bir araya gelip, dertlerini paylaşırlar. Öyle olmadı, Hiç de iyi olmadı. 5 yıl öncesini hatırlıyorum. Tam da bu günlerdi. Belediyemiz yeşilci olduğunu, çevreci olduğunu ısrarla anlatmak istiyor ve Selimpaşa Mahallesinin kuzeyine bir fidanlık yapıyordu.
İlk heyecan çabuk bitti. Fidanlar kurudu.
Silivri Belediyesinde Taş Devri başladı. Nereye inşaat, yol ve meydan yapacaklarsa o yerlerin ağaçlarını fidanlarını kesip taş döşediler duvar ördüler betonlaştırdılar. Taşlaştırdılar. Eski Selimpaşa Belediye binasının arkasında yer alan 50, 60 yıllık ceviz ağaçlarını kestiler.
Hani bu gün baktım. Çevre Derneği Başkanı Ali korsan’ın Orman haftası ile ilgili bir şeyler söyleyeceğini bekledim ama o kalktı Ak Parti İlçe Başkanı Dilek Demiral’ın Çanakkale konuşmasına laf yetiştirdi. Ne yapsın? Geçen aydan kuyruk acısı var. Algı Yönetimi elinde patladı.
Çanakkale şehitleri ya da Çanakkale savaşı ile en son konuşması gereken Sayın Ali Korsan’dır. Biz biliriz, Çanakkale savaşına kimlerin ne kadar dil uzattığını, Mustafa Kemal’e ne yakıştırmalar yapıldığını! Sorarsanız, Ali Bey anlatır sizlere Çanakkale hatıralarını; Dilek Demiral’ın olaya bakış açısı ve değerlendirmesi kendi tasarrufudur.
Ben size biraz daha ileri giderek anlatayım.
Gezi olayları ile ilgili yazdığım yazılarım vardı. Kaldırılmış olduğu için buradan tekrar neşredemiyorum. O gün nasıl düşündüysem bugün yine aynı düşünceye sahip olduğumu bildiririm.
Gezi olayı bir Algı Operasyonu olarak başlatılmıştır. Mısır’da Tahrir meydanında olanlar ne ise Taksim meydanında olanlar aynı şeydir.
Gezi; Soros Devrimlerinin devamıdır. Sırbistan’la başlayıp Gürcistan, Ukrayna, Libya, Mısır, Yemen, Irak ve devam eden Suriye iç savaşı gibi olayların ortak adıdır. Soros Devrimleri. Paralel yapı ile o günlerde iç içe olan Ak Parti hükümeti. Gezi de inanılmaz olayların sorumluluğunu taşıyacaktı. Sol, çok cılız bir şekilde üstlendi. Sonra olay başka bir boyuta taşındı.
CHP’yi hatırlayan var mı o günlerde?
Bugünlerde Gezi diye yırtınan CHP’liler açsınlar, baksınlar; genel Merkezleri ilk gezi beyanını kaç gün sonra vermiştir. Söyleyelim hemen, 11 gün sonra yandan bir olmaya çalıştılar. Ancak 2. Ve 3. Açıklamalarla gönül almaya başladılar ki; Gezi direnişçileri de CHP’li yöneticileri aralarına almayacaklardı. Ancak, 2. Ayında İl ve ilçelerden gelen partillere ses çıkarmadılar. Gezi, soros’un ilk defa başarıya ulaşamadığı bir ayaklanmadır. Sonuç; Soros Devrimlerinde Amerika ilk defa mağlup oluyor ama galip gelenler de dayaktan kırılıyordu. Bugün, Gezi direnişine dönüp baktığınız da o dayak yiyenler, hastanelik olanlar içeri tıkılanlar hatta canını verenler sayesinde Türkiye Cumhuriyeti ayakta kalmıştır. Tabi Gezi sayesinde Hükümette bir kurtuluş yaşamıştır aslında.
“Bugün Koçların otelinden 2000 tane sedye çıktı” safsatasına inanlara tek bir önerim olacak. Tüpraş’ı kim pazarlıyor bir bakıp araştırsınlar. Ya da uçak alımlarında kim yardımcı oluyor.
Bilmem anlatabildin mi?
Şuradan bir kez daha açık ve net bir şekilde belirteyim. Algı Yönetimi Zihnin sınırlarını zorlayarak isteklerine cevap buldurma yöntemidir. Yani, kimimiz yurtdışına gezmeye gitmek ister! Kimimizin 20-30 bin liraya ihtiyacı vardır. Götürür seçimi birilerinin önüne koyarsın.
Bu gün Dilek Demiral’a yargısız infaz düzenleyenler. Acaba diyorum seçimlerde; hatırlı miktarda hiç algı operasyonu yemediniz mi?
Yüzüme söyleyenleriniz var!
Sorabilirsiniz şimdi! Dilek Hanımın hiç mi suçu yok? Olmaz mı? Baştan aşağı suçlu kendisidir. Sen kiminle dans ediyorsun Başkan! Karşındaki Özcan Işıklar.