“Büyüyünce ne olacaksın bakalım?” diye başlar soru… Önüne arkasına onlarca takı alarak devam eder.
Çocukluk işte, söylemesi kolay mıdır nedir? Hemencecik “doktor” kelimesini yapıştırır çocuk! O tutmadı mı? İkinci sırada “polis” diye gelir cevap.
Siz, hiç “mühendis olacağım” diyen çocuk gördünüz mü? Çok zor…
“Polis olacağım” diye yanıt geliyor ama şimdilerin çevik kuvveti olan o yıllarda meşhur olan “toplum polisi olacağım” diyen çocuk görmedim. Tıpkı, bu çağın mesleği toplum mühendisliği gibi. Kaç çocuğun haberi var bu meslekten.
Çocuk, yakınlarının yönlendirmesi ile tornacı olabilir ama hangi yakını demiştir ki? “Git, sen toplum mühendisi ol” diye öğüt vermiştir. Bir ülkenin geleceğini şekillendirilmek üzere eğitilen bir kişi ve kişilerdir! Amerika bu konuda başı çekmektedir. Ülkemizde bu konuda bir eğitim kurumu var mı? Diyecek olursanız, sıkı bir cevabım olacaktır. Evet, var hem de belki de Amerika’dan çok daha fazlası diyebilirim.
İmam hatipler! Her bir imam bir toplum mühendisidir.
Dinden de önemlisi insanların barış içinde yaşamalarını sağlamaktır ilk görevleri. Sistem ters çalışırsa ne olur dersiniz?
Bu imamlar ordusundan yola çıkarak ülkeye ele geçirmeye çalışan Fethullah Gülen cemaati bir toplum mühendisliği ordusu değil midir?
Generalinden, milletvekiline, bakanından, belediye başkanına kadar birçok siyasetçimiz biat etmemişler miydi? Fetö bir sistem midir? Yoksa salya sümük ağlayan imam görüntüsündeki bir simge midir? Fetö, bir sisitemdir. Bir toplum mühendisliği ürünüdür! Bir ülkenin yarısını ele geçirecek kadar başarıya ulaşmıştır.
The University of Exeter dünyanın en iyilerinden biridir. Nesiyle ünlüdür? Derseniz. Yetiştirdiği toplum mühendisleriyle diye cevaplayabilirim…
Bana kızmayın, “ekmek için Ekmeleddin!” diyerek karşılayarak bu ülkenin en tepesine oturtmaya kalktığımız – İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, Exeter Üniversitesi’nde doktora sonrası çalışmalar yapmıştır.” (19 Nisan 2007) bu üniversitenin bir diğer mezunu da 11. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’dür.
Kısacası bizim İmam hatiplerimiz en az bu Exeter üniversitesi kadar başarılıdır.
İyi bir toplum mühendisinin ilk hedefi sivil toplum örgütleridir. Çünkü örgütlü toplumlar, çok daha çabuk politize olurlar ve siyasal kültür değişimine çabuk ayak uydururlar. (Hariçten bir sürü psikololjisi çıkıyor karşımıza)
Sözü burada Belediye Başkanımız Özcan Işıklar’a getirmek istiyorum. Silivri’de ne kadar sivil toplum örgütü varsa hepsi ile temas halinde ve yönetimlerine ve yönetmeliklerine karışmaktadır. Bu örgütler üzerinden algı yönetimi organizasyonlarını çok daha iyi uygulamıştır.
Sevgili Cem Güner kardeşimiz, “İnsan ürkmesi hayvan ürkmesine benzemez!” Başlıklı köşe yazısında şöyle diyor!
“Özcan Işıklar’ın kafa yapısı olarak dinle, imanla, Fethullah’la, Sunullah’la FETÖ ile, hacı ile hoca ile çok fazla alakası yoktur. Ancak “siyasi menfaat” ile çok alakası vardır. (Kaynak: www.supersilivri. comhttp: // www.supersilivri.com/insan-urkmesi-hayvan-urkmesine-benzemez-makale,1242.html)
“Kafa yapısıyla alakası yoktur, siyasi menfaatle alakası vardır” diye not düşmüş! Kafa yapısı menfaate dayalı çalışıyorsa fetö’cü olmaması için bir sebep var mı? Zaten Fetö’nün sistemi böyle çalışmıyor mu?
Bu ülkede, Bülent Arınç ne kadar Fetöcü ise, Melih Gökçek ne kadar fetö’cü ise Kadir Topbaş ağabeyi ne kadar Fetö’cü ise Özcan ışıklar’da o kadar Fetö’cüdür. Tevazu göstermeye gerek yok Cem kardeşim .
Onlar gibi “kandırıldım” diyorsa amenna… Sözümüzü geri çekeriz!
Yok, “ben değildim” diyorsa benim de söyleyeceğim tek bir şey olur!
Erbapsın, maliksin, mahirsin… Eline kimse su dökemez senin!