Ana SayfaLütfü ErtürkSelimpaşa’da Hayat var

Selimpaşa’da Hayat var

Ben, o hayatın içinde yedi yıl yaşadım!

İyi bilirim insanını, toprağını, tarihini iyi bilirim!

Silivri Belediyesi ve Silivri Kent Konseyinin birlikte hazırladığı “Silivri’de Hayat Var” belgesellerinin 2.si olan “Selimpaşa’da hayat var” belgeselinin gala gecesine tüm halkımızla birlikte davetliydik!

Selimpaşa, ben de çok ayrıcalıklıdır. Sadece 7 yılla sınırlı değildir Selimpaşa ile bağlantım. Rahmetli İzzet Gürçay’ın Belediye Başkanlığında başlayan ilk Topatan Festivalinle başlamıştır (1971) gidip gelmelerimiz. Sonra denizden gelen adamlarla tanışmalar. Salih Reis, Soyer Reis, Tarzan Reis, Özkan Reis, Emin Reis, Ali Rıza Reisler ve motorlarında çalışan balıkçı tayfası dostlarımız.

Yıllar sonra bu beldeye bir banka açmak da bizlere nasip oldu! Bütün Selimpaşalıların yüreklerine sığdık, yüreklerine dokunduk ki o yüreklerde hep sevgi bulduk. Gencinden, yaşlısına hepsiyle tanıştık sofralarında oturduk, şaraplarını içtik, ürünlerini evlerimize götürdük.

Silivri Belediyesi ve Silivri Kent Konseyini birlikte kutluyorum. Ne güzel bir belgesel olmuş. Tarihe ne kadar güzel bir not düşüldü! İnsan sesiyle, şehrin görselliği ile o ne güzel bir anlattım idi!

Her zaman söylediğim bir sözü anımsatarak yine diyorum ki “şehrin üzerindeki eller olmak” çok ayrıcalıklıdır. Özel insanların işidir. Sadece makam sahibi olmak yetmez. Şehre Aşık insanlardan olmak lazım ve yola çıkacak yürek lazım. Gerisi kendiliğinden oluşur. Yani kısacası üfürmekle olmuyor! Bağlılık gerek, sevgi gerek…

Silivri Belediye Başkanımız Volkan Yılmaz’ın konuşmasını nasıl zevkle dinledim. Nasıl memnun kaldım yaptıklarından, o dokunduğu koca şehir için incitmeden söylüyordu: “Biz sadece tozunu aldık” derken o ne mütevazılık, o ne ince bir üslup idi. Kimseyi kırmadan kimseyi incitmeden sadece güzel dokunuşlar… Evet, tarihi perdenin üzerindeki sisi kaldırmak, tarihsel dokuyu yeniden kazandırırken aslına sadık kalarak onarmak o şehrin yüreklerinde kalıcı olmaktır. Belgeselin en güzel en vurucu görselliği de önceki belediye başkanlarımızın söz almaları idi. Dönemleri zamanında Selimpaşa adına yaptıklarını kameralar karşısındaki anlatımlarıyla görsel bir şölen yarattılar. Ahmet Yağcıoğlu ve Eşref Balaban Başkanın nüktedan anlatımları Belgesele başka bir ayrıcalık, başka bir lezzet kattı.

Sayın Volkan Başkanımızın markalaşma ve marka kent olma projelerini anlatırken, Kadın üreticilerimizden Güler Tameş’in söz alarak markalaşma yönündeki istekleri (Bamya ve özellikle pita) alkış aldı. Bu isteğe, Volkan Başkanımız da “projedeki yerini alma” sözüyle yanıt vermiş oldu.

Ahmet Yağcıoğlu Başkanımızın başlattığı “Üniversite Şehri” geleneğini Volkan Başkanımızın görev süreci içerisinde Nişantaşı Üniversitesi ile bu konu da beldemizi bir üst basmağa taşıyarak “Üniversiteler Şehri” unvanına getirmiş olduk. Bu gala gecemizde söz alarak “Üniversite ve Şehir” konuşmasında üniversitelerin şehirler üzerindeki etkileri ve üniversitelerin bulundukları şehirlerin dokularına nasıl katkıda bulunması gerektiğini akademik çalışmaların neler olması gerektiğini üzerlerine düşecek görevleri yerine nasıl getireceklerini anlatan Nişantaşı Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Şenay Yalçın, konuşmasında Selimpaşa’nın güzel sanatlar merkezi durumuna gelmesi, tarihsel bir görev olduğuna vurgu yaparak, uzun soluklu ve akademik çalışmalarla geleceği nasıl kuracaklarını anlatarak “Selimpaşa Sanat Merkezi” ne nasıl dönüşeceğinin müjdesini vermiş oldu.

Görselliğin etkilerini, binlerce yıldır insanlığın birikimlerinde takip ederek, uygarlık tarihini izledik. Bu sürecin en büyük payı müzelerimizdir. Sayın Volkan Başkanımızın bu konudaki “Şehir Müzesi” proje çalışmalarıyla ilgili açıklamaları, gecemizin en memnuniyet verici bölümüydü. Biz yine de bir vurgu yapalım. Belediyemizin, Şehir Kent Konseyi için halka açık bir arşiv düzenleme yapmasını, minicikte olsa bir Kent Konseyi arşiv ve müzesini de hayata geçirmesini bekliyoruz… Teşekkürler Sayın Volkan Yılmaz Başkanımıza… Teşekkürler, Kent Konseyi Başkanımız Sayın Kâmil Bilici’ye ve ekibini de ayrıca kutluyorum. Kâmil Bilici’nin nezdinde Kent Konseyimizin varlığı daha bir hissedilir, sesi daha iyi bir duyulur oldu ve ayrıca Sevgili dostum, yarenim Hulusi Üstün’e de sevgilerimi gönderiyorum. Sen hep bizimle kal, hep yanımızda ol, kıymetlim…

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
İLGİLİ YAZILAR
- Advertisment -

Son Yazılar

Son Fasıl

Empati ve Sempati

İfade Özgürlüğü

İşin Aslı

Hezeyan ya da Sanrı

Niyetli Bir Yazı

Vizyon Meselesi

Manipüle Etmek

Neyin Tecrübesi?..

İlgili Yazılar

Son Fasıl

Empati ve Sempati

İfade Özgürlüğü

İşin Aslı

Hezeyan ya da Sanrı

Niyetli Bir Yazı

Vizyon Meselesi

Manipüle Etmek

Neyin Tecrübesi?..