Yersen ne? Toplumca yedik, üstelik alışkanlık da yaptı! Baktılar yiyor bu millet, ana muhalefet partisi de modaya uydu!
Anladınız mı?
Muhtaç toplum psikolojisi!
O kadar programlı bir şekilde yürütülüyor ki sevinçten ağlayasın geliyor.
Üreticiye ayrı, tüketiciye ayrı model! Tek bileşeni sürü psikolojisi…
Son Olarak, şehrimizde yaşandı. Üreticiye (Çiftçimize) Ayçiçek tohumu dağıttılar!
Yeminle söylüyorum, psikolojisi düzelmiştir çiftçimizin (!)
Kim dağıttı? İstanbul Büyükşehir Belediyesi!
Bu kimin projesi, kim verdi bu fikri, tohumu nereden buldular?
Silivri’nin arazi yapısı ve iklimi çok değişkendir. Buğdayda, arpada bu pek fark edilmez ama Ayçiçek ve yapraklı bitkilerde çok fark eder!..
Yani, bazı tohumlar kumlu toprakta verimli olurken, bazı tohumlar kara kepir toprakta verimlidir. Toprağın nemi, su tutması, erken hasat, geç hasat, erken ekim gibi etken durumlar ortaya çıkar ve tohumlar buna göre etüt edilir!
Ziraat odasından araştırdım! Kaç tip tohumunuz var? Bölge tayini yaptınız mı? Sorularımın tek cevabı vardı! Tek tip…
Fark etmez tohumluğun kilosu 50-70 lirası arasıydı! Allah ne verdiyse kabul ettiler!
Eh, asıl hedefe ulaşılmış oldu! Farkında olmadan, muhalefet hükümetin programına destek vermişti!
Aslında çok soru çıkar buradan, Tohum nereden? Ata tohumu olmadığına göre kim ithal etti? Kime kıyak geçildi?.. Ya, tutmazsa?.. Haziranda tarlalar tekrar sürülür mü?..
Ayçiçek kumlu toprağı sever, tohumu başkadır! Yağlı kepirin tohumu başkadır. Bir yerde sap gelişir, diğer yerde, yaprak toplarsın yanlış yere yanlış tohum ekersen…
Sonra Büyükşehir mega kent, kendi sorunları dururken kimin değirmenine su taşıyor? Sayın İmamoğlu’nun gözünden kaçan bir şeyler mi var?.. Bu şehir de 10 yıl tarım politikası yapıldı? Bir kilo tohum dağıtıldı mı?
Ektiklerinin hasat makineleri yoktu! Yıllarca toprakta kaldı, bir sonraki seneye gübre oldular!
Lavanta hasatına şahit olduk, festival tadındaydı biz cambaza bakarken, onlar lale devrinin çocukları gibi eğlendiler…
Yani demem o ki!
Ne istatistik verisi var ne etüt var! Ama tohum var…
Haziranı bekleyelim! İnşallah yanılırım… Aksi halde yaktılar İmamoğlu’nu…