Ana SayfaGül CandemirKöyümden Mektup Var

Köyümden Mektup Var

Güzel mektuplar okudum. Yüreğim sıkıştı inceden. Umutsuzluk çimento tozu gibi örttü dört bir yanı.

Bilirkişi değilim! Akademisyen değilim, hiç değilim!..

Önce bir anne olarak, sonra şimdi kıymeti olmayan eskiden milletin efendisi olan bir köylü olarak yazıyorum mektubumu…

Bu yıl son kez bostanını toplayan Hatice ana olarak. Belki de son kez bahçesini domates kokuları saran Hüsnü amca olarak. Beli bükülmüş Ayşe teyzenin her gün çapalarken mutlu olduğu bahçe olarak. Traktörümü satar mıyım, satarsam ben ne iş yaparım? kaygısıyla uyuyan Ahmet abi olarak. Tarım okulunda okusun diye verdiğim evladımın emeği olarak.  Bugün, keyifle göç eden leylek olarak. Cıvıl cıvıl öten bir serçe olarak yazıyorum.

Bir Değirmenköy, bir Çanta, bir Gümüşyaka olarak yazıyorum.

İsyan ettiğin de ortalığı birbirine katacak tabiat ana olarak yazıyorum…

Ağaçlandırma yapacağız demişler, bilgilendirme raporunda.

Sormuşlar mı ağaç buna razımı?

Kuşa sormuşlar mı o ağaçta yaşar mı? Çocuklar, okula giderken maske takar mı? Buğday başaklanır mı, ayçiçeği göremediği güneşe döner mi yüzünü?..

Kurur mu çamaşır tozun dumanın içinde?

Gelir mi etrafımızı neşelendiren yazlıkçı? Bir bardak çay içilir mi balkonda keyifle?

Masummuş öyle diyorlar. ÇED raporuna bile gerek duymamışlar.

Fırını varmış, bacası varmış ama masummuş! En az yüzelli kamyon gelip gidecekmiş, bunların çıkaracağı ses rapor edilmemiş. Su kirlenmezmiş öyle demişler. Emsallerini bilmiyormuşuz gibi bizimle dalga geçmişler. Bu mektup uzar gider. Yetkililerin bu hatadan bir an önce dönmesi dileğiyle son veriyorum mektubuma.

Bir daha göremeyeceğiniz karpuz olarak. Boy vermeyecek başak. Bir daha aynı tadı bulamayacağınız salça olarak…

Kalın sağlıcakla

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
İLGİLİ YAZILAR
- Advertisment -

Son Yazılar

İlgili Yazılar