Olanlar, olmayanlar…
Sayın Özcan Işıklar’ın, geçen dönem kendi meclis üyelerine ezberlettiği bir cümle vardı. “Büyük Resme bakın”
Ne görecekseler büyük resimde?
Bu dönemin hit cümlesi “inovasyon”
Kimse tam anlamanı çözemedi bu cümlenin! Aslında, tek kelimeyle “İyileştirme” diyordu başkan!
Anlamadılar…
Her şeyi ve herkesi iyileştirecekti ki. Baktı, anlamıyorlar vazgeçti.
Bir kişi anlamıştı ona da iyileştirme yapmadı. O arkadaşımız da inovasyon kelimesini ağzına doladı… Ne yazık ki onu da anlamadılar…
Anlamayanların arasında Ak parti meclis üyesi Tamer Şişman’da vardı.
Sayın Belediye Başkanımız gündem dışı konuşması yaparak kendi kırmızı çizgilerini çizmiş oldu… E doğru, beyefendi sizi zorla iyileştiremezdi. Sizin de istemeniz gerekir…
Bir kişi istiyordu ama başkan onu iyileştirmemeye kararlıydı…
Niçin Kırmızı pazartesi başlığını attım…
Gabriel Marguez’in 1982 de Nobel almış bir romanıdır
Kolombiya’nın bir şehrinde işlenen (gerçek bir) cinayet anlatılır. Roman’ın ilk cümlesi ile yazar kimin ne zaman öldürüleceğini açıklar. Sorgulama/mülakat tekniği ile yazılmış bu kısa romanda sadece okuyucu değil, tüm kasaba ahalisi de kimin ne zaman öldürüleceğini önceden bilmektedir.
Ne ilintisi var değil mi?
Sizinle ilgili birçok şey ilk günden itibaren biliniyor artık. Bunları, sizin de kabul ettiğinizi ve de bizlere kabul ettirmeye çalıştığınızı da Yani tam Nobellik bir davranış sergiliyorsunuz…
Yani herkes her şeyi biliyor ama kimin tarafından sonuçlandırılacağı merak ediliyor sadece!
Size yarayan kısmı ise bu işin süreç yanıdır. Yani kurbağanın suyun sıcaklığına alıştırılarak kaynatılması olayıdır. Bu yüzden tepkilerinizi ani değil, yavaş ve uzun bir süreçte gösteriyorsunuz…
Ak Parti muhalefet yapmıyor! Yapacakmış gibi yapıyor. En rahat dönemini yaşıyor Silivri Belediyesi.
Geçtiğimiz günlerde CHP bir basın toplantısı düzenledi. Sadece 4 gazeteci vardı. Baktım herkes haber olarak girmiş. Yani haber yorum ya da yorum yok. Kısacası “her şey güzel olacak” başlığı altında toplanıyor.
Bir şekilde Özcan ışıklar kadrolarında yer alıp daha sonra gidenlerin ağızlarını bıçak açmıyor. Nerede Mümin Tuğlu? Nerede eski kadın kolları, eski gençlik kolları?
İşte CHP’de insanı acı acı gülümseten olay bu!
10 kişilik bir kadro var… Çaya çorbaya kullan! En son Fenerbahçe Derneği olayı! Tiyatroya konu lazım değil… İki perdelik komedi.
Sivil toplum örgütlerini kullanmaktaki maharetiniz yadsınamaz. Bakın bir sorum olacak, sadece size değil tam kadro hepinize!
Geçen yıl, birkaç dernek falan icat edilmişti. Senesi geldi, sırası geldi. Bu dernekler Ramazan Ayında hiç aksatmaksızın iftar yemeği verdiler! Allah kabul etsin de sonra adlarını duyan oldu mu? Ne iş yaptıklarını, ne işe yaradıklarını?
Tam bir yıldır ortalarda yok bu dernekler! Şimdi naftalinli çamaşır gibi çıkacaklar yerlerinden ve iftar yemeklerini verecekler. Sonra yine 11 ay uyku haline geçerler. Başkanları az mı yırtınmıştı sahnelerde “bizim Başkanımız var” diye…
Yani sizin anlayacağınız Sayın Belediye başkanım; siz hiç merak etmeyin! Aslında her şey yolunda gidiyor. Muhalefet yok, arayan soran yok. Şu Cem Güner de olmasa var ya! Lüks hayatın 7. Yılını gururla sahneliyorsunuz diyeceğim…