Ana SayfaGül CandemirKırk mum yaktım içimde / Yeni bir şehre taşındım

Kırk mum yaktım içimde / Yeni bir şehre taşındım

 

Tek tek ellerimle söndüreceğim kırk mum

Yavaş yavaş acıtarak söndüreceğim

Bilirim

Bir tanesi sonsuza dek yanacak

Aydınlanması gereken gecelerim olacak

Üşüyeceğim

O ısıtacak yüreğimi

O benim

Sönmesine izin vermeyeceğim

Saatlerini iple çekiyorum

Seni görebildiğim rüyalarımın

Odama sığmayacağım bazen

Denize koşacağım

Seni anlatmak için

Dolunayda yüzünü seyredeceğim

Yüzüne düşen saçlarını

Kimseler bilmeyecek

Efkarımın sen olduğunu

Sana kadeh kaldırdığımı

Mırıldandığım şarkının

Bizim şarkımız olduğunu

Kimseler bilmeyecek

Daha önce de bilmedikleri gibi

Alışkanlıktandır

Yanlışlıkla adın çıkacak dudaklarımdan

Belki herkese senin adınla sesleneceğim

Canım, canım diyeceğim

Kırk mumun otuzdokuzu sönene kadar

Açık kapı bırakmadım

Dön desem gelirsin biliyorum

Son kez sarıldım sana

Son kez kokunu çektim ciğerlerime

Son kez baktım ağlamaklı gözlerine

Özlemek

Başıma gelen en zor şey

Bilirim çok özlerim ben seni

Çatlak bir ayna var göğsümün ortasında

Yarısı seni

Yarası beni gösteren

Saçlarını düzeltirken ellerimi kanatan

Şah damarıma yasladım soluğunu

Hadi git şimdi serseri

Siyah saçlarını da al git

Köşeyi dönene kadar arkandan bakacağım

Ben hep orada kalacağım

Köşeden çıkıp gelmeni bekleyeceğim

Kırkıncı mumu son nefesimle söndürene kadar

Hadi şimdi git serseri

Daha fazla söyletme beni

***********************

Yeni bir şehre taşındım

Bazen sokaklarında kayboluyor

Çıkmaz sokaklarında buluyorum kendimi

Arnavut kaldırımlı sokağın çukurları

Başımın belası oldular…

Bazen kafamı çarptığım tabelaya

Yüksek sesle küfrediyorum

İnsanlar gülüşüyor aralarında

Bende kendime gülüyorum

Öğreneceğim elbet zamanla

Öğrendim bile pazar hangi gün kuruluyor

Turşu suyu hangi tezgâhta

En güzel simit nerede satılır

Hangi balıkçıda rakı içilir

Yolun düzünü yokuşunu öğrendim

Eve geç kalmıyorum artık

Ezberledim dolmuş saatlerini

Sevmeye başladım sanki bu kenti

Kafamı çarptığım tabelayla

Selamlaşıyorum artık

sokak çukuruna da bir merhaba

Bir daha takılıp düşer miyim sana

En güzel çay nerede içilir biliyorum

Hangi saatler serin

Hangi saatler yakıyor güneş öğrendim

Üstümü ona göre giyiniyorum

Yük etmiyorum şemsiye palto kendime

Başım sıkışınca kimi arayacağımı biliyorum

Mahalle muhtarıyla hemşeri çıktık

Bilmediklerimi ona soruyorum

Tanış olduk esnafla

Çayı şekersiz içtiğimi öğrenmiş garson

Özel hissettim kendimi valla

Yeni bir şehre taşındım

Şehir de beni severse kalıcıyım buralarda

Zorlukları yok değil

Sokaklar biraz yokuş

Sert rüzgârlar esiyor geceleri

Üşüyorum

Yeni bir kitap yazarım belki

Şimdilik yabancısı olduğum

Bu şehir hakkında

Hala sokaklarında kaybolsam da

Denize çıkan en kestirme yolu biliyorum

Öğrendim en güzel çiçekler hangi bahçede

Hangi yoldan yürürsem köpek beni kovalar

Ihlamurlar açınca nasıl güzel kokuyor

Begonviller hangi sokakta

Alışırsam kopamam diye korkuyorum

Ya gitmek zorunda kalırsam.

Damını tamir etmişken evin

Bahçeyi hale yola koymuşken

Sokaktaki köpek alışmışken bana

Kedi yavrulamışken balkona

Kuş yumurta bırakmışken

Penceredeki saksıya

Ben şehri çok sevmişken

Gitmek zorunda kalırsam

Zamana bıraktım her şeyi

Şehir de beni severse

Burada ölmek istiyorum

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
İLGİLİ YAZILAR
- Advertisment -

Son Yazılar

İlgili Yazılar