Emekleriyle başlayıp, yemeklerinden çıkarız! Tarihsel sürecinden girer, toplumdaki yerinden çıkarız… Yani, kadına dair her şey bugün ortaya dökülür!..
Herkes birbirine bakarak, bugün kadın için neler söylenmedi diye hayıflanır.
Biz olayı biraz fazla mı abartıyoruz ne? Cenaze evindeki ağıtçılar gibiyiz!
Yoksa, gerçekten timsah gözyaşları mı döküyoruz?
Uzun zamandır yazmak istediğim bir öyküyle ilişkilendireyim istedim. Yaşanmışlıkla irdeleyelim…
Bir zamanlar, çarşıda bir Neriman Ablamız var. 4 çocuklu anneliğinle başlayalım. Kocası ölüyor! Kimi kimsesi yok!.. Dört çocukla kocaya da varamaz. Öyle, 4 çocukla ortada kalmış bir koca da yok şartlar eşit olsun…
Hayatının ikinci evresi başlarken 4 sıfır yenik başlıyorsun iyi mi?..
Helâl süt emmiş insanlarımız da yok değil hani! “Henüz bu kadar bozulmadığımız yıllar(!)” demek istiyorum ama içim elvermiyor, değişen bir şey yok bizim uygarlık tarihimizde!
Piri Mehmet Paşa camisinin kapısının sol yanında küçük bir yerde bir çay ocağı yeri veriyorlar Neriman Ablamıza. Çarşı da 7 adet irili ufaklı kahvehane var o yıllarda!.. Tam karşısında Şaban Ağanın Kahvehanesi, sağında Hafız Dayının Kahvehane (Fikret, Ferit Gündoğan’ın babaları) solunda, Murtaza Yönet ’in Havuzlu Kahve, onun karşısında da Turgut’un Kahvehanesi. Hemen karşısında Muhsin Renda’nın kahvehane, ön sıra dükkanların önünde Ahmet Çakar’ın kahvehane ve Yemenicilerin başında Seydi Ağabey’in Kahvehanesi vardır.
Haydi gel de ayakta kalmanın, bir yudum ekmek parası kazanmanın yolunu bul!..
Buluyor da!
Elinde askı, dükkanların arasında fır dönüyor! Neriman, güçlü kuvvetli bir kadındır, akşamüstü ocağı kapatır, gider odun kırar, kömür taşır, çamaşır yıkar, dört çocuğuna bakar!.. Kimseye muhtaç olmaz!..
Bir gün birileri çıkar, cami kapısına yakıştıramazlar Neriman’ı! “Bu burada olmaz” derler, kadın kısmı ise külliyen olmaz derler! kahvecilik kadına yakışır mı derler! Caminin kapısı, çarşının namusu olur çıkar!.. Ve kadına dair her şeyi oturup konuşurlar!.. Belediyeyi ufaktan bir uyarırlar, (o küçük dükkân belediyenindir) softaların oyları dökülür ortaya, Yukarılardan selamlar iletilir, fetvalar verilir, akaitler hatırlatılır, kelli felli adamlar girer ortaya seçim derdi, geçim derdini geçmiştir yine! Kadın, yine kadınlığı yüzünden kaybedecektir! Bir gün çarşının orta yerinden sabah ilk kalkacak olan otobüse 4 çocuğunu da yanına alarak biner gider…
Sabah hiçbir şey olmamış gibi hayat yeniden başlar, Sanki Neriman diye biri yoktur ve sanki hiç olmamış gibi davranır herkes. Neriman için hiçbir şey konuşulmamıştır, hayat devam eder gider…
Yukarda bir fotoğraf göreceksiniz, kadını anlatan bir tablodur! Sözün bittiği yerdir. Sizinle paylaşmak istedim…
Bu resmi yapan sanatçı Hindistan’ın Trissur şehrinden 9.sınıf öğrencisi Ajunath sindhu Vinayala. Babası annesinden bahsederken sürekli ‘’O çalışmıyor, sadece ev kadını’’ dediği için Ajunarh bu tabloyu yaptı. Annesinin boş durduğunu hiç görmediğinden babasının böyle konuşmasına çok şaşıran Ajunath, annesinin günlük rutin hayatını gösteren bir resim çizip öğretmenine gösterdi. Öğretmeni de bunu valiliğe yolladı. Sonunda resim Hindistan’ın 2020-2021 cinsiyet bütçesinin kapak resmî olarak seçildi.
Bu dünyayı kadınlar ve çocuklar kurtaracak… İnanıyorum.