KUYRUK ACISI

Kürsüde bir şapşal!.. Yunan asıllı, İngiliz vatandaşı …

Müslüman olunca Musa adını almış!

Kırmızı dipli mumla davet edilmiş, konferansa başlıyor.  Salon gençlerle dolu. İzleyicileri Boğaziçi Üniversitesi İslam Topluluğu resmi adını taşıyan zavallılar!.. Zaman zaman alkışlıyorlar konuşmacıyı.

İBB’den trilyonlarca lira yardım alan vakfın biri getirmiş Musa’yı. Atatürk’e hakaret edince, şeytan dostu olduğunu söyleyince de şak şak şak!..

Vakıf kaç TL ödedi acaba bu soytarıya. Had, bir konferans düzenliyorsun, Atatürk’e hakaret ettirecek, zavallı gençlere de alkışlatacaksın ne gerek var Yunan şapşalını getirmeye! Aynı familyadan yerli bir salağımız yok mu?

Fesli denilen tımarhanelik ne güne duruyor?  Şimdiki Savunma Bakanının sevgisine, takdirlerine mazhar olmuş üstelik (!) Musa’dan eksiği ne? Verdir o’na konferansı, Yunancılık oynasın, şeriatı ortadan kaldıranlara bassın kalayı (!)

”Konferans” aslında bu zibidilerin işi değil. Şöyle tanımlanıyor: Bilim, sanat, hukuk, edebiyat gibi çeşitli konularda bilgi vermek amacıyla yapılan uzun konuşma…  Yunan soytarısının konuşması bilimsel mi, sanatsal mı, hukuksal mı, edebi mi? Hangisi?  Neyi alkışlıyor güruh(?) İslamiyet’e darbe vurdu demesini mi, ezanı kaldırdı iddiasını mı, ezanı ve şeriatı yasakladı, saçmalamasını mı? Neyi?..

Aslında ”şeytan” nitelemesini fazla kafama takmadım doğrusu(!)   Biliyorsunuz dilimizde kimi sözcüklerin gerçek anlamlarının yanında mecaz anlamları da vardır. Sözlükte yer alan ilk anlam ”gerçek” tir.  Bundan uzaklaşmış yeni anlam kazanmışsa sözcüğe ‘’mecaz” diyoruz. Şeytan’ın mecaz anlamını herkes bilir; çok kurnaz, uyanık (kişi)! Kötü bir örnekle açıklık kazandıracağım savıma; NTV’de spor yorumculuğu yapan Rıdvan Dilmen’i tanımayanınız yoktur. Yalakalıkta derece yapmış biri. O’nun bir adı da ”Şeytan” … Çok maçını izledim, sevmem ama hakkını da teslim edeyim, oynadığı futbolla ”çok kurnaz” , ”uyanık ” bir kişi olarak ”şeytan” unvanını hak etmiştir.

Bence Yunan’ın bu saygın (!) şapşalı, dedelerinden, yedi düveli alt eden Mustafa Kemal’in ne denli zeki ne denli kurnaz biri olduğunu öğrenmiş ve bu sıfatı mecaz anlamında kullanarak salondaki zavallıları da ters köşeye yatırmış olmuyor mu? Ben böyle anlıyorum (!)

”Şeytan’ı bir kötüleme kavramı olarak algılayıp alkışlayan, genç zavallılara ve  çobanlarına; Mutlu Çelik’in CEVABEN   şiirinden bir dörtlük  armağan ederek bitireyim.

İşgaldeki hali sakın unutma,

Atatürk’e dil uzatma sebepsiz,

Sen anandan yine çıkardın amma

Baban kimdi bilemezdin şerefsiz!

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
İLGİLİ YAZILAR
- Advertisment -

Son Yazılar

Empati ve Sempati

İfade Özgürlüğü

İşin Aslı

Hezeyan ya da Sanrı

Niyetli Bir Yazı

Vizyon Meselesi

Manipüle Etmek

Neyin Tecrübesi?..

İlgili Yazılar

Empati ve Sempati

İfade Özgürlüğü

İşin Aslı

Hezeyan ya da Sanrı

Niyetli Bir Yazı

Vizyon Meselesi

Manipüle Etmek

Neyin Tecrübesi?..