Sizinle aynı çatı altında bulunamam Bay Dersimli,Bay Mehmet Bekâroğlu, Bay Mehmet Fırat Bucak, Bay Muharrem İnce,Bay Özcan Işıklar!…
Biliyorum, dostlarım sırası mı diyecekler,olsun! 60 yıldır Kemalist Devrimci savaşımımı örgütlü bir şekilde verdim. TÖS, TÖB-DER ve CHP’nin kayıtlı üyesiydim. 12 Eylülde Faşolar 14 arkadaşımla birlikte, 12 yılla yargıladılar beni. Beş kez ben, 4 kez eşim sürgün yedik. (Küçük kızım Elif 3 aylıktı, Siirt Sason’a gideceksin dediler anasına! Ben Çanakkale’de olacaktım, onlar Sason’da!..)
Örgütlü savaşımımı bugüne dek sürdürdüm. Ama artık dayanamıyorum!
Nedir bu tutarsızlıklarınız, acziniz.Dersimli dediler arkanızdan koştum.Ama düş kırıklığına uğradım.Son haftalarda bir genel başkana yakışmayacak davranışlar sergilediniz. Günlerce oyaladınız bizi, bir öyle,bir böyle!..Üyelerinize biraz saygınız olmalıydı.
PM’de iki kez çizik yemiş bir kişiyi neden aday gösterdiniz ilçemizde.Hem de şaibeli birini… Hangi başarılı çalışması olmuş? Lavantacılık mı başarısı?.. Yoksa Bulgaristan’daki masalarda gösterdiği performans mı? Sık aralıklarla değiştirdiği kaldırım taşları mı? Cemaatlere gösterdiği kolaylıklar mı?
İncecilere ölüm diyorsunuz ama iş dünüre gelince yelkenler suya iniyor. Yakından br örnek vereyim; Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu’nun ayağının altına karpuz kabuğu koydunuz! Şaibesi yok, çalışkan, dürüst biri olarak tanınıyor! (Kırklareli damadıyım.) Tek olumsuz yanı , trilyonları yok! Herkesin taşınmazları, 93 adet lüks dairesi olmaz ki sayın başkan! Erdoğan Toprak’la da sık sık görüşmesi mi şart (?) Kesimoğlu, kararınızı tanımadığını da belirtiyor. Bakalım bu iş karakolda mı bitecek!
Sayın Başkan , CHP’NİN KALESİ olan Silivri’yi kaptırırsanız ,sittin sene alamazsınız. Böyle bir durumda tek sorumlu siz olacaksınız.
Dünüre boyun eğip bir yanlışlık yaptınız. Sabih Kanadoğlu’nun uyarısına karşın! Ben size hoşunuza gidecek bir kanaatimi de belirteyim. Dünür bitti artık. Ne zaman mı, kafdayı çekip saat 23.00’te ortalıktan kaybolduğu an! Satışa bu kadar çabuk getirileceğimi bilseydim peşinden koşmazdım.
Benim bildiğim ”sol”un abecesi dürüstlüktür. Gözlemlediğim kadarıyla ,dürüstlerle pek aranız yok! Olsaydı, İlhan Cihaner, Barış Yarkadaş,Mustafa Balbay, Hüsnü Bozkurt, Haluk Pekşen, Zeynep Altıok,Şanal Sarıhan,…..gibi kişileri harcamazdınız. Silivri Cezaevinde sahipsiz bıraktığınız Eren Erdem için ” CHP’nin sana ihtiyacı var” diyorsunuz. Günaydın(!)..
Sayın Başkan , bir söylenti geldi kulağıma; Silivri’de anket yaptırmışsınız, Birinci sırada Bora Balcıoğlu,ikinci sırada Selami Değirmenci, üçüncü sırada sizin adayınız çıkmış. Reisten mi öğrendiniz birinci,ikinci dururken üçüncüyü tercih etmeyi(?)..
Bu uygulamayı baştan yapsaydınız, Silivri’yi riske atmazdınız. Hoş, geçen dönem yaptınız da ne oldu?.. Selami Değirmenci’nin listesi 9-0 üstün geldi, siz yine bildiğinizi okudunuz. Bizim irademize saygı da göstermediniz. Üstelik o zaman dünürlük gibi bir ilişki de de yoktu. Özellikle emlakçılar ve Belediye ile iş bağlamak için ellerini ovuşturan çakallar bayram yapıyor burada. Ne yazık ki ben onlar kadar iyimser değilim. Benim gibi yaptıklarınızı hazmedemeyen çok.Yine de ben aranızda yokum. Çekmeköy’den cuma günü Silivri’ye gidip istifamı vereceğim. Belki bazılarına kötü örnek olacağım ama affımı istirham ediyorum.
Yaşar Okuyan’a rozet takarak, Mehmet Fırat Bucak’ı Siverek’ten aday göstererek, partinin gücüne güç katmış olmanız da takdire şayan!
İYGAD Başkanı Mehmet Mert dostum, gidenler geri dönüyor demiş yazısında ,ben döneceklerden değilim. Çünkü gördüğünüz gibi eleştirilerimin dozunu ağır tuttum. Disiplin Kurulu gerİ dönüş yollarımı kapasın diye(!)
Siz dostlarıma şunu da anımsatayım; şaibesiz, adam gibi adam adaylara , bağımsız olsa bile oy vereceğim. Ancak sağ partilere asla!..