Lahana turşusuna lafımız yoktur. Sevdiğim turşuların en başında gelir. Antioksidandır. Öncelikle, Balkanların ortak yiyeceklerinden biri olduğu için severim. Nimettir…
Bir de kendisini nimetten sayanlar vardır. Kerameti kendinden menkul sayanlar da deriz bunlara…
Amma velakin, öyle yapılan işler var ki hani, “şeytanın gör dediği” cinsten oluyor bazen!
Geçmiş dönem Belediye Başkanımız Volkan Yılmaz’ın projelerinden biriydi “Kadınlar Plajı”!
Uygulandı, o dönem için kabul gördü, rağbet gördü, kullanıldı!
Belediyemiz el değiştirdi. Bora Balcıoğlu yönetimi işin başına geçti.
İlk icraatlarından biri Kadınlar Plajını kapatmak oldu. Gerekçe olarak ta “şikâyet var” diyerek açıklama yaptılar. İşlevini yitirdi! Yabancılar geliyor, yerli halk yararlanamaz oldu. Yabancılar sözcüğünün altını da şöyle doldurdular. Haşema ve çarşafla girenler çoğunlukta! Adı ne buranın? Kadınlar plajı! İsteyen bikini ile girer, isteyen Haşema ile!..
Buna da cumhuriyet kılıfını uydurdular; “Bu çağda ve Cumhuriyet Türkiye’sinde bu görüntüye müsaade edemeyiz”! Dediler. İyi tamam, sizinle birlikteyim… Cumhuriyet Türkiye’si için güzel bir karar aldınız!
Netice olarak kapandı Kadınlar Plajı…
Tam 15 gün sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanımız Ekrem İmamoğlu ve 7. Defa Belediye Başkanı seçilen Büyükçekmece Belediye Başkanımız Hasan Akgün Bey’in ortak projeleri olarak lanse edilen İ.B.B. Büyükçekmece Kadınlar Plajı’nın açılışını yaptılar dün!
Gel de söyleme şimdi: “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!..” Baştan söyledim ben; her zaman lahana turşusundan yanayımdır.
Hasan Başkanın ancak 7. Döneminde mi aklına geldi bu proje?..
Yoksa, Volkan Başkan’dan rol mü çalmış oldular!.. Hadi diyelim ki çalmadılar da akıllarına geldi!.. O zaman, Belediye Başkanımız Bora Balcıoğlu’na “Sen kapat biz açacağız mı” dediler!
Yani, Cumhuriyet Türkiye’sinde “Ayırımcılık” esaslı olarak gösterilen (Yerli-Yabancı) Bir halk projesi olarak uygulanan Kadınlar Plajı projesi Cumhuriyet esaslarına aykırılıktan ortadan kaldırılıyor.
Komşu ilçemizin 7.defa seçilen ve haklı bir şöhret yakalayan Belediye Başkanı Hasan Akgün Beyefendi ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu kafa kafaya verip “Bir Kadınlar Plajı açsak iyi olur” diyerek Büyükçekmece’ye ortaklaşa bir Kadınlar Plajı açıyorlar!
Hadi buyurun!
Ortak nokta herkes CHP’li, Bora Başkanımız gerek Sayın Akgün Başkanın gerekse İ.B.B Başkanımız Sayın İmamoğlu’nun özel ilgi ve teveccühlerine mazhar olmuş bir insandı!
Tek hamlede gömdüler Başkanımızı… Farkındalar mı bilmem ama Volkan Yılmaz Başkanımıza iade-i itibar ettiler!
Ben Bora Başkanımızdan yanayım, bilmiş olun!.. Halk Plajları olmalı, belediyeler ve güvenlik güçlerinin ortak çalışma alanı içinde olmalıdırlar…
Bir başka yanıltma olayımız daha var!
Dostlar, şehrimizde ilk müzecilik hamlesi olarak niteleyebileceğimiz “Mübadil Evi” projesi çok yerinde ve gerekli bir proje olarak hayata geçirildi.
Kim yaptı? Volkan Yılmaz başkanımız ve ekibi…
Bu projenin bitiminde projenin ekibi tarafından onlarca mübadilin resimleri duvarlara asıldı. Bu resimlerin arasına da ekip arkadaşları bir jest yaparak Volkan Başkanın 1. Kuşak mübadil olan babaannesi ve dedesinin resimlerini de bir hatıra olarak getirip asıyorlar. Volkan Başkan gezerken fark ediyor bu güzel sürprizi… Üzerlerinde Volkan Başkan ile bağlantılı olarak hiçbir yazı hiçbir isim bulunmamaktadır!
Aile Mübadil mi? Mübadil. Silivrililer mi? Silivrili. böyle bir projeyi şehrimize kazandıran bir insanın mübadil olan büyüklerinin iki fotoğrafını asılmasından daha doğal ne olabilir?..
Kaldırıyorlar! Onlarca resim arasından 1. Kuşak bu iki mübadil yaşlı insanın fotoğrafını kaldırarak yerine de yeni dönem Belediye Başkanımız Bora Balcıoğlu’nun annesi ve babasının fotoğraflarını astılar!
Kim ya da kimler yaptı bunu?
Bora Başkanın bundan haberi var mı?
Bilemiyorum ama burada, bu projeyi hayata geçiren insana, her şeyden önce mübadil olan bu iki yaşlı insanın hatıratına bu yapılan hareketi kınıyorum.
Nelerle uğraşanlar var!
Sanırım Bora Başkan bu hatayı düzeltir…
Kendi ailesi diyemezsiniz! Aynısını yapıyorsunuz. Olsa ne olur, 1. derece de mübadiller!..
Silivrili değil, derseniz ayıbın en büyüğünü edersiniz! Bakın, öz ve öz Silivrili olup, Çatalca Mübadil Evinin duvarlarını süsleyen mübadil büyüklerimiz var bizim. Gidin, görün! Hem sokak duvarların da hem de giriş salonun da! Sevgili kardeşim, yerini değiştir, az öteye taşı, ya da sen de getir koy annenin babanın resimlerini de yanlarına birlikte sergileyin ama kaldırmak niye! Siz, o duvara sülalenizin resmini assanız da o proje tarihe Volkan Yılmaz olarak kazındı. Onu güzelleştirmek, sizin en öncelikli vazifeniz!
Bir örnek vereyim! “Gençlik Merkezi” projesi, Volkan Başkan zamanında hayata geçirilmek üzere planlanan bir proje! Bu projenin hayata geçirilmesi de size nasip oldu! Volkan Başkan hala projenin ilerlemesi için gerekli girişimlerde bulunuyor! İstemem deyin! Diyemiyorsunuz(!)
Affınıza sığınarak bazı sığ insanların görüşlerinden sıyrılmanızda yarar gördüğüm için yazmış oldum bütün bunları. Sizi seviyor ve güveniyoruz.
İnsanların hata yapma özgürlükleri vardır! Her zaman kabul görür. Yaşamın ana felsefesi budur. Deneme yanılma ile yaratıldı uygarlık tarihi. Tarihin affetmediği tek bir durum! Başkalarının size hata yaptırmasıdır. Sevgiyle kalın…
Unutmayın, “Lahana Turşusu” antioksidandır!..